Bugün Miraç Kandili
Temelini yüce Kur’an’dan alan bâzı kıymetli ve kutsî zamanlar vardır. Efendim işte bugünün temeline delil teşkil eden, İsrâ sûresi 1.âyetinde belirtilen bir özel günde, nasipse bu akşam erişeceğimiz Miraç gecesinin bir kutlu zaman dilimi içerisinde bulunmaktayız. Şimdiden hepinizin Miraç gecesini mübârek ediyoruz.
Miraç gecesinde gerçekleşen hâdiseler bu özel güne değer katıyor. Âyet ve hadisi şerifler Mirâcın nasıl gerçekleştiğini net bir şekilde anlatıyor. Yüzyıllar boyunca Müslümanlar sâhip oldukları mübârek gün ve geceleri şânına yaraşır tarzda ihya etmişlerdir. Âdeta bütün senenin içine dağılmış bu ruhları yeniden diriltme gün ve gecelerden istifâde etmek her müminin kendi sorumluluğundadır. Allah Teâlâ’nın benim ayım dediği Receb ayı başlangıcındaki Regâib gecesinin ardından idrak edeceğimiz bu ikinci Miraç gecesinde, mâneviyat âleminin huzur dolu ikliminden karlı, huzurlu, nurlu çıkmak, herkesin kendi faydasına yapılan güzel bir sermâye olacaktır.
Miraç gibi mübârek gecelerde bütün müminlerin kalpleri aynı ‘aşk iklimde’ birleşir, âdeta Müslümanlar tek yürek olurlar. Sanki melekler bu güzel iklimde müminlerin zamanlarına, zihinlerine, yüreklerine, duâlarına misafir olarak teşrif ederler. Bu nûrânî ruh, ‘Muhammed ümmeti’ni keşke her an etkisi altında tutabilse… Keşke her günümüz Miraç gecesi gibi geçse…
Bu özel günlerin sağlayacağı hazine değerindeki getiriler, müminlerin hayâtına bir başka anlam katar, dirilir, coşar, itminâna erişir mümin Miraç gibi bütün kutsî gecelerde.
Biz biliyoruz ki hakiki kulluğa giden ana yol Peygamber Efendimiz aleyhisselâm’ın çizgisidir. O çizgiden zerre sapma göstermeyenler, O’nun sünnetlerine sımsıkı tutunanlar yaşantı ve davranış olarak O’na benzerler. Şöyle bir bakalım mübârek Miraç zemininde biz O’na ne kadar benziyoruz? Hal ve ahvâlimizle, yaşantı ve ahlâkımızla O’nu anlatıyor muyuz?
Unutulmasın ki, bizim bugün O’na uyma, O’nu her şeyden çok sevme ve O’nu tâkip etme borcumuz var. Çünkü O aleyhissalâtu vesselam bize; ‘hayat en mükemmel nasıl yaşanır?’ın prensiplerini takdim etmiştir. Bunun için çok sıkıntılar çekti, onulmaz işkencelere katlandı da, hiç pes etmedi. İşte bu sebeple bizler de, Miraç mûcizesinin kahramânına lâyık bir muhabbetle bağlanmalıyız. ‘Ümmeti Muhammedî’ olma şerefini hem yüreğimizde hem omuzlarımızda vakarla taşımalıyız.
O aleyhissalâtu vesselam Miraç mûcizesinin eşsiz sâhibidir. O Cenâbı Hakk ile en yakın mesâfede (bir yay miktârı) görüşen en sevgili peygamberdir. O hem nûru Kur’ânı bize ulaştıran hem kendi nûrun kaynağı olan ‘muhteşem bir muhterem’dir. ‘O’ kulluğun zirvesinde ‘Kâbe Kavseyn’ sâhibi ve Makâmı Mahmûd sâhibi idi. O serdârı Enbiya idi aleyhissalâtu vesselam.
O’nun izinden gidenler, Miraç’da namaz takdîmine muhatap olanlar hayatlarına ‘Miraç çervesini’ nasıl taşıyabiliriz endişesi içinde olmalıdır. Kulluk makâmının kemâli namazdır. Namazda Mirâcı yakalayabilenler, kendi çaplarına Mirâcı hayatlarına getirmiş olurlar. Kullukta Mirâcı yaşayabilenler, ibâdetu taatlerde Mirâca erişebilenler, huzurda nûra gark olanlar peygamber kopyası kulluk yapanlardır. Zirâ Mirâcı yaşamadan kulluk idrak edilemez. Hakiki bir kulluk olmadan Cenâbı Hakk’a varılamaz. Yâni işin özü “kulluk”tur. Kulluk kıvâmında “Miraç hedeftir.” Bu hususta ne kadar çok gayret olursa ihsânı ilâhi o kadar bol olur.
“Ümmeti Muhammed” olarak bizler Peygamberî yolda yürürken Miraç” hâdisesini akıldan hiç çıkartmamalıyız. Bizlere “Miraç” gibi “kutlu bir miras” bırakan Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm’a lâyık olabilme umuduyla Miraç gecemiz mübârek, ibâdetleriniz makbul olsun. Bu güzel gecede Mirâcı hakiki anlamda yaşayabilmek ve Rabb’imizin hoşnutluğunu kazanabilmek niyâzıyla hayırla kalınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.