Bilinç kuşanan nesil yetiştirmek

Derdimizin ortak olması gerekiyor. Dünya – Ahiret dengesini kurmuş, sorumluluklarını bilen, yaşadığı toplumla hemhal olan, kendisi için istediğini kardeşi için de isteyen, kendisi için istemediğini kardeşi için de istemeyen bir nesil… Üstad Necip Fazıl’ın gençliğe hitabında dediği gibi : “Bu gençliği karşımda görüyorum… Ciğerimden kalemime kan çekerek yırtındığım…” ifadesiyle dillendirdiği bir nesli karşımızda görmek istiyorsak yırtınacağız, uykusuz kalacağız, mücadele edeceğiz. Şuurlu bir nesil için say’ ü gayretimizi yoğunlaştıracağımız alanların en başında da eğitim geliyor. Eğitim yolu ile çocuklarımıza ve gençlerimize kazandırmamız gereken birkaç kavramı ve aşılamamız gereken hayatın farklı alanlarına dair bilinçleri burada zikredelim.Eğitim süreci içerisinde çocuklarımıza ve gençlerimize kazandırmamız gereken ilk kavram ve bilinç: İman. Merhum İnan’ın deyişiyle evlatlarımızı bu çağa karşı iman zırhına bürümemiz gerekiyor. Bu kuşatıcı çatı altında; tevhit, amel, ihlas, ihsan, takva, sünnet, ahlak, saygı, dürüstlük, yardımseverlik, sorumluluk, şuur, bilgi, bilinç, gayret, heyecan vb. kavramlar ile donanmış çocuklarımız ruhlarında bizlerin de desteği ile birer anıt inşa edecek ve ardından bu kavramlar ile donanmış bilinçli nesiller yaşanabilir bir dünyayı kuracaktır.

Yine eğitim sürecinde İman başlığı altında çocuklarımıza ve gençlerimize vermemiz gereken bir diğer bilinç ve zihinlerine nakşedeceğimiz kavram, Rasulullah’ın (sas) ifadesiyle Allah’ın sevdiği kul olabilmek için yaptığı işi güzel yapma şuuru, İhsan. İçsel motivasyonumuzun en önemli kaynağı. Öğrenci bulunduğu konumun bilincine varır, Allah’ın rızasını kazanmak için ders çalışmayı idrak edebilirse çözdüğü her sorunun kendi sevap hanesine yazılacağını bilir. Okulun, dersin, test kitaplarının hayatın kapsama alanı dışında olmadığının farkında olur. Bunun neticesi olarak en güzel şekilde konumunun hakkını vermeye çalışır. Anne çocuğu okuldan geldiğinde ona yemek yaparken, baba çalıştığı işyerinde işini yaparken bu bilinçte olursa inanın dünyamız bambaşka bir yer olur.

Eğitim noktasında ifade edilmesi gereken bir kavram da önemli ve öncelikli meseleler. Belki de bu mefhumu hayatımızda yerli yerine oturtabilirsek o kadar çok rahatlayacağız ki. Bulunduğu sosyal statünün gerektirdiği şekilde hareket etmek, öncelikli ve önemli ayrımını buna göre yapabilmek temel çıkış noktamız. Bu meseleyi daha iyi idrak edebilmemiz için Resulullah (sas) dönemine gidelim. Yaşanılan bir hadiseye kulak verelim.

Ashab-ı Kiram bir cihaddan dönerlerken Resulullah (sas) bir grup sahabenin kendi aralarında bir şeyler konuştuğunu fark eder. Yanlarına yaklaşıp ne konuştuklarını sorduğu zaman, ‘Şu kişi ne zaman görsek ya Kur’an okuyor ya namaz kılıyor ya da dua ediyor. Çok imrendik buna.’ Resulullah (sas) soruyor, ‘Peki bu adamın atının tımarını kim yapıyor, yemeğini kim hazırlıyor?’ ‘O namazla, Kur’an la meşgulken biz yapıyoruz o işlerini.’ Resulullah (sas) son sözü söylüyor: ”Siz ondan hayırlısınız.”

Abdülhamit Salihoğlu / Özel Enderun Fen ve Anadolu Lisesi Rehber Öğretmeni

Bu yaşanan hadiseye ayna tuttuğumuz zaman bize yansıyan yönü itibariyle eğitimciler ve aileler ulaşılması gereken noktayı idrak ettiklerinde adımlarını ona göre atacaklardır. Yukarıda hedefler adına birkaç başlık zikrettik. İman, İhsan, Öncelik Bilinci. Hem bu konular hem de eğitim adına ulaşılacak diğer hedeflerin her biri ayrı bir başlık olarak çok geniş izahlara ihtiyaç duyuyor.  Ailelere tavsiye adına birkaç not daha ekleyecek olursak:

Tebliğden evvel temsil gerekiyor. Çocuklarımızın nasıl olmasını istiyorsak, anne ve baba olarak bizler de öyle olmalıyız.

Anlaşıldığını, yargılanmadan dinlenildiğini hissetmek insan için çok önemli bir ihtiyaç. Hele ki çocuklar ve ergenlik dönemindeki gençler için çok daha önemli. Ne olur çocuklarımızı “-mış” gibi değil gerçekten dinleyelim.

