Biraz siyaset, biraz spor
“Siyasete bulaşmayayım” diyorum, siyaset bana bulaşıyor…
Siyasette yaşananları görünce “bana ne” diyemiyorsunuz, doğal olarak…
Dolayısıyla da ucundan kıyısından bulaşıyorsunuz…
Hele de 23 Haziran’a sayılı günler kalmışken…
İstanbul’un başkanlık seçimine yani.
xxx
Türkiye tam bir seçim cenneti!
Maşallah her sene bir seçim yapılıyor…
Adına ister baskın seçim, ister erken seçim, ister genel seçim ne derseniz deyin, illaki bir seçim kapıda bekliyor…
Millete eğlencelik…
Her kafadan bir ses çıkıyor...
Özellikle İstanbul’un derdi, Anadolu’yu gerdi…
Binali Yıldırım mı kazanacak, Ekrem İmamoğlu mu?
Futbolda bir terim var “kaybetmemiz kolay, kazanmamız olay olur” diye…
Kulüp başkanları, yöneticiler ve genellikle de teknik adamlar bu cümleyi sık sık kullanırlar…
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun kazanması da, mazbatasının elinden alınması da olay oldu…
Böyle olunca da, yani mazlum algısıyla kendisine acayip bir destek geldi…
Türkiye’nin dört köşesinden kendisine bir sempati oluşturuldu...
Adam Türbeönünde oturuyor, İstanbul seçimini konuşuyor…
İnsanlar meseleye sadece İmamoğlu ile Yıldırım arasında geçecek bir seçim olarak bakmıyor…
Daha geniş bir yelpazeden bakıyorlar…
Daha genelleştiriyorlar meseleyi…
Falan filan.
xxx
23 Haziran’da ne mi olur?
AK Partinin 31 Mart’ta çıkardığı gürültüyü, 23 Haziran’da CHP’nin çıkaracağından kuşkunuz olmasın…
CHP’nin bu cayırtısı da sanırım bir 5 yıl sürer gibi…
“Bu ne demek” diye sormayın…
Anladınız ne demek isteğimi...
Öyle ya da böyle CHP’nin kazandığı 31 Mart seçimini YSK marifetiyle iptal ettiren AK Parti’nin 23 Haziran’da yapılacak seçimi kaybetmesi, sadece İstanbul’u kaybetmekle kalmaz, dahalarının da önünü açabilir...
Dolayısıyla AK Parti bu riski göze alamaz, kazanma adına oyunu kuralına göre oynar ve İstanbul’u vermez diye düşünüyorum...
Bu da benim tahminim…
Bekleyip göreceğiz.
xxx
ŞAMPİYONLUK!
Süper Lig’de şampiyon sondan bir hafta, yani 33. haftada belli oldu…
Galatasaray!
Kimilerine göre “şaibeli” şampiyonluk, kimilerine göre “hakem marifetiyle”, kimilerine göre de “alın teriyle” kazanılan bir şampiyonluk!
Bilemem…
Konyaspor’un 27. hafta lider Başakşehir ile deplasmanda oynayacağı maç öncesi gazeteci arkadaşlar hangi takımların düşeceğini, hangi takımın şampiyon olacağını sormuşlardı…
Galatasaray takımının Başakşehir’in 6 puan gerisinde olmasına rağmen, ibrenin Galatasaray’a dönük olmasının altını çizmiş, Akhisar, Erzurum, Bursa ya da Göztepe’nin de ikinci ve üçüncü takım olarak bir alt lige düşeceklerini belirtmiştim…
Fikrimi söylediğim için de bir kamyon dolusu eleştiri almıştım!
Peki…
Galatasaray neden mi şampiyon oldu?
Futbolu sadece sahada oynamadıkları için!
TFF’yi, MHK’yı, hakemleri, rakipleri her türlü baskı altına alarak, dahası taciz ederek istediklerini aldılar…
Şampiyonluğu Başakşehir’e yedirmeyeceklerini bildiğim için, bu nedenle de ibrenin Galatasaray’a dönük olduğunu söylemiştim…
Başakşehir’in konumunda Beşiktaş ya da Fenerbahçe olsaydı, ibrenin Galatasaray’dan yana olduğunu söylemezdim…
Çünkü, aynı sikletteler…
Başakşehir bunlar için çerez...
Bu takımın da “üç büyük” diye ifade edilenlerin gözünde Anadolu’daki Kayseri’den, Erzurum’dan, Rizespor’dan hiç bir farkı yok…
Başakşehir’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takımı olması da farketmez…
Çünkü, trajı ve reytingi yok!
Gazeteler ve televizyon kanalları da istemez Başakşehir’in şampiyon olmasını…
Niye?
Taş çatlasa 500 taraftarı olan Başakşehir’in onlara bir getirisi yok…
Bir tarafta 10 milyonlarca taraftarı olan kulüpler, diğer tarafta da beşyüz taraftarı olan Başakşehir!
Bu nedenle de “futbol sadece futbol değil” işte...
Cumhurbaşkanının şehrinin takımı Rize, ama o Galatasaray geriden geldiği maçı, Serkan Çınar marifetiyle 3-2 kazanarak “kimse kusura bakmasın” dedi…
Yani, “şampiyon benim” dedi...
Rizelilerin çıkardığı onca gürültü mü?
Belki 3, bilemedin 4 gün sürdü ve olay kapandı...
Bütün bunları bildiğim için “ibre Galatasaray’a dönük” dedim…
Üç büyükler bu pastayı kendi aralarında bölüşür, Anadolu takımlarına koklatmazlar…
Bursa takımı şampiyon oldu, başına gelmedik kaldı…
Bursalıların bu lige tutunması için Malatya’yı yenmeleri, Erzurum’un Kayseri’ye, Göztepe’nin de Ankaragücü’ne mağlup olması lazım…
Ölme eşşeğim ölme meselesi…
İnşallah ibrenin neden Galatasaray’a dönük olduğu noktasındaki meramımı anlatmışımdır.
NOT: Bu yazıyı yazdığım saatlerde maçlar henüz oynanmamıştı ve düşecek ikinci ve üçüncü takım belirlenmemişti.