Sezonun ilk yarısında herkesin şaşkınlıkla izlediği bir başarı yakalayan Konyaspor'un, ikinci yarının ilk maçında toplamda 5, ama kaleye çok hızlı gidebilen Faycal Fajr ve Max Gradel gibi iki önemli eksiği ile Konya'ya gelen Sivasspor karşısında alınan mağlubiyeti kimse hesaba katmamıştı.
Aynen bizim gibi..
Açık söylemek gerekirse en az iki farklı maçı kazanırız diye düşünmüştüm.
Benim gibi binlerce kişi de aynı kanaati taşıyordu diye adım gibi eminim.
Alınan mağlubiyetin çok avantajlı bir haftada olması kötü oldu. Hatay'ın, Başakşehir'in puan kaybettiği haftada Konyaspor çok önemli bir avantaj kaçırmış oldu.
Tabi sebepleri var.
Maça gelecek olursak, Konyaspor 3 puanı hak edecek bir oyun sergilemedi. Belki de 20 maçlık periyotta en kötü futbolunu sergiledi.. Daha önce mağlup olduğu Galatasaray ve Gaziantep maçlarını hatırlayınca, Sivasspor karşısındaki kötü oyun yeşil beyazlılara maalesef yakışmadı.
Sorun mağlup olmak değil.
Sorun; Kötü oyun ve koordinesizlik.
Elbette mağlubiyetler olabilir.
Bundan sonra da yaşanabilir.
Ancak, kendi sahanda ve iyi bir taraftar topluluğu önündeki isteksiz futbol herkesi derinden üzdü. Rakibin kalecisi Ali Şaşal'ın takımının attığı gol öncesindeki yavaş hareketleri bir puana razı bir Sivasspor olduğunu herkes gördü.
Ne yazık ki yeşil beyazlı futbolcular ve kenar yönetim bunu tam olarak algılayamadı.
Rakiplerin puan kaybettiği önemli bir haftada yaşanmaması gereken bir kaybın olması gerçekten üzüntü verici.
Maç sonunda İlhan hoca da bir şeyler söyledi. Bun durumdan mutlak suretle ders çıkartılması lazım.
Çıkartılmalı ki, yaşanan bu durum alışkanlık haline gelmesin. Çünkü sezonun ikinci yarısı ilk yarısına göre daha zor ve çetin geçecek.
Alınacak olan tedbirler ve yapılacak olan transferlerle Konyaspor'un, 100. yılına yakışır bir sezon olması dileğiyle..