Çocuklarımızın bizim bir parçamız olduğunu aynı zamanda da bizden ayrı bir fert olduğunu bilelim. Kendimiz adına onların yaşayacağı hayatı belirlemeyelim. Uçurumun kenarında iken elinden tutalım ama düzlükte bırakalım ki kendileri düşe kalka yürüsünler.

Çocuğumuz hangi yaş grubunda ise o yaş grubunun gelişim özellikleri hakkında mutlaka bilgi sahibi olalım.

Aile olarak zorda kaldığımız durumlarda mutlaka bir uzman desteği alalım.

Özellikle babalara şunu hatırlatalım: Nuh (as) isyankâr oğluna “Yavrucuğum” diye hitap ederken sigara içtiği için çocuğuna “serseri” diye hitap edebilir mi bir baba?

“ Cennet isteyen çocuk yetiştirsin. Cihat etmek isteyen yan odadaki çocuğuna sahip çıksın. Sopayla değil! Nuh’un (as) sabrıyla. Vesselam…
 

Eğitimde nitelikli bireyler yetiştirmek

21. yy teknoloji çağında insanoğlu eğitime her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Şüphesiz bu ihtiyaç, eğitim sistemi içerisinde öğretmenin görev ve sorumluluklarını da artırmaktadır.Dünyanın, ülkemizin ve insanlığın geleceğinin eğitimin niteliğine bağlı olduğu artık herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Bilginin ve eğitim kavramının yeniden sorgulandığı; öğrenme/öğretme teknik ve yöntemlerinin gözden geçirildiği, eğitenlerin ve eğitilenlerin rollerinin yeniden tespit edildiği yeni bir sistem anlayışını gerektirmiştir. Bu sistem anlayışı büyük ölçüde bilgi ve iletişim teknolojilerine dayanmakla beraber öğretmenin rolünün azalmadığını, aksine daha da arttığını ortaya koymuştur.

Said Turgut / Özel Enderun Fen ve Anadolu Lisesi Müdürü

Öğretme ve öğrenmenin önemi,bilinçli bir nesil yetiştirme hemen hemen tüm toplumlarda güncelliğini koruyan konu ve kavramlardır. Bir eğitim sisteminin başarısı, o sistemi işletip uygulayacak olan öğretmenlerin ve diğer personelin niteliklerine bağlıdır. Hiçbir model, o modeli işletecek kişilerin niteliğinin üzerinde hizmet üretemez. Bu nedenle: "Bir okul, ancak içindeki öğretmenler kadar iyidir" denilebilir. Onların beklentilerinin, amaçlarının, hedeflerinin kurumun oluşturduğu vizyon ve misyonla örtüşmesi, kalite çalışmalarının başarıya ulaşması bakımından son derece önemlidir. Eğitimde kalitenin yükseltilmesi için çalışanların ön görü sahibi olmaları ve geleceği kurgulamayı bir problem olarak benimsemeleri gerekmektedir. Son yıllarda eğitim kurumlarının kalite kontrolü yapılmakta, eğitim süreçleri, programlar ve eğitim ile ilgili diğer unsurlar belirlenmiş ölçütlere göre yeniden gözden geçirilmektedir. Bizler de Gençlik Eğitim Kurumları olarak bu bilinçle TKY çalışmaları kapsamında iç tetkikler yapmakta ve işleyen sürecimizi kontrol etmekteyiz. Ayrıca yapılan paydaş memnuniyet anketleri, ISO çalışmaları ile paydaşlarımıza daha kaliteli bir eğitim verme amacını gütmekteyiz.

Kaliteli eğitimin standartları içerisinde yer alan yazılı ve sözlü iletişim becerileri, öğretmen-veli-öğrenci iletişiminin iyi olmasına bağlıdır. Eğitimin amacını gerçekleştirmesinde liderlik, öğrenci yeteneklerini ortaya çıkarma, etkili öğrenme ve öğretme yöntem ve tekniklerinin kullanılması, müfredat programlarının uygunluğu ve amacına ulaşması, düşünmeyi öğrenme, problem çözme, bilgi üreten ve açık fikirli gençler yetiştirme kavramlarının öğrenciye aktarılması gerekmektedir. Ekip çalışması, öğrenmeyi öğrenmek, araştırmacı okur-yazarlık özelliğini kazanmış olmaları; sinerji ve paylaşımcılığı öğrenmeleri eğitimin önemli unsurları arasında yer almaktadır. Değişime ve gelişime ayak uyduracak, düşünen sorgulayan ve araştıran hoşgörülü, merhametli, sevgi ve saygı duyan bireyler yetiştirmek kaliteli eğitimde öğrencilerin yükselen değerleri içselleştirdiklerini göstermektedir.

MEZUN ZİYARETLERİ

Gençlik Eğitim Kurumları Kurumsal ziyaretlerde bu haftaki durak 2007 Özel Enderun Liseleri Fen Lisesi mezunu Kemal Uray oldu. TCDD YHT Garı Konya Yol Bakım Ve Onarım Müdürlüğü’nde gerçekleşen ziyarete Gençlik Eğitim Kurumları Genel Müdürü Barış Çağlayan Çakır, Gençlik Temel Lisesi Müdürü Enes İlhan Post ve Enderun Liseleri Müdürü Said Turgut katıldı. Ziyarette Kemal Uray’a ‘Hayırlı çalışmalar ve kazançlar’ dilekleri iletildi.