Temsilcimiz Atiker Konyaspor UEFA Avrupa Ligi serüveninde önceki gün Portekiz'in Braga takımıyla karşılaştı. Gruplardan çıkma umudumuz meşhur Braga Stadyumu'ndaki maçın ardından mucizelere kaldı. İyi başladığımız maçın sonunu getiremedik. Bireysel hatalar ve Romen hakem Aleksandru Tudor'un skandal kararları yüzünden maçı 3-1 kaybettik...

**

Rangelov'un 30. dakikada attığı golün ardından galibiyet için çok umutlanmıştık. Fakat gol sevincimiz çok kısa süre sürdü. 4 dakika sonra Valezquez'in golüne engel olamadık. Romen Hakem Tudor'un Bragalı oyuncuya ikinci sarı kartı göstermesi oyunun kırılma anı oldu. Hakem kırmızı karttan sonra oyunu dengelemek adına Braga lehine skandal kararlar verdi...Aykut Kocaman'ın tabiriyle hakemin resmen kimyası bozuldu...

**

Amir Hadziahmetovic'in ceza alanında düşürülmesi yüzde 100 penaltı olmasına rağmen hakem bir skandal karara daha imza attı. Hakem hem penaltı vermedi üstüne bir de Hadziahmetovic'e sarı kart gösterdi. Bu saatten sonra hakemin niyetinin ne olduğu bu pozisyondan sonra ortaya çıktı...

**

Ali Turan'ın ilk yarının son dakikalarında kaleciye gönderdiği geri pas rakip takım futbolcusuna çarptı. Kaleci Serkan Kırıntılı o topu oyuna sokmak yerine eline aldı. Hakem tribünlerin baskısına dayanamadı ve çift vuruş kararı verdi. Maçın ikinci kırılma anı oldu. Konyaspor'un psikolojik olarak çöküş anı aldı...

**

İkinci yarıda da Skubic'in ikinci sartı görmesi sonucu Konyaspor 10 kişi kaldı. Takım etkili pozisyonlar elde edemedi. Miloseviç yüzde 100'lük bir gol fırsatı kaçırdı. Son saniyelerde bir gol umuduyla kaleci dahil herkes Braga ceza alanına geldi. Son saniyede Horta'nın ayağından gelen golle sahadan 3-1 yenik ayrıldık. Bu sonuçla gruplardan çıkma umudunu mucizelere bıraktık...

**

Bu maçı sadece futbolcuların bireysel hataları yüzünden kaybetmedik. Braga'da Fenerbahçe'den sonra Konyaspor da ikinci İvan Babek faciasını yaşadı. Mart ayında Fenerbahçe aynı stadyumda Hırvat hakem İvan Babek'in skandal kararlarıyla UEFA Avrupa Ligi son 16 turu rövanş maçında Braga karşı elenmişti. Türkiye uzun süre İvan Babek'i konuşmuştu..Aynı kaderi aynı stadyumda aynı takıma karşı Konyaspor da yaşadı..

**

Romen hakem Aleksandru Tudor'u Braga'da resmen futbol katliamı yaptı. Hem Bragalı hem de Konyasporlu futbolculara gereksiz sarı kartlar verdi. Tudor, kırmızı kartlarla ve Konyaspor'a verilmeyen penaltılarla oyunu dengelemek istedi...Onların tabiriyle adeta günah çıkartmaya çalıştı...Maçı eline yüzüne bulaştırdı...Konyaspor hem iç maçlarda hem Avrupa macerasında hakem engellerine takılıyor.

**

Avrupa'nın futbol baronları Konyaspor'un Braga'da bırakın 3 puan 1 puan bile almasını istemedi. Futbolcular canla başla oynadı ama hakem kararları ve bireysel hatalar yüzünden yine boynu bükük ayrıldık...Konyaspor camiası ve taraftarı Romen hakem Tudor'u asla unutmayacaktır...Aleksandru Tudor, Konyaspor'un İvan Babek'i olarak tarihe geçti...

**

KONYASPOR TARAFTARINA TEBRİKLER

Maç öncesi Avrupa'da yaşayan Konyaspor taraftarı takımı yalnız bırakmadı. Hollanda'dan, Belçika'dan, Almanya'dan taraftarlar geldi.. Hatta Portekiz'de yaşayan Türkler de maçı izlemeye geldi. Konya'dan da maçı izlemeye gelenler oldu. Binbir zahmetle vize alıp Portekiz'e gelen tüm Konyaspor taraftarını kutluyorum. Maç sırasında zaman zaman Braga taraftarlarını bile bastırdılar...

**

Braga Stadyumu ile ilgili birkaç notu paylaşmak istiyorum. Stadyum eski bir maden ocağının içerisine yapılmış. Stadyum için 80 milyon Euro para harcanmış.. Braga halkı bu kadar para harcanınca belediye yönetimine çok tepki göstermiş. Protesto gösterileri yapılmış. UEFA tarafından Avrupa'nın en sanatsal stadyumu seçilince tepkiler sona ermiş...Braga Portekiz'in en dindar şehri. Braga takımının ambleminde bile Hz. Meryem ve Hz. İsa tasviri bulunuyor..

**

Stadyumun içerisi labirent gibi. Güvenlik görevlileri bile stadyumu tam olarak bilmiyor. Stadyumun tuvaletleri rezalet. Stadyumda internet bağlantısı çok kötü. Gazeteciler için çok iyi bir çalışma alanı yok. Meslektaşlarımız maç sonunda Türkiye'ye görüntü transferinde çok ciddi sıkıntılar yaşadı. Kulübün yaptırdığı akredite kartları ise baştan savma. El yazısıyla yazılmış. Üzerinde gazetecinin ismi bile yazmıyor. Sadece "press" yazıyor... Braga gibi tarihi başarılarla dolu bir kulüp de amatörce uygulamalara şahit olduk...