Başbakan Erdoğan: 'Ben İstemiyorum Yapmayacaksın' Tavrı Faşizandır

Başbakan Erdoğan: 'Ben İstemiyorum Yapmayacaksın' Tavrı Faşizandır

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasinin en başta birbirine saygı, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürü olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasinin en başta birbirine saygı, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürü olduğunu söyledi. 'Ben istemiyorum yapmayacaksın' demenin demokratik bir tavır, özgürlükçü bir tavır, başkasının haklarına saygı değil baskıcı otoriter, bencil ve faşizan bir tavır olduğunu ifade eden Erdoğan, "Ben yaptım oldu tavrı ne kadar yanlışsa, ben istemiyorum olmayacak tavrı da o kadar yanlıştır. O kadar faşizandır." diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile birlikte Ankara’da bir alışveriş merkezi açılışına katıldı. Pasifik inşaatı 2,5 yılda Ankara’ya 500 milyon TL’lik yatırımla rezidans ve iş merkezini kazandırdığı için tebrik eden Erdoğan, "Pasifik inşaata bu aşamada sağladığı istihdam ve bundan sonra sağlayacağı istihdam için teşekkür ediyorum. Mimarından mühendisine ve işçisine teşekkür ediyorum. Daha önce isimlendirme ile ilgili yaptığım hatırlatmayı ve hassasiyetimi tekrar ifade etmek istiyorum. Bugün açtığımızı bu eser ve bunun gibi eserlere yabancı isim yerine Türkçe isimler vermek böylece yeni nesillere dilimizin zenginliklerini tanıtmış ve onları bu yönde özendirmiş olacağımıza inanıyorum." dedi.

Ülkemizde şehirler için planlar yapılırken 50 yıllık, 100 yıllık hatta 200 yıllık planlamalar yapılması gerekirken maalesef 5-10 yıllık planlamalar yapıldığını belirten Erdoğan, “Bir çok şehrimizde anlık müdahaleler yapıldı. Etkisi düşünülmeden çok büyük kıyımlar yapıldı. Tarihi eserler yok edildi, onlarca yüzlerce cami kervansaray, kale ve surlar tahrip edildi. Derelerin nehirlerin yerleri değiştirildi. Mimari estetik kaygısıyla şehri büyütmek unutuldu. Geçici çözümlerle çirkin ve plansız yapılaşma ile şehirlerimiz adeta katledildi.” şeklinde konuştu.

"KEŞKE MECLİS PENCERESİNDEN ULUS VE ANKARA KALESİ GÖRÜLEBİLSEYDİ"

Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin penceresinden Kızılay’a bakıldığında Ulus, eski Meclis binası, Ankara kalesi’nin görülmesini hayat ettiğini belirten Erdoğan, “Arada da sadece yeşil alanlara parklara ve yayaların rahatça dolaştığı geniş bulvarlara sahip olabilelim. Aslında geçmişte planlama böyle yapılmıştı. Burada öyle bakış öyle bir anlayış ve öyle bir zihniyet devreye girdiği Ankara plansız bir yapılaşmaya maruz kaldı. Şehrin en merkezi yerlerine konutlar iş merkezleri yapılmış yoğun bir yapılaşma yaşanmış ve Ankara’nın çehresi ciddi şekilde yarar almıştı. Şu aşamadan itibaren de oradan o yoğunluğu almak artık kısa ve orta vadede mümkün değil imkansız hale geldi.” Açıklamasında bulundu.

Demokrasinin en başta birbirine saygı, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürü olduğunu belirten Erdoğan, "Ben istemiyorum yapmayacaksın demek demokratik bir tavır özgürlükçü bir tavır başkasının haklarına saygı değil değil baskıcı otoriter bencil ve faşizan bir tavırdır. Ben yaptım oldu tavrı ne kadar yanlışsa, ben istemiyorum olmayacak tavrı da o kadar yanlıştır. O kadar faşizandır. Şunu herkesin anlaması ve hazmetmesi gerekiyor, nasıl ki bu cumhuriyet 0 yaşındaki bu cumhuriyet belli bir zümrenin değil 76 milyonun cumhuriyetiyse, bu şehir belli bir zümrenin belli bir ilçenin mahallenin değil yaşayan 5 milyonun şehridir. Biz yol yaparken bunu bir kişiye üç kişiye beş kişiye değil. Ankara'da yaşayan 5 milyon kişiye yapıyoruz. Her yıl Ankara'ya 80 vilayetten gelen ziyaretçilerimiz dünyadan gelen ziyaretçiler için yolları yapıyoruz. Ankara'nın sadece bugününe değil geleceğine de yol yapıyoruz.” açıklamasında bulundu.

"SANDIKTAN NE ÇIKARSA ÖPERİZ BAŞIMIZA KOYARIZ"

AK Parti hükümetinin yeşille tabiatla hasım gibi gösterilmesinin çok büyük haksızlık olacağını ifade eden Erdoğan konuşmasına söyle devam etti: "Yapılan eylemlerin altında çevre duyarlılığı böyle bir şey yok. Farklı bazı başka niyetlerin olduğunu görüyoruz. Aziz milletimizde görüyor. Şurada 5 ay sonra sandık kurulacak. Hem Ankara hem Türkiye sandık başına gidecek. Kimin ne meselesi varsa 5 ay sonra sandık kurulduğunda o meseleyi orada halleder. Sandıktan ne çıkarsa öperiz başımıza koyarız. Ona saygı duyarız. Demokrasinin güzelliği de burada. Elbette sandıktan çıkan çoğunluk azınlığa her şeyi dayatma hakkına sahip değil. Bundan sonrada önemlisi azınlıkta kalanda çoğunluğa saygısızlık yapmayı bir kenara koymalıdır."
CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.