Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Bayram sonrası

Bayram sonrası

Bayramdaki sevinç ve surûr sürmeli, tebessüm ve gülücükler yüzümüzden eksik olmamalı, dostların birbirlerini arayıp sormaları, hoşbeş etmeleri bayram sonrası da devam etmeli.

Güzelliklerin, iyiliklerin, hayırların sonrası da aynen öyle olmalı, yüreklerdeki güzellikleri dâim etmeli. Tevbe ve zikirler dilimizden düşmemeli.

Hacıların Hakk’ın evini tavaf ettikleri gibi gönül kâbelerimiz her vakit tavafda olmalı, hayâtın kıyısında, ibâdetlerin gerisinde değil de hep merkezde bulunmalı. Bizim merkezimiz Hz. Allah ve O’nun işâretleridir. Gönlümüzün aşk merkezine bunları koymalı…

Dünyâda bir yolcu gibi yaşamalı, fânilere yürek kaydırmamalı, asla odaklanmalı. Asıl menzile doğru koşar adımlarla ilerlemeli ama aslı da unutmamalı. Bu hususta gaflete düşmemeli, gâfillerle berâber bulunmamalı.

Yüce Yaratıcı’yı râzı edene kadar O’na doğru mesafe almalı, aklımız-fikrimiz-zikrimiz O’nun hoşnutluğunda olmalı. O (c.c) seni sevmedikten sonra kullar seni sevmiş, beğenmiş neye yarar! Hedef ve gâyemiz Cenâb-ı Hak ve O’nun sevdiği şeyleri icra etmek olmalı. Aksi kayıptır.

Dünyâya dalmadan, geçici heveslere kanmadan, kovulmuş şeytanın aldatmacalarına inanmadan Hakk yola devam… Bayram öncesi nasıl devam ettiysek Bayram sonrası da devam hem de daha sıkı daha idrakli olarak. O seni bırakmaz hiçbir zaman, sen de O’nu hiç bırakma. Dâima Hakk yolda yürü asla sırâtı mustakîmden şaşma. Pusulan güvenilir, rehberin emniyetli olsun.

Hz. Allah der ki; ‘Bana bir adım yaklaşana ben on adım yaklaşırım, bana on adım yaklaşana ben koşarak yaklaşırım.’ İşte o emri gereğince yerine getirenler daha dünyâda iken vuslata erişirler. Artık onlar dünyâda iken Hakk’ın görünmez eli, işiten kulağı ve yürüyen ayağı olurlar. Ne mutlu bu ilâhî hakikate erişenlere!

Sonra muhabbette zirveleşir kul. Her şeye muhabbet yaratılan her canlıya muhabbet… Hayvana, nebâtada, eşyaya. Ama evvela insana muhabbet… Muhabbetin kaynağı en zirve kaynak ise muhabbette derinleşmemek niye?

Hacılar dönüyorlar Kâbe’de, bulunuyorlar O kutsî beldede biz de Bayram sonrası onların yaşadıklarından hisselenerek yönümüzü döndürelim Kâbe’ye. Nasıl bulunduğumuz mekanlarda namazları kılarken yöneliyorsak Kâbe’ye, her dâim her uzvumuzla bilhassa yüreğimizle biz de yönelelim kutsal Kâbe’ye.

Dünya Müslümanların nabzının attğı yer nasıl Kâbe ise yüreğimizin attığı yer de orası olmalı, bedenler burada olsa da gönüller orada bulunmalı. Çünkü Kâbe bereket ve feyiz membağıdır. Orada nice güzellikler vardır. İlk mâbedimiz olan Kâbe’de Hz. İbrahim (A:S)’ın makâmı vardır, Hacerü’l Esved’imiz vardır, Safa ve Merve’miz oradadır. İşte bunlar Hacc’ın nişâneleridir. Bu mekanlara hürmet ve tâzim göstermek kalplerin takvasıdır, Müslümanlığın şiarıdır. (Hac, 32)

Arafat’ta Hacılarını günahlardan arındıran Rabb’im bizi de günahlardan arındırsın, tertemiz kılsın. Rûhumuzu o kutsal diyarlardan ayırmasın. Kâbe’yi yüreğimizin mihenk taşı eylesin. Yalnız orada değil her vakit şeytanımızı taşlamayı nasip etsin, nefsin esiri etmesin. Bizleri Hz. İbrâhim ve Hz. İsmâil aleyhisselamların teslimiyetiyle hallendirsin. Ezanlarımızı susturtmasın, bayrağımızı indirtmesin, vatanımızı böldürtmesin inşaALLAH.

Hep hayır üzere olan daha nice Bayramlara…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi