Giresun maçı ile başlayan beraberlik serisi, Trabzon, Kasımpaşa ve Alanya ile devam etti. 4 maçtır kazanamıyoruz ama 12 maçtır da yenilmiyoruz. 

Alanya maçında taraftarlar Bülent Korkmaz' ı alkışlar iken Kaleci Serkan Kırıntılı ıslıklandı. Serkan' ın ıslıklanmasını asla onaylamıyorum. Konya ya yaptığı hizmetleri unutmak şık değil. Korkmaz gibi Serkan da alkışlanmalıydı. 

Böyle bir ortamda milli maç arasına girdik 17.10. 2021 pazar günü saat 16.00 da deplasman da Galatasaray ile karşılaşacağız. 

Trabzon hariç ligin büyük takımları ile karşılaşmadık. Konya için lig bundan sonra başlıyor desek yalan olmaz. 

Galatasaray iyi değil, Spor otoritelerinin yorumlarına istinaden Rizespor karşısında hak etmediği bir galibiyet aldı. 

Ancak evinde oynadığı maçlarda Galatasaray her zaman favoridir.  Son dört maçta oyun ve sonuç olarak düşüş yaşayan Konya ümit ediyorum ki lige verilen arada toparlanır. 

Bu düşüşün sebebini merak etmiyor değilim, Teknik Direktör İlhan Palut' un mu? yoksa Futbolcuların mı? kafalarını karıştırıyorlar düşüncesi aklıma gelmiyor değil. 

Spor camiası bel altı vurmayı çok iyi becerir ve fırsat kollar. Teknik direktör veya futbolcu fark etmez, hangisi sivrilir ise hemen önün keser, kafasını karıştırmak için asılsız transfer teklifleri bile yaparlar. 

Bu sebeple yönetime büyük görev düşüyor. Hariçten gazel okumak kolay, bizler de bunu yapıyoruz, Yönetimin hangi zorluklarla çalıştığını, parası var mı yok mu bilmiyoruz, bu şartlarda yönetimin işi daha da zorlaşıyor.

Futbolcular para almadığı zaman ne yönetimin ne teknik direktörün ne de taraftarların gözünün yaşına bakmaz.

AĞZI İLE KUŞ TUTSA

Emre Belezoğlu Başakşehir ile anlaştı. Bazı maçlar vardır 20 yıl unutulmaz, işte Fener-Sivas maçı öyle bir maçtı. Fenerbahçe taraftarları ve futbolseverler Emre Belezoğlu’ nu daima Sivas maçı ile hatırlayacaklardır.

Emre bu maçı kazansa idi en az 20 yıl adından iyi söz ettirecek, tarihe geçecekti. Maçı kaybetti 20 yıl süre ile adından olumsuz yönde söz edilecek. Emre belki de ömrü boyunca tek maç kazanacak ve tarihe geçecekti, kaybetti. 

Başakşehir de de başarılı olacağını düşünmüyorum. Demek ki Emre de kriz yönetimi yok. Ağzı ile kuş tutsa olmaz.

İTİBARI SIFIRLADI

Galatasaray-Rize maçının 40. dakikasında Muslera yardımcı hakeme yaptığı el kol hareketleri nedeniyle haklı bir sarı kart gördü. Kartı gördükten sonra tepkisini artırarak itirazına devam etti. En nihayetinde hakemi protesto için önündeki topu uzağa vurdu. Bu dakikada Muslera ikinci sarı kartı görerek maçtan atılmalıydı. Anlaşılmaz şekilde Ali Palabıyık önünde gerçekleşen bu olayı görmezden geldi ve ikinci sarı kartını çıkartmadı. Takımlardan ve kişilerden bağımsız söylüyorum. Bir hakem böyle bir pozisyonu görmezden geliyorsa; söz artık bitmiştir. Ali Palabıyık bu hareketi ile hem kendinin hem de tüm hakemlerin itibarını yerle bir etmiş, sıfırlamıştır. Hakemler artık maçı idare etmeyi bırakıp, maçı yönetmeli.

ŞENOL GÜNEŞ’ in egosu

Dünya kupası elemelerinde deyim yerinde ise okyanusu geçip derede boğulduk. Şenol Güneş’ in çok bilmişliği ve egosu sayesinde bu sonucu elde ettik. 

Spor camiası Norveç’ in 90 dakika boyunca alan daraltarak nasıl pres yaptığını günlerce izlesin ve izlettirsin, belki ders alırlar.

HOCASI KİM?

Milli Takım'da ilk sınavını veren Alman hoca Stefan Kuntz  "Kaleyi Fenerbahçeli kaleciye teslim etseydim, herkes memnun olurdu. Ama kalecimiz (Uğurcan) bu şansı hak ediyordu. Kolaya kaçmadım" demiş,

Altay' a Fenerbahçe nin kalecisi, Uğurcan kalecimiz ifadesini kullanarak hiç ayrım yapmamış.

Böyle federasyona böyle teknik direktör ve ekip, balık zaten baştan kokmuş, Kuntz ne çabuk öğrenmiş bu işleri, hocası kim acaba?