Besmele müminin yaşam anahtarıdır

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki etkinliğinde, Kur’an Tilaveti ve Tefsir Sohbeti yer aldı. Kapı Camisi eski müezzinlerinden Kur’a Hafızı Halil Elma, Ankebût ve Duhâ surelerini okurken NEÜ İlâhiyat Fakültesi Temel İslâm Bilimleri Öğretim Görevlisi Murat Göçer, “İslâm garip olarak başladı. Ve başlamış olduğu gibi yine garipliğe dönecek. Gariplere müjdeler olsun” hadisi şerifi ile Mekkî olan ve 85 âyetten oluşan Mümin Sûresi’nin tefsirini yaptı. Sesi güzel Kur’a Hafızlarından Halil Elma’nın okuduğu Kur’an, dinleyicileri son derece mest ederken sohbetin sonunda Ezân-ı Muhammediye’yi de okuyan hafız Elma, “Türkiye’de bizler Kur’an-ı Kerim’i Asım kıraati ve Hafs rivayetine göre okuruz. Bir Cezayirli, bir Faslı da kendilerine örnek aldıkları imama göre Kur’an okurlar. Kıraat ilminin mimarı Efendimiz aleyhisselatı vesselamdır. Hocası Cebrail aleyhisselamdır. Efendimiz de sahabelerine öğretmiştir. Konya’da da tahminen 30-35 civarında Kur’a hafızı vardır” dedi. Sohbetine, “İslâm garip olarak başladı ve garip olarak bitecek. Gariplere müjdeler olsun!” hadisini tefsir ederek başlayan ve bu hadisi şerifteki “garip” kelimesinin genelde yalnız, kimsesiz tuhaf gibi anlaşıldığına işaret eden ilahiyatçı Murat Göçer, tefsir ederken şunları ifade etti: “Garipler, insanlar bozulduğunda ve insanlar yoldan çıktığında onları ıslah eden insanlardır. Bu rivayetten anlaşıldığına göre demek ki garip olanlar, insanlar bozulduğunda, insanlar Peygamber Efendimiz’in sünnetini değiştirdiklerinde onları ihya ve ıslah eden az sayıda sâlih insanlarmış. Yine bir gün gelecekmiş insanların çoğunluğu yine bozulacak, yoldan çıkacak. Ama ne güzel ki bu insanlar içerisinde yine de insanları ıslah etme, insanları dine, İslam’a ve Peygamber aleyhisselatı vesselam’a çağırma derdinde olan müminler olacakmış. Ve onlar sünneti ihya edeceklermiş. O günler, bu günler midir bilmiyorum. Ama bizler Peygamber Efendimiz’in yolu ve istikametinde giden müminlerden olmak zorundayız.”

HER İŞE BESMELE İLE BAŞLANMALI

“Hâ, Mîm” ile başladığı ve ardı ardına geldiği için Havâmîmlerin (yedi hâmîmler) ilk suresinin Mü’min suresi olduğunu ve bir diğer adının da “Gâfir” olarak bilindiği ifade eden ilahiyatçı Göçer, “Mü’min isminin verilmesinin sebebi, içerisinde geçen mümin bir adam vardır. Firavun’un asilzadelerinden olan bu mümin adam Firavun’un karşısında, Musa’nın destekçisidir. O yüzden bu sureye mü’min ismi verilmiştir. Gâfir ismini ise ilk âyetlerden alıyor” dedi. Mekkî surelerde genelde iman ayetlerinin yer aldığını, itikadın anlatıldığını ve muamelatın az olduğunu ifade ederek sureyi okumaya “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” başlanıldığını belirten Göçer, besmeleyi şu sözlerle yorumladı: “Biliyorsunuz Peygamber Efendimiz, “Besmele ile başlanılmayan her işin sonu kesiktir” diyor. Müslümanlar hayatlarına ve her işlerine besmele ile başlarlar. Besmele müminlerin hayatına bir bereket getirir. Anadolu’nun kadınları ve erkekleri işlerine besmele ile başlarlardı. Çünkü besmele, mü’minlerin hayatında müminlerin ne yapacaklarına, müminlerin neyi yapabileceklerine dair bir anahtar ve şifreydi.” Sohbetin sonunda her iki konuşmacıya derneğin teşekkür plaketleri takdim edildi.