Savaşta büyük zulme uğradınız.

Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz.

Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın.

Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.”

Tarihe geçen bu sözler Bosna'nın Bilge Kralı rahmetli Aliya İzzetbegoviç'e ait...Bosna halkının acıları hala taptaze...

**

Halkına en karanlık günlerde ışık olan Aliya, Bosnalı Müslümanlara Sırp ve Hırvat liderler gibi “kin ve nefret” söylemleri yerine “unutmayın” tavsiyesinde bulunuyordu. Dünyanın en acımasız savaşının yaşandığı Bosna'da yeniden zambaklar açıyorsa, insanlar yaşadıkları büyük acılara rağmen gülebiliyorsa bu Aliya gibi bilge bir lider sayesindedir...

**

Bosna halkı önceki gün yeniden 20 yıl öncesinde yaşadıkları acıları hatırladı. Bosna'yı yangın yerine çeviren Bosnalı Sırplar'ın siyasi lideri Radovan Karadziç için karar günüydü. 20 yıl sonra gelen adaletten zaten pek umutları yoktu. Öyle de oldu. Psikiyatrist-Şair ve savaş suçlusu Karadziç, 40 yıl hapis cezası aldı... Zaten 8 yıldır içerideydi...

**

Onlar da yargılamalardan bir şey çıkmayacağını biliyordu. Çünkü Bosna halkı en büyük ihaneti Batılı ülkelerden ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı'ndan görmüştü. Bosna'da savaş yıllarında bir köpeğin üzerine yazılan “United Nothing” yazısı BM'nin aslında bir hiç olduğunu anlatıyordu...

**

Batı, Bosna'da çok kötü bir sınav verdi. Kendinden bekleneni yaptı. Ölen Müslüman olunca kılları kıpırdamadı. Brüksel'de Paris'te bombalar patlayınca insanlar ölünce terörün gerçek yüzünü gören Batı, Bosna'daki ikiyüzlülü tavrını şimdi Türkiye'ye karşı gösteriyor...

**

Dün Saraybosna'da Markale Pazarı, bugün Ankara'da Kızılay Meydanı.. Ölen Müslüman ve Türk olunca derin bir sessizlik yaşıyorlar... Batı aslında İslam ülkelerinde yaşanan terörden rahatsız değil, bu terörün kendine bulaşmasından rahatsız...

**

Diğer savaş suçlusu Ratko Mladiç'in yargılaması da devam ediyor. Srebrenitsa kasabı Ratko Mladiç için de farklı bir sonuç çıkmayacak. Asıl önemli olan Bosna savaşının arkasındaki gerçek güçlerin ortaya çıkarılmasıydı o da imkansız gibi...

**

Bosna'ya defalarca gitme fırsatım oldu. Her gittiğimde aynı duyguları yaşadım. Saraybosna halkı savaşın üzerinden 20 geçmesine rağmen hala o acıyı yüreğinde hissediyor. Ne kadar yüzleri gülüyor görünseler de içlerinde fırtınalar kopuyor. Kimse savaş yıllarını konuşmak istemiyor...

**

Lahey'de 8 yıldır devam eden duruşmaların ardından 40 yıl hapse mahkum edilen Radovan Karadziç aslında Saraybosna halkına çok yabancı birisi değil. Karadziç yıllarca Saraybosna'daki Koşevo Hastanesi'nde psikiyatristlik yapmış bir isim. Saraybosnalı Müslümanlara, Sırplara ve Hırvatlara yıllarca doktorluk yapan Karadziç ayrıca Saraybosna'da şiirleri ve kitaplarıyla da gündemde olan bir isimdi...

**

Kim derdi ki; bir gün bir ruh doktoru bir şair gün gelecek eli kanlı katile dönecek. Sevgi şehri Saraybosna'dan Bosnalı Müslümanlar için Saraybosna'yı savunan Sırp asıllı Jovan Divjak gibi komutan da çıktı, Radovan Karadziç gibi savaş suçluları da çıktı.

**

Radovan Karadziç'e ait şiiri arşivimden buldum. Saraybosna'nın en güzel ve mutlu yılında 1984 Saraybosna Kış Olimpiyatları'nın yapıldığı yıl Psikiyatrist (!) Karadziç tarafından yazılan bu sözler aslında onun bilinçaltını ele veriyor...İşte dünün psikiyatristi ve şairi bugünün soykırımcısı Radovan Karadziç'in 1980'li yıllarda yazdığı şiir...Yorumu sizlere bırakıyorum..

“Nihayet bütün sevgilerimi kaybettim
Ve sigaram gibi nevrozlu dudaklarımın arasındaki
Yanıyorum şimdi
Her yerde avlanırken bir taraftan
Böylece günün batışının koruyuculuğunda
Büyük fırsatımı bekliyorum
Nihayet sabah bombasını fırlatacağım
Ve o zaman sizler gülüşünü duyacaksınız
Hastalıklı ve yalnız bir adamın”