Bozkurt: Büyük ihaneti tahmin ettim

RÖPORTAJ: EMRE ÖZGÜL

15 TEMMUZ TAM BİR İHANETTİR

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Merhaba Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz darbe girişimi hakkında değerlendirmelerde bulunan Bozkurt,  15 Temmuz, başlı başına bir ihanettir. Türk milletini bölmek, devleti ortadan kaldırmak için planlanan bir kalkışmadır. Darbeden çok daha öte bir şeydir” diye konuştu.

GİDİŞAT SORUMLULUKTAN UZAK

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin tatile girmesine tepki gösteren Bozkurt, şunları kaydetti: “Devletimiz büyük bir tehlike atlattı. Kritik süreç devam ediyor. Son bir ay içerisinde 100'e yakın şehit verdik, binlerce yaralımız oldu. Ordumuz Suriye'ye girdi. Patlamalar var. Bu olaylara rağmen meclisin tatile girmesine karar verildi. Alınan karar, meclisin kuruluş felsefesine tamamıyla ters.”

GİRİŞİM HALA SÜRÜYOR

**15 Temmuz askeri darbe girişimi sonrası yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? Darbeyi tahmin ettiniz mi?

-Ülkemizde 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat gibi darbeler yaşandı. 15 Temmuz gecesi yaşananlar darbe girişimi değildi. Bizzat ülkemizi ve birliğimizi bölmeye yönelik bir kalkışmaydı. Ben Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile zaten görüşmüştüm. Hükümetle görüşmenin ve bir an önce gerekli tedbirlerin alınmasını dile getirmiştim. Bu görüşmenin ardından 2 gün sonra TBMM'de “Yargıtay Danıştay Yasası” görüşülürken 7 dakika konuşma imkanı buldum. Adaletin öldüğünü korkusuzca söyledim. Dikkatli olun devlet yıkılır dedim. 15 Temmuz, başlı başına bir ihanettir. Türk milletini bölmek, devleti ortadan kaldırmak için planlanan bir kalkışmadır. Darbeden çok daha öte bir şeydir. Bundan önce yapılan darbelerin hiçbiri devleti yıkmaya yönelik olmadı. Önemli olan bunu yapanlar kadar, bunlara bu saldırıyı yaptıranların kim olduğudur. Asıl dikkate alınması gereken arkadaki kahpe güçlerdir. Çünkü büyük ihanet arkada böyle bir güç olmadan yapılamaz. Arkadaki çok uluslu güç ortaya çıkarılmalı ve ona karşı milli mücadele yapılmalı. Devleti yıkma girişimi hala devam ediyor. 30 yıldır giremediğimiz Suriye'ye girdik. 911 kilometrelik Suriye sınırını kontrol altına alıp, içerideki örgütler temizlenmeli. FETÖ'nün ihanet çetesi olduğunu, devleti ele geçirmek için dini kendine araç edindiğini söylemiştim. 2012 yılında bu söylemlerimden dolayı bana takipsizlik kararı verildi.

15 DEVLETİMİZ YIKILDI

**Mücadele hangi yönde olmalı? Bu mücadelede vatandaş, siyasi parti ve liderlerine nasıl bir sorumluluk düşüyor? 

-Türkiye, 15 Temmuz gecesi FETÖ tarafından planlanan askeri darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı. Türkiye tarihinde ilk kez meclis binası bombalandı. Kalkışma cesur halkımız tarafından kısa sürede bastırıldı. Kalkışmaya tepki göstermek için 81 ilde eş zamanlı mitingler yapıldı.  Başarısız kalkışmanın ardından PKK, terör saldırılarını artırdı. Birçok ilde güvenlik güçlerine ve binalarına saldırı oldu. Bu saldırılarda ciddi can ve mal kayıpları yaşandı. Ortada bağımsızlığımız ve vatanımız var. Samimi olmak gerekiyor. İktidar veya muhalefet diye ayrı bir şey olmamalı. Biz Alevi, Sünni, Laz, Çerkez ve Kürt kardeşlerimizle bir bütünüz. Devletimizin tehlike altında olduğunu biliyorum. Cumhurbaşkanlığımızın forsunda 16 yıldız var. 15 devletimiz yıkıldı. 16. devletimiz yıkılınca bir yenisini kurmak çok zor olacak. İçte ve dışta geleceğimizi tehdit eden her kim varsa başını ezene kadar mücadele etmeliyiz. Milli iradeyi alınan oy olarak tanımlamak yanlıştır. Milli irade; milletin doğru bilgilendirilerek doğru karar almasını sağlamaktır. Beştepe ve  Yenikapı'ya gitmek gayet anlamlı ve gerekliydi. Siyasi liderlerin bir araya gelmesi güzel oldu. O kadar gerekli şey varken gereksiz şeylerle uğraşmamamız lazım. Milli birlik için milli olunmalı. Değerlerimiz hafife alınmamalı.

