Büyük Takım Büyük Vizyon!
Öncelikle şunu iyi analiz etmek lazım, bu ligde her takım her takımı yenebilir.
Ama bazı maçlarda belirleyici faktörler devreye sokulunca, Anadolu takımları için mağlubiyet kaçınılmaz oluyor.
Nedir bunlar?
Öncelikle oluşturulan kamuoyu. Verilen demeçlerle basın kanalıyla TFF ve hakemlere gerekli mesajlar inceden veriliyor.
Hafta boyunca İstanbul takımının puan kaybetmesi halinde oluşacak kaostan bahsediliyor.
Ve maç başladığında da hakemler devreye giriyor.
Penaltılarla ya da kartlarla bir şekilde baskıyı oluşturan takım kazanıyor.
Konyaspor-Fenerbahçe maçında da olan tam da buydu.
Her türlü zemin hazırlanmış, Fener’in galibiyeti için istenilen profildeki hakem de maça verilmişti.
Bir penaltı verdi maçı kazandırdı.
Bunlar olabilecek şeyler.. Zaten yıllardır da olan durum bu.
Ancak mağlubiyetten daha vahim bir şey var ki, Konyaspor Yönetimi’nin sergilediği tutum.
Sanki Real Madrid yönetimi Konya’ya gelmiş gibi, karşılama törenleri düzenlediler.
Çiçekler, böcekler, kuşlar, kediler..
Türkiye ligini tanımayan birine gösterseniz, takımlar ilk defa karşılaşıyor sanır.
Anadolu’nun Hükümdarı olmak için çalışan, vizyonunu bu yönde geliştiren taraftara karşılık, “Şehrimize büyük bir takım gelmiş, ne yapacağımızı şaşıralım” diyen bir yönetim.
Hepsinden çok daha vahim olanı ise, Fenerbahçe yönetiminin protokol tribününde değil de Konyalı bir işadamının locasında maçı izlemeleri idi.
Öyle bir ortam oluştu ki, taraftar Aziz Yıldırım’la Mahmut Uslu’ya, onlar da taraftara karşılıklı küfürler ettiler.
Hem de herkesin gözü önünde.
O hep bilindik vahşi surat ifadeleriyle, taraftarlara küfürler, tehditler yağdırdılar.
Fenerbahçe Başkanı ve yönetimini, taraflarla bu şekilde karşı karşıya getirmek ne kadar doğru? Kim organize etti bu işi? Yönetim hiçbir şey diyemedi mi? Organize eden, müsaade eden her kimse cezasını çekmelidir.
Hiçbir kulübün başkanı gelip BÜYÜK KONYASPOR’un stadyumunda taraftarımıza küfürler edemez, ettirilmemeli.
Bu kadar eziklik olmaz.
İstanbul’daki maçlarda içtikleri çayların bile parası çatır çatır alınan Konyaspor Yönetimi’nin de biraz ağırlığını bilmesi, büyük bir takımın yönetimi olduklarının farkına varmaları gerekiyor.
Bu oyunun adı futbol.
Fener Konyaspor’u her zaman yenebilir. Gerek futboluyla gerekse TFF üzerindeki baskısıyla.
Baskının üstesinden gelebilmenin tek yolu, ağırlığı olan bir yönetim sergilemektir.
Her gelen İstanbul takımı yönetimini görünce “şımarık çocuklar” gibi tavırlar sergilerseniz, kendi takımınıza sanki bir köy takımı hüviyeti kazandırırsanız, her zaman ayak oyunlarıyla yenilmeye mahkûm olursunuz.
Kuş, kedi, köpek vererek Türk futbolunda ağırlık kazanılmaz. Sizin bu yaptığınız mahallenin büyük abisine şirin gözüküp, diğerlerine hava atmaya benzer ki, kazanımdan çok kaybettirir.
Büyük Konyaspor’un büyük yönetimi gibi davranmayı, gelen takım yönetimlerine de protokol kuralları çerçevesinde muamele edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Vizyonunuzu büyütmeden, takımı büyütemezsiniz.
Konyaspor’un büyüklüğünü gösterme noktasında bütün yükü Aykut Kocaman’ın sırtına yüklemekle istediğiniz noktaya gelemezsiniz.
Not: Yaşanan loca faciasının ardından stad yöneticileri ile kulüp yönetiminin tartışma yaşadığına dair söylentiler kol geziyor. Bununla ilgili kulübün bir açıklama yapacağını düşünüyorum.
Önümüzdeki günlerde Konyaspor’un oyun anlayışı ve takımdaki Bosna’lı ağırlığını kaleme alacağız.
Kalın selametle..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.