Bir tek dilekleri var..!
15 MAYIS SABAHI PASAPORT İZMİR RIHTIMI…
Denizden karaya, lanetli, pis, kirletici tuhaf bir esinti esiyor sanki… 1919 Mayıs ayında Pasaport ‘tan İzmir rıhtıma Yunan askeri bir sel gibi akıyor adeta…
***
Rıhtıma çıkan Yunan birliklerinin yürüyüşü Konak Meydanı’na yöneliyor…
Türkler üzgün ve endişeli… İzmirli Rumlar coşkulu ve sevinçli...
İzmir Metropoliti Hrisostomos, karaya çıkan Yunan askerlerine tuz, ekmek ve şarap ikram eden Rum kızlarının arasında, şaşkın şaşkın etrafı seyreden Rum askerlerini vaftiz etmektedir…
İzmir için tam bir karabasan yaşanmaktadır…
***
Saat on bir sıralarında, Yunan Efzun Alayı, Konak Meydanı’na ulaşıp Kemeraltı’na doğru yöneldikleri sırada, kalabalığı yarıp tek başına fırlayan uzun boylu, siyah elbiseli adamın attığı ilk kurşun Efzun Alayı’nın sancaktarını yere serer…
Sancaktar boğuk bir sesle yere yıkılırken, o elindeki Rover ile peşi sıra kurşun sıkmaya başlar… Hiç beklenmedik bu ateş karşısında önce paniğe kapılan Yunanlılar geriler…
Peşlerindeki Rum kalabalığı arasından denize düşenler görülür…
***
Fakat karşılarında ateş edenin yalnızca bir kişi olduğunu fark eden Yunan Efzun Alayı hemen karşı ateşe başlar...
Önce büyük bir telaş ve kaçışma, ardından da Yunan askerleri derhal saldırı düzeni alarak, Sarı Kışlaya karşı yoğun bir ateş açmaya başlar…
Yetmez…
Askeri kıraathanede bulunanları, sokaklardaki insanları mitralyözlerle biçerler… Artık, bir anda dört-beş yüz kişi birden şehit edilmiştir…
Öldürülenler arasında Hasan Tahsin de vardır… Naaşı Kordonboyu’nda sürüklenir, üzerindeki mermi ve süngü yarası sayılamaz…
***
15 TEMMUZ ANKARA ÖZEL KUVVETLER KOMUTANLIĞI…
Tam teçhizatlı, ağır silahlarla donanmış, darbeci askerler, komutanlığa doğru kendilerinden emin bir şekilde yürümektedirler…
Önce bir el silah sesi duyulur, ardından Astsubay Ömer Halisdemir silahını peş-peşe ateşler… Yunan Efzun Alayı’nın sancaktarı gibi, darbeci paşa boğuk bir sesle yere yığılır… Ardından korumaları da…
Ağır silahlarla Halisdemir Astsubay hınçla taranır…
Naaşında 30’a yakın kurşun yarası görülür…
***
Aralarında tam 97 yıl var…
Ama şablon aynı…
Yürek aynı…
Bilek aynı, gaye ve hedef de aynı…
Sadece isimleri farklı…
Hasan Tahsin’in, “İlk Kurşun Anıtı” İzmir Konak Meydanı’nda 97 yıldır dünyayı selamlıyor…
Ömer Halisdemir, o meydanda o anıtı görmüş müdür, hiç bilmem ama artık Ankara’da da bir, “İlk Kurşun Anıtı” Halisdemir adına olması gerektiğini net biliyoruz…
***
Niğde’de, Ömer Halisdemir’in anne ve babasını evlerinde ziyaret ettim… Konyalılar adına elini öpüp, emirlerini talep ettik…
Tek dilekleri var;
“Özel Kuvvetler Komutanlığı’na oğlumun bir anıtını diksinler, oraya gelen bu vatanın yiğit evlatları oğlumu örnek alsın, başka bir talebimiz yok devletten...”