Bitki Islahçıları Alt Birliği: Milli Tohumculuk Sektörü Gelişiyor

Bitki Islahçıları Alt Birliği: Milli Tohumculuk Sektörü Gelişiyor

Türkiye Tohumcular Birliği'ne (TÜRKTOB) bağlı Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Vehbi Eser, milli tohumculuk sektörünün her geçen gün gelişme kaydettiğini belirtti. Türkiye’de tohumculuk ile...

Türkiye Tohumcular Birliği'ne (TÜRKTOB) bağlı Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Vehbi Eser, milli tohumculuk sektörünün her geçen gün gelişme kaydettiğini belirtti. Türkiye’de tohumculuk ile ilgili ilk yasal düzenlemenin 1963 yılında yapıldığını hatırlatan Eser, bugün 80 milyona yaklaşan nüfus ve 30 milyon turist beslendiği gibi 10 milyar doların üzerinde de ihracat gerçekleştirildiğini, tüm bunların bitki ıslahçılarının emekleri sayesinde olduğunu söyledi.

BİSAB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Vehbi Eser, yaptığı yazılı değerlendirmede, Türkiye’nin bitkisel biyolojik çeşitlilik yönünden dünyanın en zengin ve bununla birlikte nadir ülkelerinden biri olduğunu belirtti. Dr. Vehbi Eser, "Ülkemizin sahip olduğu doğal bitki örtüsünü oluşturan toplam tür sayısı yaklaşık 13.000 adettir. Bunlardan 4.000’den fazlası, endemik yani Türkiye topraklarına hastır." dedi. Eser, bitki ıslahının herhangi bir bitki türünde istenilen özellikleri elde etmek için genetik yapıyı değiştirme sanat ve bilimi olduğu tanımını yaparak, sözlerine şöyle devam etti: "Gelelim uygulamaya, 5042 sayılı Kanunla yeni çeşitleri koruma altına alarak ki koruma altına aldırmak tamamen ihtiyari bir konu olup, bitki ıslahçılarının haklarının zayi olması önlenmeye çalışılmıştır. Kaldı ki piyasanın yabancılara terk edildiğini söylediğiniz ürünler ise tamamen hibrit ürünler olduğundan bu çeşitleri kimse koruma altına aldırmaz. Hibrit ürünler yapısı gereği kendi kendine korunan ürünlerdir. Kendine döllenen, yani buğday, arpa vb. ürünlerde ise Türk bitki ıslahçılarının çok açık bir üstünlüğü vardır. Bugün ülkemizde yetiştirilen buğday çeşitlerinin yüzde 90’dan fazlası, arpa çeşitlerinin yüzde 95’den fazlası, çeltik yani pirinç çeşitlerinin yüzde 100’ü, nohut ve mercimek çeşitlerinin yüzde 100’ü yerli çeşitlerdir. Bahse konu kanunun çıkartılması ile Türkiye bunları kazanmıştır. Sebzelerde de özellikle 5042 sayılı Kanundan sonra yerli yatırımcı sayısı arttığı gibi yerli çeşit sayılarında da patlama yaşanmıştır. 1990’lı yıllarda sera domatesinde yüzde 10 olan yerli çeşit oranları yüzde 50’nin üzerine, biberde yüzde 85’lere, hıyarda yüzde 70’lere, patlıcanda yüzde 65’lere çıkmıştır. Tarla sebzelerinde ise bu oranlar daha yukarıdadır."

'HİBRİTLİK SİSTEMİ DOĞAL OLARAK VAR OLAN BİR SİSTEMDİR'

Hibrit ürünlerin genetik yapıları gereği çok yüksek verimli ve ikinci yılda tohumluk olarak kullanılamayan ürünler olduğunu dile getiren Eser, "Hibritlik sistemi doğal olarak var olan bir sistemdir. Birçok meyve çeşidi dahil birçok üründe doğal olarak var olan genetik mekanizmalardır. Bu mekanizmalar bilimsel olarak geliştirilmiş ve tüm insanların kullanımına sunulmuştur. Ülkemizde de hibrit çeşit geliştiren birçok kurum ve kuruluş mevcuttur. Hibritlik mekanizmasını tenkit etmek bilimsel gerçekleri ve gelişmeleri tenkit etmektir. Hibrit ürünler kullanılmasın demek, bilim ve teknolojiyi kullanmayalım demektir. Kaldı ki hibrit ürünler bu ülkede neredeyse 50 yıldır kullanılmaktadır. Size tavsiyem siz hibrit ürünleri üreten dostlarınıza söyleyin de onlar bu ürünleri üretmekten vazgeçsinler. Söyleyin bakalım ne karşılık alacaksınız. Dostlarınız sizi mi çok seviyor yoksa hibrit üründen elde ettikleri geliri mi? beraber görelim." açıklamasını yaptı.

'İŞ TOHUMA GELDİĞİNDE HERKES BİTKİ ISLAHÇILARINDAN DAHA MİLLİYETÇİDİR'

Eser, bitki ıslahçılarına en ağır tenkitleri haksız bir şekilde yapanların yabancı marka arabalara bindiğini, yabancı marka telefon ve bilgisayar kullandığını, yabancı marka televizyonu seyrettiğini, yabancı yazarları yerli yazarlara tercih ettiğini ve hatta yabancı marka kıyafet giymekle de öğündüklerini belirterek, "Ama iş tohuma geldiğinde herkes bitki ıslahçılarından daha milliyetçidir." ifadesini kullandı.

Eser, Cumhuriyet'in kurulduğu 1920’li yıllarda 13 milyon nüfusu beslemek ve giydirmek için gerekli olan üç beyazı un, şeker ve kaput bezi ithal etmek zorunda olduklarını hatırlatarak, "Bugün 80 milyona yaklaşan nüfusumuz ve 30 milyon turist beslendiği gibi 10 milyar doların üzerinde de ihracat gerçekleştirilmektedir. İşte tüm bunlar haklarının kanunla korunmasına karşı çıktığınız bitki ıslahçılarının emekleri sayesinde gerçekleşmiştir." sözlerini kaydetti. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.