Beşiktaş'taki terör saldırısının üzerinden 8 yıl geçti

AA muhabirinin dava dosyasından derlediği bilgiye göre, 10 Aralık 2016'da saat 19.00 sıralarında Beşiktaş'taki Vodafone Park'ta oynanan Beşiktaş-Bursaspor maçı saat 20.45 sıralarında sona erdi.

Taraftarlar stadyumdan dağılırken, arka kısımdaki "Beleştepe" olarak tabir edilen noktada yaklaşık 40-45 kişilik taraftar grubunun güvenliğini sağlamaya çalışan çevik kuvvet polislerinin beklediği yerde, saat 22.29 sıralarında bir patlama meydana geldi.

Yolda seyir halindeki bomba yüklü otomobilin patlaması sonucu, grup halinde bekleyen 39 emniyet mensubu ile oradan geçen araçlardaki 7 sivil olmak üzere toplam 46 kişi öldü, 208 polis memuru ile 35 sivil yaralandı.

Terör örgütü PKK, internet sitesinde 11 Aralık 2016'da yapılan açıklamayla bu saldırıyı sahiplendi.

Terör saldırısının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 27 sanık hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "silahlı terör örgüte üye olma", "terör örgütü propagandası yapmak", "tasarlayarak bombalama suretiyle öldürmeye yardım etme", "tasarlayarak bombalama suretiyle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye yardım etme", "patlayıcı madde kullanarak kamu malına zarar vermeye yardım etme", "patlayıcı madde kullanmak suretiyle özel şahsa ait mala zarar vermeye yardım etme" ve "terör örgütü propagandası yapma" suçlarından dava açıldı.

Davaya bakan İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi 17 Mayıs 2019'da kararını açıkladı.

18 sanığa hapis cezası

Mahkeme, tutuklu sanıklardan Zozan Kutum, Mehmet Emin Töre, Gülşen Bahadır ve Tufan Beyhan'ı "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" ve 46 kişiye karşı "tasarlayarak ve bombalamak suretiyle kasten öldürme" suçlarından 47'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.

Sanıklar ayrıca 242 kişiye karşı "tasarlayarak ve bombalamak suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs", "tehlikeli madde bulundurmak", "kamu malına zarar verme" ve "mala zarar verme" suçlarından da toplamda 4 bin 890'ar yıl hapisle cezalandırıldı.

Mahkeme, 10 sanığı "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırırken, bu sanıkları ayrıca "tasarlamak ve bombalamak suretiyle kasten öldürmeye yardım etme", "tasarlamak ve bombalamak suretiyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etme", "tehlikeli madde bulundurma", "kamu malına zarar vermeye yardım etme" ve "mala zarar vermeye yardım etme" suçlarından 25 yıl ila 3 bin 380 yıl arasında hapse mahkum etti.

Mahkeme, 4 sanığa ise "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezası verdi.

Bu davada yargılanan 8 sanıkla ilgili kovuşturmanın genişletilmesi kararı alarak dosyalarını ayıran mahkeme, firari sanığın dosyasının da ayrılmasına hükmetti.

İstinaf, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun buldu

Dosyanın gönderildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararı üzerindeki incelemesini 2020'de tamamladı.

Daire kararında, sanıklar hakkındaki ağırlaştırılmış müebbet ile diğer hapis cezalarını hukuka uygun buldu. Dosya temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderildi.