Bir şampiyonluk nasıl anlatılır?
Zorlu, engelli, taşlı, çamurlu, sıkıntılı bir yolun sonunun nasıl yemyeşil ve tertemiz bir yola çıkacağı nasıl ifadele edilir?
Bu soruların cevabını vermek gerçekten güç, çünkü herkesin hayali olan ancak, ihtimal yüzdeleri çok düşük olan bir başarının gerçekleşmesinden bahsediyorum.
Evet Torku Konyaspor'dan bahsediyorum.
2010-2011 sezonunda Süper Lig'de yer alan ancak sezonunun 31. haftasında 30 Nisan 2011 tarihinde Kasımpaşa ile 2-2 berabere kaldığı maçtan sonra Süper Ligden düşen konyaspor 755 gün sonra yeniden o düştüğü süper lige yükseldi.O sezon şampiyonluk İstanbul Olimpiyat Stadında Altay karşısında alınan muhteşem galibiyetin ardından gelmişti. Asla unutamadığım o anlarda bu denli tarifi zordu. Ancak bu şampiyonluk daha önceki 3 şampiyonluktan daha manidar ve anlamlı.
Çünkü bu şampiyonluk çok arzulanan ancak bir o kadar da zor özelliğe sahipti. Yukarıda da bahsettiğim gibi zorlu süreçler, sıkıntılı dönemler geçiren yeşil beyazlılar, son hafta play-off'u garantilemiş ve ardından zorlu Buca maçlarıyla finale yükselmişti.
Play-off yarı final ilk maçında Bucaspor'a 1-0 mağlup olan ve karşılaşmada yenilgiden çok hakem Serkan Çınar'ı konuştuğumuz karşılaşma sonrası aklımıza binbir senaryolar gelirken İzmir'e bu senaryolar eşliğinde ancak, hırs ve inançla gidilmişti. Buca deplasmanında herkesin mucize olarak yorumladığı bir galibiyet ve ardından final bileti.
Bu biletle Eskişehir'de Manisaspor karşısına çıkıldı. Maç için hızlı trenler, otobüsler, midübüs ve minibüslerin yanısıra özel araçlar Eskişehir'e aktı. Neticesinde ise Eskişehir'in eski ve yeni heryerinde yeşil beyazlı taraftarlar doldu taştı.
Böyle bir coşku, böyle bir heyecan elbette tarif edilemez ancak yaşamak gerekiyordu. Maç öncesi tahminler 2-1, 1-0, 3-1 gibi olmakla birlikte ortak fikirler Konyasporumuzun galibiyetinden yanaydı. Nitekim maçın başlamasıyla 7. dakikada Recep Aydın'ın golü ile  bu fikirler gerçeğe dönüşmeye başladı. Atmosfer gecenin yeşil-beyaz olacağının habercisiydi. Tıpkı Olimpiyat stadındaki gibi, tıpkı Altay maçındaki gibi.
Basın tribününün tam karşısında ve sağ tarafında yer alan binlerce yeşil beyazlı taraftarın seromonisi karşılaşmanın en büyük detaylarından birisiydi. Bu detaylarla tamamlanan ilk yarının ardından başlayan ikinci yarının 47. dakikasında Sjoerd Ars'ın muhteşem kafa golü ile Şampiyonluk şarkılarının nakaratı vurgulu şekilde söylenmeye başlandı. Ve son düdük ile Eskişehir Atatürk Stadyumu, 2002-2003 sezonunda Konya'da yaşanan şampiyonluk kutlamasını hatırlattı.
Tıpkı o zaman Konya'da olduğu gibi Eskişehir'de de yeşil beyazlılar tribünlerden sahaya akın etti. Şampiyon takımın şampiyon taraftarı bütünleşme adına biber gazlarının, copların önüne attı kendilerini. Ve kısmende olsa o mutluluğu yaşadılar.
Basın tribününden deklanşöre basarken kalbimin atışını, çoşkumun paylaşımını karelere yansıtsam da tam tarif edilebildiğini söyleyemem. Hemen ön kısımda yer alan protokol tribününde yer alan heyecanı ve mutluluğu anlatmakta eminim yeterli olmayacak ancak, bir gözlemim kıssa'dan hisse niteliğinde olur.
Şöyle ki; Karşılaşmaya gecikmeli olarak gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ilk golü görememişti. Ancak ikinci yarının 47. dakikasındaki Ars'ın golü Bakanı inanılmaz mutlu etti. Öyle ki gol sonrası ayağa fırlayan Bakan Davutoğlu, coşkusunu alkışları ve mutluluk ifadesiyle gösterdi.
Kısacası Torku Konyaspor, Bakanı, Milletvekili, Valisi, Belediye Başkanı, İl Meclis Başkanı, Emniyet Müdürü, önde gelenleri, taraftarı, yöneticisi, çalışanı, basını, sevenleri ve destekleyenleri, ile en önemlisi dualarını biran olsun eksik etmeyen 7'den 70'ine herkesiyle 2 yıllık aranın ardından yeniden Süper Lig'e yükselmiş oldu.
Tarihinde 4. kez Süper Lig'e yükselen Torku Konyasporumuzda bir çok isim teşekkürü hak ediyor. Ama en büyük teşekkür hiç şüphesiz takımın teknik patronu Uğur Tütüneker ve futbolculardır.      Daha sonra emek veren yöneticilerden kulüp çalışanlarına ve şampiyon taraftaradır. Ve en büyük teşekkür zor dönemde sponsorlukla destek veren Torku'ya dolayısıyla Recep Konuk başkanadır.
Ümid ediyorum desteklerin ve birlik beraberliğin devamı en büyük lig olan Süper Lig'de de sürer ve mutluluklar yaşanmaya devam eder.
Elbette bugün de takılı kalmamak ve ileriyi düşünüp planlamak gerek. Bundan sonrası yapılması gerekenlere biran önce başlanması elzem ancak bugün şampiyonluk coşkusu günü, tüm Konyaspor sevenleri bu coşkuyu yaşasın. Yapılacakları sonraki yazımda paylaşmaya devam eder, Şampiyonluğun Hayırlı-Uğurlu olmasını dilerim.
Mükemmelsin Konyaspor....