Bakan Avcı: Etüt Merkezlerinde Üniversite Hazırlık Kursu Verilemeyecek

Bakan Avcı: Etüt Merkezlerinde Üniversite Hazırlık Kursu Verilemeyecek

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerle ilgili yapılması planlanan değişiklik kapsamında etüt merkezlerinde üniversite hazırlık kursu verilemeyeceğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerle ilgili yapılması planlanan değişiklik kapsamında etüt merkezlerinde üniversite hazırlık kursu verilemeyeceğini söyledi. Kendisine 'Etüt merkezlerinde üniversiteye yönelik kurslar olabilecek mi?' şeklinde bir soru yöneltilen Bakan Avcı, "Etüt merkezlerinde bir üst eğitim kurumunun sınavına hazırlama kursları verilemeyecek." dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, daha önce dershanelerle ilgili çalışmalar hakkında bilgi vermek için bir araya geldiği AK Parti milletvekilleri ile ikinci kez buluştu. Salı günü AK Parti Grup Toplantısı sonrasında gerçekleştirilen toplantının ardından bugün ikinci kez vekillere bilgi veren Bakan Avcı, çıkışta da gazetecilerin sorularını cevapladı.

"MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI AKREDİTE UYGULAMAZ"

Bakan Nabi Avcı ilk olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın bazı medya kurumlarına akreditasyon uyguladığı şeklindeki haberleri değerlendirdi. Avcı, "Milli Eğitim Bakanlığı'nda salı günü dershaneci arkadaşlarla yaptığımız toplantı sonrası yaptığımız basın açıklamasına bazı basın kuruluşlarının akreditasyon nedeniyle katılamadığına dair bir takım yanlış bilgiler verildi. Hatta Gazeteciler Cemiyeti de bu yanlış bilgilere istinaden akreditasyon uygulanmamasını isteyen bir açıklama yaptı. İşin esası şu: Salı günü biz saat 10.00’da dershane sektörünün üçte birini temsil eden şemsiye kuruluşlar ve dershane sahipleri ile bir toplantı yaptık. Fakat bu toplantıdan sonra bir basın açıklaması yapacağımızı resmen hiçbir yerde duyurmadık. Niye duyurmadık? Şunun için: Planlanan toplantı saat 10.00'daydı. Biliyorsunuz salı günleri bizim grup toplantımız var. Biz toplantıyı şöyle planladık. Saat 10.00'da toplantıya başlarız eğer toplantı uzarsa ben grup toplantısına katılmak için ayrılırım müsteşar beyin başkanlığında toplantı devam eder. Toplantının ne zaman biteceği belli değildi, o nedenle bir basın toplantısı öngörmedik. Zaten böyle bir resmi açıklamamız olmadı. İkincisi işin nezaketi bakımından da böyle bir basın toplantısı yapılacağı açıklaması yapmadık resmen. Öyle program yapmadık. Çünkü biliyorsunuz böyle toplantılarda toplantıya katılan bütün tarafların onayını almadan bir basın açıklaması yapılmaz. Toplantıya katılan arkadaşlarımız belki açıklama yapmak istemezler, farklı bir yerde açıklama yapmak isterler. Kendi kurumlarında açıklama yapmak isteyebilirler. Onun için onların, toplantı da eğer zamanında biterse ve bir basın açıklaması yapma konusunda, onların da onayını alırsak o zaman yaparız diye konuşmuştuk. Nitekim toplantı zamanında bitti, onlara sorduk, şimdi bir basın açıklaması yapalım mı bu toplantıyla ilgili, sizce bunun bir sakıncası var mı diye sorduk. Onlar da hayır yapılabilir, burada güzel konuştuk, bu konuştuklarımızı zaten kamuoyu ile paylaşacağız, isterseniz birlikte paylaşabiliriz dediler. Onlardan aldığımız onayla birlikte basın açıklaması yaptık. Önceden ilan edilmiş, planlanmış bir basın toplantısı veya açıklaması programımızda zaten yoktu. Hatta o yüzden bazı arkadaşlarımız daha sonra toplantıya gelmişler. Bana söylediler, henüz buraya gelmeyen bazı arkadaşlarımız var. Ben toplantı için basın açıklaması için masaya oturduğumuzda uzun bir süre bekledim. Sonradan haberi olan ve bu toplantıyı izlemek isteyen arkadaşlarımız yetişebilsinler diye masada uzun bir süre açıklama yapmadan bekledim. Dolayısıyla herhangi bir akreditasyon olmadı, biz bugüne kadar hiçbir toplantımızda akreditasyon uygulamadık. Sizlerle iki defa kahvaltılı toplantı yaptık. O toplantıya da ulusal yayın yapan bütün televizyon ve gazete temsilcilerini ayrım gözetmeksizin hepsini davet ettik. Milli Eğitim Bakanlığı akreditasyon uygulamadı, uygulamaz. Hatta on gün önce arkadaşlarımız dediler ki gazeteci arkadaşlar girip çıkarken kimlik göstermek zorunda kalıyorlar. Bu onları rahatsız ediyor. Uygun görürseniz bakanlık personeline verilen serbest giriş kartından basın mensuplarına da verelim dediler. Ben de çok iyi olur, fotoğraflarını alın ve serbest giriş kartı verin talimatını verdim. Muhtemelen içinizde birçok arkadaş da o vesileyle serbest giriş kartı almak için fotoğraflarınızı zaten verdiniz. Dolayısıyla akreditasyon falan yok. Bu haberler yanlış." dedi.

