Bombaları ‘ortak’ veriyor

Bombaları ‘ortak’ veriyor

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, “Stratejik ortağımız ABD, bizim terör örgütü diye nitelendirdiğimiz örgüte silah desteği veriyor, müttefik gücümüz diyor. Şimdi helikopter ve tank da vereceğiz diyor” dedi

Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı Aralık ayı divan toplantısı gerçekleştirildi. Parti il binasında gerçekleştirilen toplantıya Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, Genel İdare Kurulu Üyeleri Hasan Hüseyin Öz ve Ahmet Yalçın, İl Başkanı Hasan Hüseyin Uyar, İl Yönetim Kurulu Üyeleri, İlçe Başkanları ile partililer katıldı.

Divan toplantısının basına açık bölümünde konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, terör olaylarında yaşamını yitiren şehitlere rahmet ve ailelerine başsağlığı diledi. Yaşanılan terör olaylarının sebebinin iyi anlaşılması gerektiğini ifade eden Yalman,  şöyle konuştu: “Terörün bu kadar artmasının sebebi uygulanan yanlış politikalardır.  Hükümetteki arkadaşlarımızı FETÖ konusunda 2004 yılında uyardık. Bizi dinlemeyip ‘Bunlar alnı secdeye değen insanlar’ dediler. Peygamber efendimiz, ‘Kişinin namazı sizi aldatmasın’ diye uyarmış. Daha sonra Irak’a ABD tezkeresi çıkarmak istediklerinde de uyardık Tek tek vekillerle görüştük. BOP eş başkanı oldukları için dinlemediler. Irak’a uçaklar bizim topraklarımızdan kalkarak Müslümanları öldürdü. Şimdi komşularımızla, dış politikada kırmızı çizgilerimiz kalmadı. Yeşili de beyazı da kalmadı çizgilerin. Kuzey Irak’ta Barzani başkanlığında bir devlet kuruldu. Asıl tehlikeye dikkat edin; Neçirvan Barzani açıklama yaptı, ‘463 Yahudi ailesi Kuzey Irak’ta idi, bunlar kovuldu sürgün edildi, bunlara tazminat ödenecek’ dedi. Adım adım Irak’a Yahudi’leri yerleştirecekler.”

img_4913.jpg

ABD’NİN TEZGAHINA GELMEYİN

Suriye meselesinde 7-8 polis öldürüldüğü zaman Recep Tayyip Erdoğan’a uyarıya gittiklerini ifade eden Yalman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada bir tezgah kuruluyor. Buna alet olmayın diye uyardık. Dün öz kardeşim dediği, bir insana 1 haftada, zalim demeye başlamasının sebebi neydi acaba? İnsan bu kadar kurşun askeri olabilir mi? Hedef Suriye’nin, Libya, Irak gibi çökertilmesi. İsrail’in karşısında güçlü İslam ülkesi bırakmak istemiyorlar. Bu Türkiye’ye de sıçrar diye uyarmıştık. Geçen hafta tekrar yüz yüze uyardık.  Suriye konusunda elbette sınır güvenliğimizi sağlayacağız ama oyuna gelmemeliyiz. Saddam’a Kuveyt’i işgal ettirmeye çalıştılar ve o bahane ile Irak’a girdiler. Şimdi de Türkiye’ye bazı imkanlar veriyor gibi gözüküyorlar. Ama arkadan bizim terör örgütü diye nitelendirdiğimiz örgüte silah desteği veriyor, müttefik gücümüz diyor. Şimdi helikopter ve tank da vereceğiz diyor. Bizimle stratejik müttefik olan Amerika, bizim karımızdaki terör örgütüne silah desteği veriyor. Türkiye PYD üzerinden terör olayları ile karşı karşıya kalıyor. Türkiye’ye gelen silahlar Suriye üzerinden geliyor. Türkiye kendi eliyle kendi ayağına kurşun sıkıyor. Kobani’de PYD’ye bizatihi Türkiye olarak silah desteği verdik. Türkiye üzerinden Alman, ABD silahları TIR’larla geçti. Şimdi o silahlarla, bombalarla bizi vuruyorlar. Bu kadar akılsızca davranılır mı? Biz akıllı olun diye uyarınca suçlu olduk. Hocamız 1993’te uyarmış; ‘Suriye karışırsa hedef Türkiye’dir’ demiş. ‘ABD, Avrupa tezgahına gelmeyin’ diye tekrar uyarıyoruz. Güvenlik koridorunu oluşturalım. Bizi savaşa sokmak istiyorlar.”

lutfi-yalman-(3).jpg

KUNUNLAR İNANCIMIZ DOĞRULTUSUNDA OLMALI

Başkanlık konusunda planlanan Anayasa değişikliğine de değinen Yalman, “Hükümet şahsa dayalı bir kanun, anayasa değişikliği yapmaya çalışıyor. Bu yanlış. Sen bugün varsın yarın yoksun. Hepimiz ölümlüyüz. Yapılacak değişiklikler millete göre, hakkaniyete göre, milletimizin bekası gözetilerek inancımız doğrultusunda yapılmalı. Kişiye bağımlı değişiklikler yapmak ileriyi görememek demektir. Şu an iç ve dış politikada yaşadığımız sıkıntıların temel sebebi bu ileriyi görememezliktir” dedi. Yapılan değişikliklerin kabul edilmesi ardından milletin inancını ve görüşünü yansıtmayan birinin başa gelmesi durumunda 40 yılda alınan mevzilerin 1 yılda kaybedileceğini belirten Yalman, konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı’nın meclisi fesih etme yetkisinin olması diktatörlüğe girer. Millet seçimde meclisi seçecek sonra Cumhurbaşkanı bir kanunun çıkmasını istediği halde meclis bunu kabullenmediği zaman Cumhurbaşkanı meclisi fesh edecek. Kişilere göre kanun çıkma durumu ortaya çıkacak. Meclis ve Başkanın birbirini kontrol ettiği bir mekanizma olması lazım. Düzenlemede yer alan maddede savaş durumunda başkanın süresi dolsa bile bir yıl daha tehir edilir diyor. Savaş devam ederse tehir tekrar edilir diyor. Sınırı yok. İçinde yaşadığımız durumu, sınır ötesi müdahaleye savaş hali kabul edebilirsin. Buna bir sınır getirilmesi lazım. elastiki kanunlardan muhafazakar kesim çok çekti. kanunlar net ve mert olmalı.”

HÂLİD ŞEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum