Başbakan Erdoğan: Dünyada Artık Öldürenler Ve Ölenler Adına Da Ayrım Yapılıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son dönemlerde Mısır’da ve Suriye’de yaşanan ölümlerle ilgili Batı'yı hedef alarak yaşanan ölümlerle ilgili dünyada artık ölüler ve ölümler adına da ayrım yapıldığını söyledi. Kaybedilen her şeyin telafisi olduğunu, ancak canın telafisinin olmadığını ifade eden Erdoğan, “Dünyada artık ölüler ve ölümler adına da ayrım yapılıyor. Maalesef bölgemizde cereyan eden birçok hadiseye bizim cenazemiz, bizim katilimiz, sizin katiliniz gibi son derece ürkütücü bir bakış açısıyla bakıldığını görüyoruz. Kaybedilen her şey telafi edilir. Ama canın telafisi olmaz.” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği iftar yemeğine katıldı. Erdoğan’a yemekte eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan eşlik etti. Programa ayrıca iş, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Programda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında son dönemlerde Mısır’da ve Suriye’de yaşanan ölümlerle ilgili Batı'yı hedef alan Erdoğan, yaşanan ölümlerle ilgili dünyada artık ölüler ve ölümler adına da ayrım yapıldığını ifade etti. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: “Dünyada artık ölüler ve ölümler adına da ayrım yapılıyor. Maalesef bölgemizde cereyan eden birçok hadiseye bizim cenazemiz, bizim katilimiz, sizin katiliniz gibi son derece ürkütücü bir bakış açısıyla bakıldığını görüyoruz. Kaybedilen her şey telafi edilir. Ama canın telafisi olmaz. İnsan onurunun şerefinin telafisi olmaz. Bunların yerine başka bir şey konulamaz. Hem ulusal ölçekte hem küresel ölçekte bugün yaşanan hadiseler gelir geçer. Yarın biz birbirimizin yüzüne bakacağız. Çocuklarımız birbirinin yüzüne bakacak.”

ULUDERE SİYASİ MALZEME OLARAK KULLANILMAMALI

Geçtiğimiz Cuma günü 28 Aralık 2012’de Şırnak’ın Uludere ilçesinde askeri uçağın bombalaması sonucu hayatını kaybeden 34 kişinin aileleriyle aynı iftar sofrasında buluştuklarını ve onlarla dertleştiğini dile getiren Erdoğan, orada hayatını kaybedenlerin her şeyden önce can, bu ülkenin vatandaşı olduğunu söyledi. Her ölümün mutlaka araştırılıp soruşturularak bağımsız yargının bunların hesabını soracağını belirten Başbakan, “Biz cenazeler üzerinden siyaset yapan bir anlayışa sahip değiliz. Biz Hakk’ın huzuruna göçmüş kişiler üzerinden istismar edip onları kullanarak duyguları istismar eden bir anlayışın içinde hiç değiliz.” dedi. Uludere’de ölenler için en az aileleri kadar üzüldüklerini ve gözyaşı döktüklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Cuma günü Şırnak’a gittik. O güzel açılış törenin ardından 28 Aralık 2012’de Uludere’de hayatını kaybeden 34 kardeşimizin aileleriyle bir araya gelip onlarla dertleştik, hasbihal ettik. O zaman da söyledim, bugün de söylüyorum. Orada hayatını kaybedenler candı. Allah’ın yaradılmışların en şereflisi olarak yarattığı insanlardı. Onlar bizim canımızdan kopan parçalardı. Ama unutmayın, Hantepe’de askeri karakola baskın yapılarak orada ölenler de bizim yavrumuzdu, şehidimizdi. Gediktepe’deki karakola yapılan baskında ölenler de bizi şehidimizdi. Birinde 18, birisinde 20... Bingöl’de ne yazık ki 33 kişinin aynı araçta baskına uğrayarak şehit edilmeleri de bizim için bir faciaydı. Canımızdı. Hepsi için de aynı ızdırabı duyacağız. Onlar bu ülkenin insanıydı. En az anne babaları kadar, bunları değerlendirirken bir tarafı yukarıya bir tarafı aşağıya olmaz. Her tarafa adil yaklaşacağız. Hepsi için de aynı ızdırabı duyacağız. Her şeyden önce onlar bu ülkenin vatandaşlarıydı. En başından itibaren biz hepsine insan nazarıyla baktık. Anneleri babaları kadar bizler de onlar için üzüldük, bizler de gözyaşı döktük. Ölmüş insanların, genç yaşta aramızdan ayrılmış olan insanların üzerinden siyaset üretilmesini, istismar yapılmasını, bunun ayrımcılık vasıtası olarak kullanılmasını insanlık dışı, vicdan dışı bulduğumuzu özellikle ifade ediyorum.”

