Canım çekti ben de yazdım (5)

1988 yılında Taşkentspor'un Kuruluşu ile birlikte yönetim kurulu üyesi ve basın sözcüsü olmamızdan sonra şehrin spor basını ile dostluklarımız oluşmaya başladı. Maçlardan önce ya da sonra değerlendirmeler yapmak veya önemli bir maç öncesi Taşkentli hemşehrilerimizin ilgisini celbetmek gibi sebeplerle Mehmet Özcan abimiz ile birlikte gazeteleri ziyaret edip açıklamalar yapmak gibi bir görevimiz vardı. Laf aramızda bu görev baya hoşumuza gidiyor ve gazetelerde fotoğrafımız ile birlikte açıklamalarımız çıktığında mutlu da oluyorduk.

Gücüyener ailesinin sahibi olduğu Yeni Konya gazetesinin şimdi Mevlana caddesinde Kuveyt Türk Şubesi'nin bulunduğu yerdeki binasına giriş yapıp ikinci katta bulunan spor servisine dik merdivenlerden tırmanarak çıkıp rahmetli Galip Yenikaynak ile sohbet etmek çok önemliydi bizim için.

Konya basınında Yeni Meram ile birlikte adeta bir okul işlevini yerine getiren gazetede sonralarda babasının görevinide yürütecek olan Mehmet Yenikaynak, Hüseyin Oğuz, Ahmet Sarı, Haşmet Öyken ile merhum Selçuk Yelli gibi dostlar, o yıllarda profesyonel futbol ile ilgili yazılar yazıyor ve bizim ilgi alanımız amatör spor olmasına rağmen yakın dostluklarını görüyorduk.

Yine Mevlana caddesinde bulunan Başbahçıvanların yani rahmetli Takva Ahmet amca ve Mustafa abinin Yeni Meram gazetesinde spor müdürlükleri yapan Sabit Horasan ve Cihat Yazıcı ile o dönemlerin delişmen ruhlu muhabiri, bugünün TSYD Konya şubesi başkanı Recep Çınar, yakınlarda kaybettiğimiz Orhan Berk ve o yıllarda Köy Hizmetleri'nde çalışıp zaman zaman köşe yazıları da yazan Dursun Seyis gibi isimler ile de aynı dönemlerde tanıştık.

Eski marangozlar içinde bulunan Konya Postası o yıllarda Alagöz'lere ait olup spor müdürü Ahmet Eser ile uzun yıllara dayanan dostluğumuzun temeli o yıllarda atılmıştı. Önceleri Türkiye'de Yarın olarak çıkıp sonra 1990'da yeni ismi ile yayın hayatinı devam ettiren Güneri ailesine ait Merhaba'da ise Nail Bülbül abi spor müdürü olarak görev yapıyor, kardeşi rahmetli Naim Bülbül'de hafta sonlarında abisine destek veriyordu. Daha sonra Merhaba'ya Yeni Meram'dan Recep Çınar'da dahil edilerek spor servisi daha da güçlendiriliyordu.

Bugün Konya basınının önemli isimlerinden olan Uğur Özteke ise İHA'ya transfer olmuş ve önce Ankara'da, daha sonra da İstanbul'da görev yaptı ve emekli olarak Konya'ya döndü. Bir amatör kulüp yöneticisi olarak bizim asil muhataplarımız ise amatör maçlar ile yakından ilgilenen muhabir arkadaşlarımızdı. Genç yaşta aramızdan ayrılan Merhaba'dan merhum Servet Arıcıoğlu, Konya Postası'ndan Mustafa Güden ve Mustafa Çelik, Yeni Meram'dan Serap Önalan,Yeni Konya'dan Muhammet Kencik maç ve antrenman kaçırmadan amatör sporu takip edip haber üretme uğraşı içerisindeydiler.

Şimdilerde amatör spor muhabirliğinden hızlı bir çıkış yaparak her alanda haber çıkartmak için koşturan Ferit Hepokur kardeşimiz henüz medya sektörüne adım atmamıştı!. Daha yerel televizyonlar yayın hayatına başlamamıştı. Sizin anlayacağınız herhangi bir programda konuşmacı olanlar konuşmasına  yazılı ve görsel basınımızın değerli temsilcileri diye değil değerli gazeteci arkadaşlarımız sözleri ile başlıyorlardı. 

Sonraki yıllarda Konya ve Ülke genelinde aldığımız üst düzey görevlerde bahsettiğim süreçte edindiğimiz deneyimlerin ve kurduğumuz dostlukların çok faydasını gördük. Yerel basın ile ulusal basın kıyaslamasında tabi ki yerelde kurulan dostluklardaki samimiyet ve muhabbet tartışılmaz. Neticede ortak payda şehir ama kazandığımız deneyim dedim ya işte bu bizim için bir avantaj haline gelmiş İstanbul'da, Ankara'da medya açısından daha çabuk intibak sağlamamıza ve daha rahat dostluklar kurabilmemize zemin oluşturmuştur.