"BAZI ARKADAŞLAR GECE ARANMIŞ OLABİLİR"

Diğer bazı yayın organlarının bir gece önce arandıkları haberlerinin sorulması üzerine ise Bakan Avcı, "Bazılarına haber verilmiş olabilir. Gece bir de özel yakınlığı olan arkadaşınıza basın müşaviri bir arkadaşımız gece saat birde arayacak kadar hukuku varsa aramış olabilir. Ama biz resmen sadece TRT’ye ve Anadolu Ajansı'na her hâlükârda haber veririz. Ama Anadolu Ajansı'na bile ertesi gün saat 09.00'da haber verilmiş. Önceden planlanmış mutlaka yapılacağı kesin bir toplantı yoktu. Yapılmayabilirdi. Eğer biz bütün yayın organlarına yarın basın toplantısı var deseydik, sonra da toplantı uzadığı için veya toplantıya katılan arkadaşlar hayır biz böyle bir basın toplantısında bulunmak istemiyoruz deselerdi, o zaman biz ilan ettiğimiz bir basın toplantısını herhangi bir nedenle üzerinde çok spekülasyon yapılacak bir nedenle iptal etmiş durumuna düşerdik. O nedenle bir basın açıklaması yapacağımızı önceden resmen ilan etmedik. Bir ayrımcılık yok. Nitekim o toplantıda da, basın açıklamasında da ilk soruyu bana Samanyolu televizyonu sordu. Yani kendilerine akreditasyon uygulandığını iddia eden kanallardan birinin temsilcisi ilk soruyu sordu. Oradaydı yani. Salı günü ben onun için gruba mutlaka yetişmem lazım, 10.00'daki toplantıdan belki 11.15'te ayrılmak zorunda kalacağım, çünkü grup toplantısı, daha sonra kapalı oturumda milletvekillerimize bilgi vereceğim. Bu önceden planlanmış ilan edilmiş bir şeydi. O yüzden ben 11.15’te en geç gruba geçmek zorundaydım, hatta yine bile geç kaldım. Ben gittiğimde Sayın Başbakan konuşmaya başlamıştı. O gün grup toplantısında yine bizim önceden bilgimiz olmayan bir ilave program vardı. 10 ilin belediye başkanlarının duyurulması. Bize verilen bilgilere göre Sayın Başbakan'ın konuşması bittikten sonra kapalı oturuma geçilecekti ve ben orada açıklamalar yapacaktım. Aşağı yukarı iki, iki buçuk saate yakın yani Genel Kurul açılıncaya kadar milletvekillerimizi bilgilendirecektim. Fakat belediye başkan adaylarının açıklanması süreci oldukça uzun sürdü. İller tanıtıldı, adaylar tanıtıldı, dolayısıyla Genel Kurul'un açılışına kadar olan süreden uzun bir kısmı aday açıklamasına gitti. Bana da çok az vakit kaldı. O kapalı oturumda milletvekillerimize bilgi vermek için çok az vakit kaldı. Genel Kurul açıldığı zaman milletvekillerimizin Genel Kurul'a geçmesi gerekiyordu. O nedenle ben çok hızlı bir sunum yaptım, arkasından sorular başladı, ama süre doldu. Bir kısmına cevap verebildim, büyük bir kısmına veremedim. Süre yetersizliği nedeniyle. Çünkü Genel Kurul başladı ve arkadaşlarımız Genel Kurul'a gitmek zorundalardı. Onun üzerine ya bu akşam ya yarın sabah buna devam edelim dedik. Grup yönetimi milletvekillerinin programı bakımından da en uygun zamanın Perşembe saat 11.00 olduğunu söyledi. Bugün bile sıkıştık." cevabını verdi.