TÜRKİYE’DE İÇERİDEN VE DIŞARIDAN KURGULANAN OYUNLAR VAR

Suriye’de ve Mısır’da yaşanan olaylara da değinen Erdoğan, kurgulanan oyunun aynısının Türkiye’de de uygulanmaya çalışıldığını söyledi. Erdoğan, şunları ekledi: "Suriye’de olan olaylar. 100 bine yakın insan öldü. Ülkemizde 400 bin Suriyeli sığınmacı var. Bunlar bizim kardeşimiz. Ramazan ayına rağmen oradaki zalim ölüm kusmaya devam ediyor. Aynı şekilde Irak’ta. Geliyoruz Mısır’a orada da aynı tablo ortada. Bunlar içeriden gelen bir gelişme mi yoksa dışarıdan böl, parçala, yönet taktiğiyle dışarıdan kurgulanan bir oyun mu? Evet içerden ve dışarıdan kurgulanan bir oyunla karşı karşıyayız.
Türkiye’de oynanan oyun da aynı şekilde içeriden ve dışarıdan kurgulanan oyunlar. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Güçlü bir Türkiye’yi dünyada kabullenemiyorlar, hazmedemiyorlar. 10 yıl önce birdik, şimdi 3 katı büyüdük. Faize bakın yüzde 63’tü. Bugün yüzde 7. Kimin cebinden çıkıyordu bu paralar? Köylümün, çiftçimin, memurumun, kardeşimin cebinden. Bu ülkede gecede yüzde 7 bin 8 bin faiz kazanmak suretiyle kazanç sağlayanlar oldu. Enflasyonun yüze 30 olduğu Türkiye vardı. Şimdi tek haneli rakamlarda.”

"ÖNÜMÜZDEKİ CUMHURİYET BAYRAMINI MARMARAY AÇILIŞIYLA KUTLAYACAĞIZ"

İstanbul’da yapılan projelere de değinen Başbakan Erdoğan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı Marmaray projesinin açılışıyla kutlayacaklarını ifade etti. Erdoğan, “İşte bir Mayıs ayı. Havalimanı ihalesi yapıyor. Yılda 100 bin yolcu kapasiteli havalimanı yapıyoruz. Buradan da 30 milyar Euro gelir elde edeceğiz. Bunların aklı almıyor. Ekonomisinin çöktüğü bir ülkede böyle ihale yapabilir misiniz? Yapılamaz. İşte 3. köprüde yaptırmazuk, istemezük diyorlar. Bunlar bir ve ikinci köprüye de karşı çıkıyorlardı. Şu anda inşaatı devam ediyor. İnşallah 2015 sonu gibi bu proje bitecek. Aynı şekilde Marmaray. Çok engellediler, 4 yılımızı yediler. 29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarını Marmaray’ın açılışıyla yapacağız. Pekin’i Londra’ya bağlıyoruz.”

"YAKMAYALIM YIKMAYALIM İNŞA EDELİM"

Gezi olaylarıyla ilgili konuşan Başbakan Erdoğan, birlik beraberlik çağrısı yaptı. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim hepsinden öte muhtaç olduğumuz şey aramızdaki birliğimiz, dayanışmamızdır. Biz birbirimizi niye seviyoruz. Makamdan ötürü mü? Biz birbirimizi Yunus’un diliyle Yaradılanı Yaradan’dan ötürü severiz anlayışıyla seviyoruz. Bunu başarmaya mecburuz. Hepimiz için ölüm haktır. Cumhurbaşkanı, başbakan olsak da hepimiz için ölüm hak. Bu makamlar, bu paralar bizi kurtarmayacak. Yakınlarınız da sizin her zaman yanında kalmaz. Bayramdan bayrama sizi ziyaret ederlerse öp de başına koy. Bu kubbede hoş bir sada bırakmak, aslolan budur. Bu hizmetlerdir. Hayırlı evlatlardır. Bu yatırımlardır. Yakmayalım yıkmayalım inşa edelim. Dikelim. Yatırımlarımızı yapalım.” CİHAN