SİYASİ KAYGILAR BIRAKILMALI

**Kemal Kılıçdaroğlu'nun Saadet Partisi'nin de mitinge davet edilmesi gerekliydi söylemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Milli birliğin sağlanması sadece AK Parti, CHP ve MHP ile olmaz. Evet, oraya Saadet, Büyük Birlik başka hangi parti varsa davet edilmeliydi. Bütün sivil toplum kuruluşlarına ve kanaat önderlerine davetiye gönderilmeliydi. Biz, dış destekli bir ihanetle karşı karşıyayız. Ortak akıl çıkarılmalıydı. Siyasi kaygılarımızı bir yana bırakmalıyız. Yeter ki devletimiz bölünmesin. 65 yaşındayım, gelecekten korku ve üzüntü duyuyorum. Devletimiz huzurlu olsun, gerekirse biz vekil olmayalım. Hain dış güçlerin Sevr anlaşmasında, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)'ta haritaları aynı. Yüzyıldır planları aynı. Topyekün bir birliktelik şart.

YAŞANANLARDAN DERS ALINMALI

**20 yıla yakın bir süre askeri hayatınız oldu. Ordu ve yapısını iyi biliyorsunuz. Türk ordusunun yapısı hakkında neler demek istersiniz?

-Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantıları ile terfi ettirilen bütün generallerin hemen hemen hepsi şuan FETÖ davasından içeriye alındı. 7 yaverden 6'sı FETÖ'cü çıktı. Bakın tehlike gerçekten büyük. Bunların yüzde kaçı temizlendi sorusuna net bir cevap veremem. Askeriye ile 1967 yılında başlayan serüvenim 1987 yılında sona erdi. 20 yıllık bir tecrübem var, yabana atılacak gibi değil. Ordu içerisinde farklı inançlara sahip subay ve astsubaylar var. Bu şimdi nasılsa önceden de öyleydi. Ama büyük çoğunluğu yine de devletine sadıktı. Ülkesini ve ordusunu parçalamak için uğraş vermiyorlardı. 70'li yıllarda İzmir Kestane Pazarı'nda imamlık yapan FETÖ ele başı Gülen, o zamanlarda örgütlenmeye başladı. Asıl gücü son yıllarda buldu. Türk ordusu, çok şereflidir. Vatanını ve milletini seven gariban Anadolu çocukları gider askeri okullara. Çünkü o garibanlar, okul okurken en küçük bir masrafımız olmasın, okul bitince de işimiz garanti olsun diye düşünür. İşini sahiplenir bu uğurda gerekirse canını verir. Bir tane holding sahibinin veya zengin birinin evladını bulamazsınız. Ordu, peygamber ocağıdır. Orduyu küçük düşürücü söylem ve eylemlerden uzak durmalıyız.

İÇ SAVAŞ İSTİYORLAR

**Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

-Suikastın tek hedefi Türkiye'yi parçalamak. İç savaşı tetiklemek. Bizi birbirimize düşürmek istiyorlar. Bu gibi şeylerin devamı gelecek. Birlikte ve kararlılığımızla üstesinden geleceğiz. Kamu kurum ve kuruluşlarında temizlik operasyonları sürüyor. Suçluların cezalandırılmasına sonuna kadar destek veriyoruz. Ama lütfen bu aşamada gerektiği kadar titiz davranılmalı.  Suçlular kadar suçsuzların da açığa alındığını, örgüt ile ilişkisi olmadığı halde, değişik muameleler görenler olduğunu da duyuyoruz. Lütfen haksız yere kimsenin geleceği ve ümitleriyle oynanmasın. Bu bayram huzur, mutluluk ve kardeşlik içinde geçsin.

HÜSNÜ BOZKURT KİMDİR?

- Bozkurt, 27 Aralık 1950 tarihinde Çanakkale’nin Ezine ilçesinde doğdu. Bir memur ailesinin büyük oğlu olarak ilk ve orta öğrenimini Anadolu’nun çeşitli il ve ilçelerinde tamamladıktan sonra İstanbul Tıp Fakültesi'nden 1973 yılında mezun oldu. 1980 yılında Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanlık eğitiminin ardından atandığı Konya’da 35 yıl hizmet vermiştir. 1980-1987 yılları arasında Konya Asker Hastanesinde KBB Uzmanı olarak görev yapmış, 1987 yılında askerlikten istifa ile ayrılmış ve SHP’de siyaset yapmaya başlamıştır. 1989 yerel ve 1991 Genel seçimlerinde SHP Konya örgütü çalışmalarında aktif olarak yer almıştır. 1992-1997 yılları arasında SSK Konya Hastanesinde Başhekimliği görevini yürütmüş, görevden alınması üzerine 1997 yılında memuriyetten ayrılıp CHP’de siyasi yaşamına devam etmiştir. 1998-1999 yıllarında CHP Konya İl Başkanı olarak görev yapmış,1999 genel seçimlerine milletvekili olarak katıldı. 1998-2001 yılları arasında kurultay delegesi olarak görev yaptı. Bozkurt, 2015 Genel Seçimleri'nde milletvekili seçildi. Bozkurt, evli ve iki çocuk babası.