"ETÜT EĞİTİM MERKEZLERİ DEVAM EDECEK"

Ardından bugünkü toplantının içeriği hakkında bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Bugün de yine Genel Kurul'a yetişmek için çok hızlı hareket edildi. Ben bugün mesela sunumumu çok hızlandırıp daha çok sorulara vakit ayırmak ihtiyacını duydum. Güzel oldu bu sefer, vakit biraz daha genişti. Çok güzel bir görüşme oldu. Arkadaşlarımız bütün sorularını sordular, biz kamuoyunda yanlış bilinen veya yeterince anlatamadığımız konuları milletvekili arkadaşlarımızla da paylaştık. İşin doğrusu nedir, biz ne yapıyoruz, ne yapmayı düşünüyoruz, kimlerle görüştük, o görüşmelerden ne tür sonuçlar aldık, ne gibi tepkiler alıyoruz, ne tür öneriler alıyoruz. Değerlendirdik. Onların hepsini arkadaşlarımızla paylaştık. Kendilerine bilgi verdik. Bence çok verimli güzel bir toplantı oldu. Tam olarak yapılmak istenen işlerin mahiyeti yani özel okula dönüşme süreci nasıl işleyecek, açık lise veya dershaneci arkadaşların önerdiği adlandırmayla akademik lise uygulaması nedir nasıl işleyecek, hangi kriterler uygulanacak. Bunlara dönüşemeyecek olanlara öngördüğümüz etüt eğitim merkezleri nasıl işleyecek. Etüt eğitim merkezlerinin statüsü nedir. Okuma salonları gerçekten iddia edildiği gibi kapatılacak mı? Etüt eğitim merkezleri de kapatılıyormuş doğru mu gibi, kamuoyunda arkadaşlarımız doğru cevaplarını biliyorlar, ama bir kısmı kendi seçim bölgelerinde farklı sorulara muhatap oldukları için bir kere daha bunları net bir biçimde konuşulmasını arzu ettiler. Biz de kendilerine bunları izah ettik. Özel okula dönüşme kriterlerimizde bir esneklik sağlayacağımız, böylece mevcut dershanelerin muhtemelen beşte biri, belki daha azı bu kriterlerin de esnetilmesiyle özel okula dönüşebilme kabiliyetleri var, bunu sağlamaya çalışıyoruz. Buna da onlar evet diyorlar. Özel okula dönüşme kriterlerini sağlayamayanlar için geliştirdiğimiz açık lise veya akademik lise önerisinin içeriğinin nasıl olacağını anlattık. Mevcut dershanelerin dershane olmak için, bizim bugün de yürürlükte olan kriterlerimiz var biliyorsunuz. Bir dershane de, her önüne gelenin her önüne gelen yerde açtığı kurumlar değil. Bunların asgari standartları var. Dedik ki bu standartlar açık lise veya akademik liseye dönüşmek için yeterlidir. Dolayısıyla özel okula dönüşemeyenler bu mevcut altyapıları ile akademik liseye dönüşebilirler. Bu akademik liselere kimler gidecek, kimlerin öğrenci olması uygun gelecek gibi konularla ilgili dershaneci arkadaşların önerilerini paylaştık. Onun dışında bu da olmaz, biz bunu da istemiyoruz veya bu da olamayabiliriz, bize başka bir imkan sağlayın diyenlere de etüt eğitim merkezi olabilirsiniz, bu öneriyi getiriyoruz. Etüt eğitim merkezleri ücretsiz olmak koşuluyla buralarda da açılabilir. Zaten bizim SODES projesi kapsamında Kalkınma Bakanlığı'nın finansmanı ile özellikle güneydoğuda ve doğu Anadolu’da bin 200 küsur destek vererek, finansman sağlayarak açtığımız etüt eğitim merkezleri var. Bunlar devam edecekler. Bunlara ilişkin desteklerimiz devam edecek. Mevcut dershanelerden özel okula dönüşemeyenler, akademik liseye dönüşemeyenler etüt merkezine dönüşmek isterlerse biz onun için de SODES projesi kapsamında desteğimizi sürdürürüz. Bunu da dershaneci arkadaşlarımız çok iyi biliyorlar, onlarla paylaştık. Şimdi milletvekili arkadaşlarımıza da bunu tekrar anlattık. Bunun dışında biz özel eğitim merkezi olmak istemiyoruz, biz aslında bu işi, bir de böyle bir şeyi var. Daha çok butik, küçük, öz sermayesi yetersiz kuruluşlar var. Ama bunların belli kira sözleşmeleri belli vaatlerle yapılmış anlaşmaları var. Onlara da diyoruz ki sizi mağdur etmeyecek şekilde biz alırız, oraları halk eğitim merkezine çeviririz, biz kendimiz etüt merkezi yapabiliriz. Dolayısıyla kimseyi mağdur etmeyecek bir geçişle bu sorunu çözeceğimizi arkadaşlarımıza anlattık." açıklamasında bulundu.

