Cari açık bedelliyi getirdi

Cari açık bedelliyi getirdi

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, cari açığının giderek artığını hükümetin de bu açığı kapatmak için bedelli askerlik konusunu gündeme getirdiğini söyledi

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, cari açığının giderek artığını hükümetin de bu açığı kapatmak için bedelli askerlik konusunu gündeme getirdiğini söyledi

Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, güncel meselelerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dış politikadan iç meselelere kadar birçok konu hakkında önemli açıklamalarda bulunan Lütfi Yalman, Türkiye’nin siyasi istikrar açısından iyi bir durumda olmadığını söyledi. “Komşularla sıfır sorun” denmesine rağmen bugün Ermenistan, İran, Irak, Suriye ile ilişkilerin çok kötü bir durumda olduğunu belirten Yalman, Türkiye’nin adım adım savaşın içine çekildiğini kaydetti. Yalman, “Malatya’ya kurulan füze kalkanı bunun bir adımıdır. Batı sürekli Türkiye’nin Suriye’ye girmesi noktasında baskı yapıyor. Esad hain ama bölgeyi karıştıran Mossad ajanları var. Sürekli Suriye’de olaylar çıkartarak, Türk bayrağını yakarak Türkiye’yi bölgeye çekmeye çalışıyorlar. Bu gelişmelere ise Sayın Başbakan, sokak kabadayısı edasıyla yaklaşıyor. İsrail, İran’a saldırdığında İran’da İsrail’e füze gönderecek ama gönderdiği füzeler Malatya’daki güze kalkanıyla imha edilecek. Bu sefer haklı olarak İran, radar üstlerini yok etmek için Malatya’ya saldıracak. Bu konuları anlatmak için Başbakan’dan randevu istedik. Çünkü ABD ve İsrail bölgede güçlü bir İslam ülkesi görmek istemiyor” dedi. Dış Politika da aynı zamanda hükümetin çelişkili bir durum içinde olduğunu aktaran Yalman, Libya saldırısı öncesi NATO’nun orada ne işi var diyen Erdoğan’ın saldırı başladığında 12 gemiyi göndererek NATO kuvvetlerine lojistik destek sağlamasının yanlış bir tutum olduğunu ifade etti.

Ekonomik olarak da ülkenin zor bir süreç geçirdiğini anlatan Yalman, borsanın yüzde 74’nün bankaların da yüzde 10’nun yabancıların elinde olduğunu belirterek, “Böyle bir tablo dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Şu anda hükümet korku içinde. Eğer bu yabancı şirketler borsadaki paralarını çekerse ekonomik kriz patlak verecektir. Bunu göze alamayan hükümet ise Batı’nın dediklerini yapmak zorunda kalıyor. Aynı zamanda cari açık giderek artmıştır. Cari açık 7-8 milyar dolardan 60 milyar dolara çıktı. Bu yükün altından kalkamayan hükümet, ABD, İsrail ve AB ile ilişkilerini iyi tutmanın yoluna gidiyor ve onların söylediklerini uyguluyor. Böyle olunca da gerek iç politika da gerekse dış politikada Türkiye açmazlıklar içine giriyor” diye konuştu.

“Onun için hükümet ekonomik açığını kapatmak için bedelli askerlik konusunu gündeme getirdi” diyen Lütfi Yalman, dün “bedelli askerliği referanduma götürürüm” diyen Başbakan’ın bugün ne oldu da bedelliye sıcak bakmaya başladı? Sorunu sordu. Bunun cevabının ekonomi de olduğunu dile getiren Yalman, şunları kaydetti: “Tek amaç var kanyak oluşturmaktadır. Bu paraların şehit ailelerine gideceği de işin görünün yüzüdür. Bugün deprem vergileri nasıl yol-köprü olduysa bu paralarda ekonomik açıkları kapatmak için kullanılacak. Diğer yandan bu parayı veremeyecek insanlar var. Bunlar ne yapacak? Kredi çekenler bankaya borçlarını ödeyemeyince ne olacak? Ayrıca şehitlerimi, onların ailelerini ve imkânsızlık yüzünden askerliğini yapmak zorunda kalacak gençlerimizi düşündüğümüzde gerçekten bu bedelli konusu üzüntü oluşturuyor.”

Dersim tartışmalarının ise tehlikeli bir boyuta doğru gittiğini vurgulayan Yalman, bu tartışmaların soykırım olarak Türkiye’nin başını ağrıtabileceğinin altını çizdi. Fransa’da 1915  olaylarının araştırılması için kurulan komisyona Türkiye’nin imza attığına dikkat çeken Yalman, “Bugün dersim konusunda özür dileyen Erdoğan, yarın komisyondan ‘soykırım yapılmıştır’ kararı çıkınca Ermenilerden özür dileyecek mi? Hiçbir zaman Batı’nın Türkiye lehine karar vermediği ortada. Aynı zamanda ermeni olaylarını çıkaran, Asala’ya destek veren, DHKP-C’yi kuran Fransa ve Batı ülkeleriydi. Bu oyunu ise Erdoğan görmüyor. Görmediği içinde CHP’yle siyasi tartışma uğruna Türkiye’yi bir iç karışıklığın içine götürüyor. Bunun yerine Sayın Başbakan, CHP’ye ‘Bu sizin eseriniz’ dese daha uygun olurdu. Arşiv belgeleriyle çıkıp şu kadar kişi öldürüldü, mağaralarda zehirlendiler gibi açıklamalar yakışmamıştır. Çünkü Erdoğan bir başka ülkenin değil Türkiye’nin başbakanı. Hiçbir başbakanda kendi ülkesini böyle dünyaya karşı küçük düşürmez” diye konuştu.

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.