Beyaz düşman!

Beyaz düşman!

Akdeniz Üniversitesi Nefroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, böbrek hastalıklarından korunmak için beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmesini, kiloya, şekere, tansiyona dikkat edilmesini, spor yapılmasını ve tuzdan kaçınılmasını ön

Dünya Böbrek Günü nedeniyle düzenlenen toplantıda Akdeniz Üniversitesi'nde tedavi gören  böbrek hastalarına ve öğrencilere böbrek sağlığı üzerine konuşma yapan Gültekin Süleymanlar, Türkiye'de kronik böbrek hastılığının çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu açıkladı. Bakanlık kayıtlarına göre 60 bin civarında diyaliz hastasının olduğuna dikkat çeken Gültekin Süleymanlar, yaklaşık 15 bin civarında da organ nakli olup yaşamına sürdüren hastasın olduğunu dile getirdi. Bu rakamların ise buz dağının görünen kısmı olduğunu da belirten Süleymanlar, ülkemizde bugün 7 milyon 500 binden fazla insanın kronik böbrek hastalığından etkilendiğini tespit ettiklerini açıkladı. "7 buçuk milyon müthiş bir rakam. Yani bu da yetişkin nüfusun yüzde 15'ine karşılık geliyor. 2 buçuk milyon insanımız ise doğrudan doğruya ciddi şekilde böbrek hastalığına maruz kalmış durumda. Rakamlar çok korkutucu" diyen Süleymanlar,  bu hastalığı ise şeker ve tansiyon gibi hastalıkların körüklediğini açıkladı.

SİNSİ HASTALIK

Bazı bölgelerde böbrek hastalığının ortalamanın üstünde olduğuna da dikkat çeken Süleymanlar,  toplumun sorunlarını ortaya koyup araştırma yapmakla mükellef olduklarını da  söyledi. Bu araştırma sonuçlarını Sağlık Bakanlığı'na bildirmekle de yükümlü olduklarını  belirten Süleymanlar, bu konuda çabalarının devam ettiğini de vurguladı. 2006 yılından itibaren  mart ayının ikinci haftasını böbrek haftası olarak ele alıp çalışmalar yaptıklarını da belirten Süleymanlar, hedeflerinin toplumu bilgilendirmek olduğunu söyledi.  Bu çalışmalarla amaçlarının  böbrek sağlığına dikkat çekmek olduğunu belirten Süleymanlar, Türkiye'de böbrek hastalarının yüzde 98'inin böbrek hastası olduğunu sonradan fark ettiğini söyledi. Yüzde ikilik farkındalık oranının çok  korkunç olduğunu söyleyen Süleymanlar, "Böbrek hastalığı, farkına varılmadığı için teşhis edilemeyen, farkına varılmadığı için ilerleyip son aşamaya gelen, son aşamada da diyaliz ve böbrek nakliyle tedavi edilebilen bir sorun. Bu hastalık, çok namert bir hastalık. Çok sinsi ilerliyor. Yavaş ilerliyor. Farkına varmıyoruz" dedi. Böbrek sağlığını korumak için beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Süleymanlar, kilo, şeker ve tansiyonun böbrek hastalığını körüklediğini açıkladı.

RİSK GRUBUNDAKİLER

Geçen yıl diyalize giren hastaların  yüzde 40'ının şeker hastalığına bağlı, yüzde 30'unun ise tansiyon yüksekliğine bağlı olarak böbrek yetmezliği çektiğini tespit ettiklerini anlatan Süleymanlar, "Sadece bu iki hastalık bile yüzde 70 olduğunu görüyoruz. Yüksek risk grubu dediğimiz şekir ve tansiyon hastalarının ailesinde böbrek hastalığı olanların,  ağrı kesicileri sık kullananların, sık sık idrar yolu  iltihabı geçirenlerin, fazla antibiyotik kullananların daha dikkatli olması gerekir. Hiç olmazsa bu gruptaki kişilerin yılda bir kez böbrek kontrollerini yaptırmalarını öneriyoruz" dedi.

AĞRI KESİCİLER BÖBREĞİN CANINA OKUYOR

Böbrek sağlığını bozan etkenlerin başında tuzun da geldiğini anlatan Süleymanlar, şöyle konuştu:

"Tuz pekçok hastalık gibi böbrek hastalığının en önemli sebeplerinden biri olduğu gibi oluşan hastalığın ilerlemesine de yol açan faktörlerin başında geliyor. Bizim kadar tuzu seven başka millet var mı bilmiyorum. Biz 18 gram tuz tüketiyoruz. Olması gereken 5-6 gram. Biz alınması gereken tuzun üç katı tuz tüketiyoruz. O zaman, böbrekleri korumak için beslenmeye tuzdan başlayalım. Kilo almamaya çalışalım. Beslenmede kalorisi, yağları yüksek olan gıdalardan kaçınalım. Düzenli egzersiz yapıp günde yarım saat tempolu yürüyüş fevkalade önemli. Bunun dışında ilaç kullanımı önemli. Gereksiz ve yüksek dozda kullanılan ağrı kesiciler ve bazı antibiyotikler sıkıntı yaratıyor. Özellikle yaşlılar romatizma ağrıları için ağrı kesiciler kullanılıyor. Ama bu ağrı kesicilerin faturası büyük oluyor. Uzun vadeli kullanılan ağrı kesiciler böbreğin adeta canını okuyorlar. Yeterli sıvının da alınması gerekiyor. Böbrek taşlarının oluşmasında suyun yetersiz alınması etkili oluyor. Antalya gibi sıcak olan bölgelerde suyun daha fazla içilmesi gerekiyor"

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.