'Bu ziyaret, sadece terörü meşrulaştırmaktır'

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, İşgalci İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti üzerine Türkiye ziyaretini değerlendiren Abdulkadir Karaduman, “Terör devletinin ele başının Türkiye’ye getirilmesi, sokaklara paçavraların asılması terörü meşrulaştırmaktan başka hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Bu tabloya suskun kalabilmemiz mümkün değildir” diye konuştu.

“ZALİMLER İLE BİRLİKTE OLMAYI NORMAL KARŞILAMIYORUZ”

İktidarın, Müslüman coğrafyalara ve toprakları işgal edilen mazlumlara ABD, AB ve İsrail’e gösterdikleri kadar ilgi göstermediğinin altını çizen Karaduman, “Şöyle bir bakıyorsunuz, Filistin’de zulüm sıradanlaşmış, Doğu Türkistan’daki zulüm ve işkence feryatlar yeri göğü inletiyor. Hindistan’da Müslümanlara akıl almaz işkenceler yapılıyor. Yemen’de insanlık açlığa ve sefalete terk edilmiş. Daha nice coğrafyada tarif edilemeyen zulümlere uğrayan mazlumların feryatları, kalbi olanın kalbini titretiyor. Bunlara kayıtsız kalıyorken zalimlerle birlikte olmayı normal karşılamıyoruz. Dünyadaki bu adi düzeni kabul etmediğimiz gibi bu adi düzenin yerine adil olan bir düzeni kurmayı en temel vazife ve boyun borcu olarak görüyoruz” dedi.

“TEMENNİM ODUR Kİ TARIMDA KENDİNE YETEN BİR ÜLKE KONUMUNA GELEBİLİRİZ”

Yeni Tarım ve Orman Bakanlığı görevine getirilen Vahit Kirişci’ye başarılar dileyen Karaduman, 20 yılda tarım alanının bitme noktasına geldiğini ifade ederek, “Temennim odur ki, 20 yıldan uzun bir süredir devam eden ve ülkemizde tarımı bitirme noktasında getiren, çiftçiyi iflasın eşiğine sürükleyen bu yanlış tarım politikalarından vazgeçilerek üretimi ve çiftçiyi destekleyen, tıpkı geçmişte olduğu gibi tarım ve hayvancılıkta kendine yeten ve ayrıca ihracatla da ekonomiyi güçlendiren bir ülke konumuna gelebiliriz” ifadelerini kullandı.

“ÇİFTÇİLERİN BANKALARA OLAN BORÇLARININ FAİZLERİ SİLİNMELİ”

Çiftçilerin sorunlarının her geçen gün artmaya devam ettiğini vurgulayan Karaduman, “Yeni üretim sezonu için endişeliyiz. Çiftçilerimiz bu maliyetler varken üretim yapamayız diyerek seslerini duyurmaya çalışmaktadır. Yeni düzenlemelerin yapılmasını beklemektedir. Çiftçilerimizin bankalara olan borçlarının faizleri silinmeli kalan borçları ödenebilir şekilde taksitlendirilmelidir. Bunun için de, ‘Çiftçilerin Kamu Bankaları İle Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Olan Borç Faizlerinin Silinmesi ve Borçlarının Yapılandırılması Hakkında Kanun Teklifi’mizi TBMM başkanlığına sunmuş olduk” dedi. Karaduman, Meclis Başkanlığına sundukları kanun teklifine ilişkin bütün siyasi partilerin destek vermesini talep etti.

“EN BÜYÜK YÜK DİŞ GÖSTEREN YÖNETİM ANLAYIŞIDIR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doktorlar için söylediği ‘giderlerse gitsinler’ sözünü anımsatan Karaduman, bu sözün talihsiz olduğunu belirterek, “Bu ülkenin yetişmiş doktorlarına ‘giderlerse gitsinler’ diyerek kapıyı göstermek en hafif tabirle nankörlüktür, emeğin hiçe sayılmasıdır. Salgın sürecinde ve halen ciddi fedakarlıklar göstererek görevlerine devam eden hekimlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ücretlerin makul düzeyde olmasına yönelik haklı talepleri vardır. Hekimleri 36 saat nöbete mahkum etmek kabul edilebilir değildir. Bu talepleri dinleyecek, değerlendirecek ve gerekirse düzenlemeler yapacak olan bir mercii “ne haliniz varsa görün” diyorsa yönetme vasfını yitirmiş demektir. Bu anlayış, milli eğitimdeki en büyük yükün öğretmen maaşları olduğunu söyleyen anlayışın aynısıdır. Aslında bu ülkede en büyük yük; doktor maaşları veya öğretmen maaşları değildir. Asıl yük, ülkeyi yönetmek yerine hak talep eden bütün kesimlere diş gösteren yönetim anlayışıdır” ifadelerini kullandı.