24 Haziran seçimleri kapıya dayandı.

Haziran’ın 15’i bayram 24’ü seçim.

Bu millete Mübarek Ramazan Ayında bile tabir caiz ise savaşa gider gibi seçim propagandası hatta seçim kavgaları yaptıranları unutmayacağız.

Bir başka unutmayacağımız konu da bu seçimde ilk defa kullanılan ve adına trol denen aşağılık ve ahlaksız saldırgan guruplardır.

Siyaset meydanında bu güne kadar çok sözler söylendi.

Seçim meydanlarında yerine göre türlü vaatler veridi ve projeler açıklandı.

Ama Merhum Necmeddin Erbakan Hoca için 1969 yılından bu yana belki de ilk defa sahte söz ve resimler ile video görüntüler kullanıldı.

1969’da Süleyman Demirel’in desteklenmesini isteyen o günkü şaşkınlardan daha azgınlarını bu seçimde Tayyip Erdoğan’ın desteklenmesini isterken gördü bu millet.

Nasıl bir merkezden emir aldıkları ve idare edildiklerini anlamakta güçlük çektiğimiz bu ahlaksız seviyesiz troller tarafından öylesine sözler söylendi öylesine resimler ve video görüntüler kullanıldı ki insan bu bir seçim mi, yoksa başka bir şey mi demekten kendini alamıyor.

Bu aşağılık güruh tarafından katlanılması insana zor gelen sözlerin de söylendiği oldu ki insan bu sözleri söyleyenler nasıl Müslüman olduklarını iddia ediyorlar demekten kendimiz alamadık.

Zaman zaman aklımıza yaşanan sürecin bir seçim değil de bir savaş olduğunu ifade eden enerji bakanı ile gazete yazarlarının sözleri aklımıza gelince gelecek seçimler konusunda fazlaca kaygılandık.

Siyasilerin seçim meydanlarında söyledikleri sözlerin vatandaş nazarında bir karşılığının olması için gereken ilk şart sözlerin doğru olmasıdır.

“Eyyy Falannn” diyerek başlanan sözlerin çoğunlukla söylenildiği yerde unutulduğu ve tamamına yakınının doğru olmadığına şahit olduğumuz bir seçim süreci yaşanmaktadır.

Maalesef siyasilerin doğru olmayan sözlerinin de vatandaş nazarında bir değerinin olmadığını da görmekteyiz.

Yapacağı işleri ve vatandaşa vereceği vaatleri yerine rakibini aşağılamak için söylenen sözlerin siyaset meydanında yerinin olmadığını düşünüyoruz.

Hele hele siyasi parti liderlerinin sözlerinde çok daha dikkatli olmaları gerektiğine inanıyoruz.

Bir taraftan milletin ve memleketin birliğini dirliğini savunacaksınız ama seçim meydanında milleti orta yerinden bölen sözler edeceksiniz.

Bu en azından ikiyüzlülükten başka bir şey değildir.

Siyasi parti liderleri seçim meydanlarında ordularını savaşa teşvik eden komutanlar gibi davranırlarsa onların kör takipçileri durumuna düşen bakanları, yandaş gazetecileri ve ücretli ya da gönüllü trollerinin neler yapabileceklerini önceden kestirmek mümkün değildir.

Kendi düşüncelerini ifade etmek yerine karşısındaki insanları aşağılama üzerine kurulu olan bu son seçim propaganda şeklini bu yüzden unutmadık unutmayacağız.

On yıllar önce Müslüman olmuş ve bu güne kadar hiçbir olumsuz hali görülmemiş bir siyasi parti genel başkanının eşi üzerinden yapılan algı yönetimini de unutmadık ve asla unutmayacağız.

Yurt dışında eğitim almayı nerede ise o ülke adına casusluk yapmakla eşdeğer gören ve bir siyasi parti liderine bu açıdan yüklenirken bir başka siyasi parti liderinin çocuklarının yurt dışında eğitim görmesini normal karşılayarak ona bu açıdan toz kondurmamayı da unutmadık ve unutmayacağız.

Bu seçim propaganda döneminin bir başka özelliğini daha unutmayacağız.

FETÖ ziyareti için sıraya girenler ile onların azat kabul etmez kölelerinin kendi siyasi birliktelikleri dışında olan ve kendileri gibi düşünmeyen herkesi vatan haini olarak suçlamalarını da unutmadık ve unutmayacağız.

En son unutmayacağımız şey ise Mübarek Ramazan ayında yaptıkları yalan söz, töhmet ve iftiralarla yaptıkları aşağılık seçim propagandalarıdır.