Bakan Günay revaklara talip oldu

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kabe'nin çevresindeki Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalma revaklarla ilgili olarak, ''Bir sponsor aracılığıyla 3 arkadaşımızı Mekke'ye gönderdik. Röleve ve restitüsyon hazırlıkları yapılacak. Olur ki bir el çabukluğuyla kaldırırlarsa biz onu belgelemiş olalım ve bir biçimde yeniden ihya etme konusunda elimizde bir belge bulunsun'' dedi.

Bakan Günay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2012 Yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Turistin otelden çıkmadığı yönündeki eleştirilere değinen Bakan Günay, ''Turist İspanya'da, İtalya'da dışarı çıkıyor. Çıktığında tarihi bir kent görüyor. Sunumuyla, yemeğiyle bir yaşam tarzı görüyor. Turizmden daha fazla para kazanmak için bunu sadece turizm yatırımcılarına ve Turizm Bakanlığına bırakmamak gerekir'' diye konuştu.

Yerel yönetimlerin, bütün toplum birimlerinin, herkesin hayat tarzını başkasının gördüğünde ilgi çekilebilir bir hale getirmesi gerektiğini kaydeden Bakan Günay, ''Şehirleşme konusundaki yanlışlar, aç gözlülük, rant hırsı, geçmişten bu yana yapılan çarpık şehirleşme Türkiye'de birçok alanda en fazla turizm alanındaki gelişmesine engel olmuştur'' dedi.

-''Turizm gelirleri resmi rakamların üzerinde''-

Bakan Günay, turist sayısının artmasına rağmen, turizm gelirlerinin düşük olduğu yönündeki eleştirilere ise şu yanıtı verdi:

''Türkiye İstatistik Kurumu yılda 4 kez anketörlerin eline soru cevap kağıtlarını veriyor. Bunları 28 soruydu, biz bu sayının abartılı olduğunu, kimsenin ücret karşılığında da sorulara cevap vermeyeceğini iddia ettik. Şimdi biraz sorular azaltıldı. Anketörler kapılara dağıtılıyorlar, herkes kendi sosyal sınıfına göre bir takım turistlere 'yaklaşık kaça geldin, kaça gittin Türkiye'ye' diye soruyor. O da tura geldiği rakamı söylüyor. Hesap bunun üzerinden yapılıyor.

Halbuki başka ülkeler turizm gelirlerini hesaplarken kuyuma, halıya verdiklerini hesaplıyorlar. Marinayı hesaba yeni katmaya çalışıyoruz. Buradan baktığınız zaman Türkiye'nin turizm geliri 20 milyar, 21 milyar, 22 milyar değil. 27-28 milyar dolar. Türkiye'nin turizm gelirleri resmi rakamların üzerinde. Türkiye'nin turizmden elde ettiği gelir daha yukarıda bir yerde ama bu gelir daha fazla artsın diye uğraşıyoruz.''

Rakamların Türkiye'de turizmin bölgeler bazında da yaygınlaştığını, geliştiğini gösterdiğini dile getiren Günay, buna özen gösterdiklerini söyledi. İnsanları daha çok Anadolu'ya, denizden içeriye, Türkiye'nin farklı zenginliklerine çekmeye çalışmanın yollarını, yöntemlerini aradıklarını ifade eden Günay, ''Allah'a şükürler olsun bu konuda aldığımız mesafe bence az değil'' diye konuştu.

-''Herkese hitap eden bir turizm yapmaya çalışıyoruz''-

Manisa'da bir müze ihtiyacı olduğunu belirten Günay, ''Bir bina tespiti çalışmamız vardı. Sümerbank binası uyumlu olmadı. Manisa'nın ciddi bir müzeye ihtiyacı var'' dedi.

Birkaç yıldır iç turizmi hareketlendirmek konusunda bazı modeller geliştirdiklerini anlatan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'de, 'yabancı geliyor, benim otellerimde ucuz kalıyor' şeklinde bir eleştiri var. Burada da haksızlık yapmayalım. Türkiye artık her keseye hitap eden bir turizm portföyü oluşturdu. Doğrusu da bence budur.

Türkiye'ye kim gelirse gelsin önemli olan benim ülkemden mutlu ayrılsın. Önemli olan bu. Ben yılda 100 milyon dolar harcıyorum, tanıtım yapıyorum dünyada. En etkili tanıtım gelenin burada gördüğü ve anlatacaklarıdır. Temiz bir Türkiye, cömert insanlar görmüşse, ağızdan ağza Türkiye'nin reklamını yapacaklardır. En etkili tanıtım bu. Biz herkese hitap eden bir turizm yapmaya çalışıyoruz.''

Yurtdışı tanıtımlarında kültürü, tarihi, yeni buluntuları öne çıkardıklarını kaydeden Bakan Günay, şöyle konuştu:

''Hedef gruplarımızı yukarıya doğru çekmeye çalışıyoruz. Birden bire hedef grubunu değiştiremezsiniz. Siz 20-25 yıl orta ve alt gelirliye turizm yapmışsınız, birden bire 'ben bunu bıraktım kardeşim, zengine döndüm' derseniz ikisinden de olabilirsiniz. Ama ağır ağır biz Türkiye'ye varlıklı kesimi de çekmeye çalışıyoruz. Ben de istiyorum ki benim ülkeme makul sayıda insan gelsin ama daha yüksek sayıda gelir elde edebileyim. Ama bunun için altyapıyı yapmamız lazım. Bunun için mavi bayrak sayısının artması, müzelerimizin dünya çapında olması lazım. Umuyorum ki Zeugma ile başladığımız müzeler zinciri, bir süre sonra Türkiye'nin başka bir şekilde dünyaya ismini duyurmasına yol açacaktır. Bu bir süreçtir. Gelir konusunda kendimizi küçümsemeyelim. Bunu parantez içinde belirtmiş olayım.''

Günay, iç turizmi hareketlendirmek amacıyla yaptıkları ''Erken Rezervasyon'' kampanyasının da yoğun ilgi gördüğünü belirtti.

-''Kars'taki İnsanlık Anıtı''

Bakan Günay, Kars'taki ''İnsanlık Anıtı''na yönelik eleştirileri ise şöyle yanıtladı:

''Orada ne yazık ki baştan bir dikkatsizlik yapılmış. Ben ilk defa gördüğümde yapıyı 'burada olur mu?' sorusunu yönelttim. Daha tam bitmemişti, iskeleti yapılmıştı. Çünkü altında bir tabya var, altında siperlikler var. Daha önce belediye bunları paylaşmamış kurullarda.

Tam o sırada Başbakan müdahale etti. Ben Sayın Başbakan'ın müdahalesine gerek olmadığını ve müdahalesinin haksız yerlere çekileceğine işaret etmeye çalıştım. Ben sadece 'burada bir kurul kararı var bırakalım o karar versin' dedim. Siyasi tartışma işin önüne çıktı ve Sayın Başbakan'a ve bana dönük eleştiriler oldu.

Sayın Başbakan 2 bin yıllık bir heykel parçasını bazı arkadaşlarını uçaktan indirmek pahasına kendi özel uçağına koydu ve Türkiye'ye getirdi. Yani bir heykel düşmanlığı yok ortada. Bir yer seçimi özensizliği var ve bunun bedelini ne yazık ki biraz ağır ödedik hepimiz ve çok haksız bir tartışma oldu. Hala arkadaşlarım istifayı gündeme getiriyor. Ben Kültür ve Turizm Bakanı olarak yapmam gerekenleri yaptığıma inanıyorum.

Döndüm merakla gazetelere baktım. Bir kültür şenliği sırasında 1993'ün Temmuz'unda insanlar günün ortasında Sivas'ta yanınca, hiç kimse 'Kültür Bakanı istifa etsin' falan dememiş. Gazetelere baktım, hiç kimse dememiş, Başbakan istifa etsin de dememişler. Ama burada bir kıyamet koparıldı, bunun iyi niyetli olduğunu söylemek mümkün değil.''

-Allianoi Antik Kenti konusundaki tartışmalar-

Arkeolojiye özel bir merakı bulunduğunu belirten Günay, Allianoi Antik Kenti ile ilgili tartışmalara yönelik şunları söyledi:

''Türkiye'de bazı alanlarda kazı yapıyoruz. Antalya'nın Demresi'nde bir kazı yapıyoruz. Sıcak bir örnek vereyim , Myra Antik Tiyatrosu'nda toprak altından bir şapel ortaya çıkarıldı. Duvardaki boyalı freskleri duruyor ve çok özel bir fresk olduğunu arkeologlar söylüyor. En az bin 200 yıldır toprak altında. Demre çayının taşması sonucu toprak altında kalmış. Yani Allianoi gibi özel duvarlar yapılmamış, kum kaplı koruma malzemesi konulmamış. Taşkın sonucu toprak altında kalmış ve bin yıl sonra toprak altından freskler sağlam çıkıyor.

Allianoi, bilimsel bilgilere göre 50-100 yıl içinde su çekilecek ve tekrar ortaya çıkacak hiç bir şey olmayacak. Ama aynı rahatlıkla Hasankeyf'i söyleyemem.''

Türkiye'nin tanıtımı konusunda sinemanın kullanılması gerektiğine yönelik söylemlere de cevap veren Günay, ''Tanıtımda sinemayı kullanmak çok doğru bir fikir. Bu konuda uluslararası bazı gayret ve temaslarımız var. Bu yıl sinemaya yatırım yapanlara teşvik verme düzenlemesi getirebilirsek, çıkarsa o bizi daha rahatlatacak'' dedi.

-Mekke'deki revaklar-

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, Kabe'nin çevresindeki Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalma revaklarla ilgili olarak da şunları kaydetti:

''Konuyla ilgili 3 arkadaşımızı bir sponsor aracılığıyla Mekke'ye gönderdik. Röleve ve restitüsyon hazırlıkları yapılacak. Olur ki bir el çabukluğuyla kaldırırlarsa biz onu belgelemiş olalım ve bir biçimde yeniden ihya etme konusunda elimizde bir belge olsun. Talibiz, eğer böyle bir konu olursa Ankara Hacıbayram çevresine, İstanbul'da yeni bir cami çevresine... Bu konuda hepimizin gayretleri ve temasları var, ama şu ana kadar Suud yetkililerin yaptıkları resmi bir şey yok.''

Komisyonda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2012 yılı bütçesi kabul edildi