Temmuz ayı itibariyle normalleşmeye geçtiğimizi, Başta oteller ve düğünler olmak üzere, kafeler, kafeteryalar, lokantalar piknik alanları kısaca her yerin tıklım tıklım dolduğunu, toplum olarak zincirleri kopardığımızı belirtmiştim.

Aradan iki ay geçti, yukarıdaki, ifadelerimin az bile kaldığını görmek beni hem üzdü hem de düşündürdü.

Bir daha söylüyorum, sağlıkçılar, siyasiler, bilim kurulu, yetkililer ve kanaat önderleri ne derlerse desinler, hangi önlemleri alırlarsa alsınlar bu halk bir daha kolay kolay evlere girmez. Bundan böyle alınacak önlemlerde bu durum göz önüne alınmalı.

ÇİLENİN SORUMLUSU KİM?

Yaşanan pandemi sebebi ile Turizm geçen yıl çok durgun geçti. Temmuz itibariyle normalleşmeye geçilmesi, yurt dışından gelecek tatilcilere izin verilmesi, yine geçen yıl ülkemize gelemeyen gurbetçilerin akın etmesi, bunların yanında yerli turistlerinde tatil beldelerine akın etmesi başta sahillerimiz olmak üzere bu bölgelere ulaşımı sağlayan yollarda da akıl almaz bir yoğunluğa sebep oldu.

Bu yoğunluğun başında Ankara-Konya-Seydişehir-Antalya yolu geliyor. Nitekim korkulan oldu Seydişehir-Manavgat arasında araç yoğunluğu sebebi ile yolda, bayram öncesi, bayram da ve sonrasında defalarca ulaşım tamamen durdu.

Neresinden başlayacağımı bilemiyorum, bu önemli yol üzerinde bulunan Alacabel tüneli ile ilgili 44, Ankara-Konya-Seydişehir-Antalya yolu ile de 141 yazı kaleme almışım.

Bu 142. Yazı. Yani bu konuyu sürekli gündemde tutmuşum.

2019 yılında ulaşıma açılması beklenen Alacabel tüneli edindiğim bilgiye göre çalışmalar bu şekilde devam ederse 2024 yılında belki ulaşıma açılabilir.

Ama bundan daha önemlisi Seydişehir-Manavgat arasının bölünmüş yol olarak yapılması. Antalya sınırları içinde birkaç noktada çalışmalar devam ediyor. Ancak yeterli olduğunu söyleyemem.

Vatandaşların sahil bölgelerine akın ettiğinden bahsettim. Amaçları bir yılın yorgunluğunu atmak huzurlu bir tatil yapmak.

Bu amaçla yola çıkan vatandaşlar, Türkiye’ nin her bölgesinden bölünmüş yol vasıtası ile Seydişehir’ e kadar rahat bir şekilde geldiler.

Seydişehir’ den Manavgat-Alanya ve Antalya ya geçmek isteyenler ise tek şeritli yolda saatlerce mahsur kalmanın eziyetini çekti daha tatilleri başlamadan zehir oldu. Suyun bile olmadığı, tuvalet ihtiyacının giderilemediği yolda mahsur kalmanın eziyetini çektiler.

Yaşanan bu çilenin sorumlusu kim demiştim ya, çilenin birinci sorumlusu “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, sonra Karayolları Genel Müdürlüğü, sonra Bölge Müdürlüğü, sonra Valiler, daha sonra da yetkili siyesilerdir”

Seydişehir-Manavgat arasının bölünmüş yol yapılmaması büyük vurdumduymazlıktır. Bahsi geçen yetkililerin tek hedefi var Başkan Erdoğan’ ı memnun etmek. TEK ÇABALARI BU.

Aksi taktirde vatandaşın çektiği çile umurlarında bile değil. Nasıl olsa Başkan Erdoğan durduğu müddetçe bunlar görevlerinin başında olacak.

Vatandaşları memnun ederek, sorunlarını çözerek Başkan Erdoğan’ nın elini güçlendirmek, rahatlatmak ve mutlu etme gayretleri yok.

Nasıl olsa, Başkan Erdoğan koskoca bir ülkeyi sırtladı, bununla da yetinmedi İslam coğrafyasının umudu oldu.

Bunlar biliyorlar ki, Başkan Erdoğan nasıl olsa her işin üstesinden gelir.

Düşünceleri bu olduğu için, kendilerinin çalışmasına gerek olmadığını düşünüyorlar.

Sahi ya, bu çilenin sorumlusu KİM?