Hem Meha...

Hem Traore...

Hem de Holmen'in yoklukları, sadece Aykut Kocaman'ı değil, her teknik adamı sıkıntıya sokacak bir sorun...

Rize ve Beşiktaş maçlarında bu eksikleri gördük...

Geçen seneki kadronun en iyi servis yapanı Meha ve Holmen'in tatminkar muadilleri yok Kocaman'ın elinde...

Olası adaylardan Amir Hadziahmetoviç ve Ömer Ali Şahiner, iki gol atmasına rağmen Bajic,  3 kulvarda yarışacak olan Atiker Konyaspor'u nereye kadar sırtlayabilecekler?

Çünkü, iki maçta da gördük ki, beklentilerin gerisinde kaldılar...

İyi niyet ve mücadelelerine diyecek lafımız yok...

Ama, iyi niyet ve mücadele yetmiyor ve yetmiyecek...

Sorun orada...

Bajic'in Rangelov'un yanına yeniden konuşlanması, Ömer Ali'nin de ideal pozisyonu olan sağ öne dönmesi, Atiker Konyaspor'un oyunu rakip sahaya yıkamama sorununu çözecek mi?

Mevcut oyuncu yapısı ile zor...

Çünkü, Atiker Konyaspor'da topu öne taşıyacak, servis yapacak oyuncu eksikliği gün gibi ortada...

Sol taraf bir şekilde Douglas ile telore edilebilir...

Ya da Abdulkerim ile...

Ama, orta saha için aynı şeyleri söylemek mümkün değil...

Ekstra performanslara, ekstra tecrübelere ihtiyaç var bu durumlarda...

Tabi ki ekstra çıkış yapan oyunculara da...

Danimarkalı orta saha oyuncusu Jens Jonsson bu sorunu çözecek mi?

Bekleyip göreceğiz...

Şunu net söylemek gerekirse, Holmen gibi bir oyuncunun yokluğu çok aranacaktır Atiker Konyaspor'da...

Traore'nin de...

xxx

Bütün eksiklere ya da olumsuzluklara rağmen, genç, koşan, mücadele eden, yardımlaşan Atiker Konyaspor'u beğendim...

Lig'deki her takım gibi Atiker Konyaspor'un da zamana ihtiyacı olduğu muhakkak...

Zamanla bu takım, hem gözlere hem de sözlere olumlu bir şekilde yansıyacaktır...

Bundan eminim...

Beşiktaş maçında ilk yarıyı geçtik, ikinci yarıdaki performansı ile yeşil-beyazlı temsilcimiz galibiyeti hak eden bir görüntü verdi...

Ama olmadı...

Özellikle Hora'nın yararlanamadağı ya da Beşiktaş takımının çok şanslı olduğu o pozisyonda top kaleye girmiş olsaydı, konuk takımın o golü çıkarması mümkün olmazdı...

Bu pozisyon 81'de olmuştu...

85'de Ömer Ali'nin, 90+3'te yine Hora'nın topları yan filelere veya Tolga'ya takılmasaydı  skor 2-2 değil, Atiker Konyaspor'un lehine daha farklı olabilirdi...

Bu maçla ilgili söylenecek net bir şey varsa, Atiker Konyaspor galibiyeti kaçırdı...

xxx

Zemin...

İnanılmaz üzüldüm...

Beşiktaş-Galatasaray maçı öncesi çarşaf gibi zemin, maçtan sonra ne hale geldi...

Çarşaf gibi zemini kim bu hale getirdi?

Kendi kendine olmadı bu...

Kupa maçından önceki törenler ve Galatasaraylı tribün anarşistleri, birlikte elele vererek canım zemini, hem görüntü olarak, hem de kalite olarak berbat ettiler...

Yıllarca oturduğu yerden yazı yazanlara sesleniyorum; sakın bir daha dilinize “taraftarların deplasman yasağı kalksın” lafını dolamayın...

Özellikle de sen Hıncal Uluç...

Çünkü, onlar futbol izleyicisi değil, güzelim stadların katilleridir.