Bağımsız Bosna kırmızı çizgisiydi

KTO Karatay Üniversitesi tarafından Aliya İzzetbegoviç'in hayatını ele alın konferans düzenlendi. KTO konferans salonunda düzenlenen programda, Doç. Dr. Zekeriya Mızrak, Yrd. Doç. Dr. Cemile Tekin, Aliya İzzetbegoviç'in yakın arkadaşlarından Eyüp Haciç ve Anes Czunoviç, İzzetbegoviç'in hayatını anlattı. Konferansta ilk söz alan Doç. Dr. Zekeriya Mızrak, Aliya İzzetbegoviç'in dünya tarihi açısından önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Mızrak, İzzetbegoviç'in gençlik döneminde Hırvat milliyetçilerin baskı altında yaşamını sürdürdüğünü belirterek, "Aliya İslami bir aileden gelmişti. O yüzden İslam konusunda bir hassasiyeti vardı. Saraybosna'da aldığı eğitim ile birlikte kendini geliştirdi ve başarılı bir öğrenci oldu. Lise dönemindeki üstün başarısı ve İslam konusuna olan büyük ilgisi ile dikkatleri üzerine çekiyordu. İşte o dönemde dini konuları tartışmak için Müslüman Gençler Kulübü'nü kurdu. Henüz 16 yaşında bu kulübü kurmuştu. Çevresindekilerin dikkatini daha çok çekmeye başlamıştı. Zaman içinde kurduğu bu kulüp bir düşünce kulübü olmaktan çıkmıştı. Kulüp ile birlikte artık aktiviteler düzenlemeye başlamışlardı" diye konuştu.

SIRP BASKISINDA MÜSLÜMANLARA YARDIM ETTİ

Sözlerine Aliya İzzetbegoviç'in kurduğu Müslüman Gençler'in faaliyetlerini anlatarak devam eden Mızrak, "Aliya'nın kurmuş olduğu kulüp ülkede adını duyurmaya da başlamıştı. Nitekim 2. Dünya Savaşı sırasında Sırpların baskı vardı. Aliya ise bu baskı sırasında Müslümanlara maddi yardımda bulunmuş, yaralarını sarmıştı. Kulüp hayır faaliyetlerinde bulunan ve eğitim veren bir oluşum haline gelmişti" dedi. İzzetbegoviç'in ailesinin, Aliya'ya İslami eğitim verdiğini de dile getiren Mızrak, "Aliya henüz 6 yaşındayken hafızlık eğitimi alır. Aliya'daki İslami hassasiyetin uyanmasındaki en önemli rol ailesindedir. Yazdığı kitapta kendi ağzından, 6 yaşındayken dedesi ile sabah namazına camiye gittiğini söyler." ifadelerini kullandı.

İSLAMİ HASSASİYETİ ÇOK FAZLAYDI

Mızrak'tan sonra söz alan Aliya İzzetbegoviç'in yakın arkadaşı Eyüp Haciç, tercüman eşliğinde katılımcılara Begoviç'in hapis yıllarını anlattı. Haciç, "Aliya ile aynı yılda dünyaya gelmiştik. Aliya ile tanışmamız 1940 yılında olmuştu. O zamanlar Aliya, okuldaki başarısı ve İslam konusuna olan ilgisi ile öğrencilerin dışında hocaların da dikkatini çekiyordu. Aliye ile işte o zamanlarda tanışmıştık. Kendisi ile İslami konular hakkında sohbetlerimiz oluyordu. 2. Dünya savaşından sonra Aliya ile aramızda bir kopuş oldu. Aliya 1983 yılında hapse girmişti. Aramızda bir iletim yoktu. Ben tekrar Bosna'ya döndüğümde, kendisinin haberi olmuş ve beni ziyarete gelmişti. O zamana kadar çok nadir görüşüyorduk. Ben Afrika'daydım. O da başka bir yerde. Ama birbirimizi hiç unutmamıştık" şeklinde konuştu.

ALİYA DOĞUŞTAN BİR LİDERDİ

İzzetbegoviç ile okul yıllarından itibaren beraber olduğunu kaydeden Haciç, "Aliya okul yıllarında kendini kanıtlamış bir lider olarak görülüyordu. 5 yıllık hapis sürecinde, düşünmeye ve fikir üretmeye daha çok yoğunlaşıyordu. Zaten bir düşünce adamı olmasından dolayı hapse atılması, ülkede büyük bir yankı uyandırmıştı. Aliya, meşhur kitabı Doğu ve Batı Arasında İslam kitabı o hapisteyken yayınlanmıştı. Hapse girmeden önce kitabı üzerinde çalışırken, evime ziyarete geldi ve kitabın taslağını bana gösterdi. Benim fikrimi aldı. Aliya, tutuklandığı zaman, onunla ilgisi olan herkesi de tutukluyorlardı. Ancak Aliya, kitabı bana gösterdiğini polislere söylememesine rağmen, Aliya tutuklandıktan 1 ay sonra da ben tutuklanmıştım. Aliya hiçbir zaman bağımsızlık dışında bir şey düşünmedi. Kafasında hep bağımsızlık yatıyordu. O yüzden kendisini, 'Bağımsızlığa adanmış hayat' olarak anıyoruz" dedi.

MUSTAFA ÜNÜVAR