Bakırcılık tarih oluyor

Bakırcılık tarih oluyor

Bakırcılık mesleği, ustaların azalması ve gelişen teknoloji ile birlikte yok olmaya yüz tutuyor. Teknolojiye yenik düşen ve eski önemini kaybeden, bir zamanların gözde mesleklerinden olan bakırcılık Konya’da son demlerini yaşıyor

Çok köklü bir geçmişi bulunan bakırcılık mesleği, ustaların azlığı, çırakların yetişememesi ve gelişen teknoloji ile birlikte yok olmaya yüz tutuyor.  Bakırcılık mesleğini yaşatmaya çalışan Kemal Arslan, kültür mirası olarak nitelediği bakırcılık mesleğine kimsenin sahip çıkmadığını dile getirerek, bu duruma sessiz kalmasını eleştirdi.  Özellikle son iki-üç yıldır vatandaşların bakırdan yapılan eşyalara ilgi göstermemesi mesleği sona yaklaştırdı. Bakırcılar Sitesi’ndeki dükkanında bakırcılık mesleğinin Konya’daki son temsilcisi  olan bakırcı ustası Kemal Aslan, mesleğin bitmemesi için gayret gösteriyor. Ne kadar Şanlıurfa, Gazintep gibi yerlerde meşhur olarak görülse de Konya'da bir zamanların en gözde mesleklerinden olan bakırcılık mesleği son zamanlarda yok olmakla karşı karşıya. Bakır ustalarının azlığı, çırakların yetişememesi ve gelişen teknoloji ile beraber el emeğinin pahalı bulunup rağbet gösterilmemesi nedenlerinden dolayı bakırcılık mesleği zor günler geçiriyor. 45 yıldır bu mesleğin içinde olduğunu söyleyen bakır ustası Kemal Arslan, yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasına bakırcılığın da girdiğini belirterek, Konya'da mesleğini icra eden tek kendisinin kaldığını belirtti.

KENDİ ÇOCUKLARIM BİLE MESLEĞE İLGİSİZ

İlkokula gittiği yıllarda babasının isteği üzerine bir bakır ustasının çırak olarak çalışmaya başladığını dile getiren Arslan, “45 yıldır bu çarşıdayım. 45 yıldır bu mesleğin içindeyim. Tabi bakırcılık mesleği yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasına girdi. Çünkü çırak da yetişmiyor alıcı da bulunmuyor. Bu mesleği yapan da kalmadı. Kimse çırak olarak gelmiyor. Bu bakırcılık mesleğini samimice yapması lazım ki iyi bir bakırcı olunsun. 1-2 sene de çalışarak meslek sahibi olunmuyor. Eskiden herkes kendi oğlunu getirirdi bu mesleğe ama şimdi kendisi de gelmiyor, oğlunu da getiren kimse yok. Kendisi tatmin olmadığı için çocuğunu da getirmiyor. ‘Ben rezil oldum, çocuğum rezil olmasın’ düşüncesiyle getirilmiyor. Benim kendi çocuklarım bile mesleğe ilgi duymuyor.” dedi.

MAKİNE YAPIMI ÜRÜNLERLE REKABET EDEMİYORUZ

Bir gün boyunca emek harcadığı ürünü gerektiği değerde satamadığından yakınan Arslan, makine ile yapılan ürünlerin daha ucuza satılmasından dolayı el emeği ile yapılan ürünlerin tercih edilmediğini söyledi. Arslan,"Elimdeki bu çukur tabak döve döve düz bakırdan bu şekle geliyor. Makine ürünlerinin yanında yaptıklarımızı el emeği diye veriyoruz. Yani yüksek fiyata satamıyoruz. Onların ürünleri daha ucuz oluyor. Onlarda çekiç işi yok hepsi makine ile elde ediliyor. Bu şekilde onlarla rekabet edemiyoruz.

GÜNÜMÜZ ŞARTLARINA  AYAK UYDURUYORUZ

Kemal Arslan, mesleğini Konya'da halen sürdürmesinin sebebinini günümüz şartlarına ayak uydurarak tutundurduğunu belirtti. Arslan," Konya'da eskiden yaklaşık 9-10 tane bakırcı vardı. Mesleğin yok olması sebebi ile kepenk kapatmak zorunda kaldılar. Ben ise mesleği modernleştirmeye çalışıyorum. Vatandaşın isteği doğrultusunda ürün çıkartıyorum. Mesela hediyelik eşyalar, tepsi, tava, semaver, ibrik leğen güğüm gibi bakır ürünleri çıkarıyorum. Eskiden bakırcılar 1 yada 2 çeşit ürün çıkarıyordu. Bir ürünün alıcısı kısıtlıdır. Ama çeşit yaparsanız müşteri de ona göre çoğalır. El emeği seven insanlar sayesinde ayakta kalıyorum." dedi.

BAKIRCILIK ÜNİVERSİTE VE OKULLARDA ÖĞRETİLMELİ’

Bakırın el sanatı yapımından ziyade vücudun kalsiyum ve demir ihtiyacını karşılayan çok sağlıklı bir metal olduğuna işaret eden Arslan, bakırın radyasyonu kendine çektiği için Avrupa’da birçok insanın evlerinin köşelerinde dekor olarak kullandığını söyledi. Bakırın tüm bu faydalarına rağmen gençlerin bakırcılık mesleğine talebinin olmamasından yakınan Arslan, devletin gençlere bakırcılığı sevdirmesi için üniversiteler ve okullarda el sanatları bölümü açması gerektiğini belirtti. Arslan, “Bu işi yapmak için sevmek lazım, ama seveni de çok bulamıyoruz. Belki bakırcılığı sevdirmek için okullarda dersler vermek lazım diye düşünüyorum. El sanatları ile ilgili bölümler açılması lazım ki çocukluktan insanlara onu sevdirip, o işi devam ettirebilmek için devletin böyle bir şey yapması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

TOLGA PARLAK

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.