"PARTİDE GÖRÜŞ BİRLİĞİ VAR"

Bakan Avcı'ya bir gazeteci, 'Görüş birliği var mı, farklı sesler de duyuldu. AK Parti içinde dershanelerin dönüşümü ile ilgili farklı sesler var mı?' şeklinde bir soru yöneltti. Bunun üzerine Avcı, "Bugünkü toplantıda da, daha önceki toplantıda da zamanlamaya ilişkin, yani bunun mesela belli bir vadeye yayılması, seçim sonrasında yapılması gibi milletvekillerinin ilettikleri… Biz de onu, Başbakan da hatırlayın Rusya dönüşünde açıkladı. Bu konuyu çok kokutmamak lazım, bunun üzerinde durmadan böyle yalan yanlış spekülasyonlar yapılıyor, olacak şeyler olmayacakmış gibi, olmayacak şeyler olacakmış gibi takdim ediliyor. Bütün bunları önlemek bakımından bu işi bir an önce, herkesin neyin ne olduğunu bileceği bir taslakta neticelendirmek en doğrusu. Bu konunun uzadıkça, Başbakanımızın tabiriyle kokutulması tehlikeli." ifadelerini kullandı. Aynı gazetecinin 'Görüş birliği var mı yani?' şeklinde sorması üzerine Bakan Avcı, "Var, bunu arkadaşlarımızla paylaştık." diye ekledi.

"ARSA TEŞVİKİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR YAPILIYOR"

Bir gazeteci, 'Dershaneler için arsa ve kredi teşviki verilecek. Bununla ilgili bir çalışma var mı? Ne kadar kredi ya da geri ödemesi nasıl olacak?' şeklinde bir soru yöneltti. Bakan Avcı da şöyle konuştu: "Onlarla ilgili arsa teşviki, kredi kolaylığı, belki vergi borçlarının yeniden yapılandırılması gibi pek çok kalemde çalışmalarımız var, ama bunlar sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nın karar verebileceği konular değil. Bunlar en başta Maliye Bakanlığı'nın da, Kalkınma Bakanlığı'nın da dolayısıyla Bakanlar Kurulu'nun enine boyuna, artıları ile eksileri ile görüşmesi ve kararlaştırması gereken konular."

"ETÜT MERKEZLERİNDE ÜNİVERSİTE HAZIRLIK KURSU OLMAYACAK"

'Etüt merkezlerinde üniversiteye yönelik kurslar olabilecek mi?' şeklinde bir soru yöneltilen Bakan Avcı, "Etüt merkezlerinde bir üst eğitim kurumunun sınavına hazırlama kursları verilemeyecek." dedi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.