Aspir üretimi artırılmalı

Tarım sektörünün stratejik bir güç haline geldiği dünyada, ülkeler tarım potansiyelini azami derecede kullanma yoluna giderek yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliyor. Böylelikle tarım ürünleri gıda olarak değil biyoyakıt olarak da kullanılıyor. Biyoyakıt olarak kullanılan bitki grupları arasında endüstri bitkilerinden yağ ve nişasta-şeker yer alıyor. Türkiye'nin bitkisel yağ üretimi konusunda başarısız kaldığın belirten Aspir Derneği Başkanı ve S.Ü Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Akınerdem, "Genel bir bakışla ülkemiz bitkisel yağ üretimi konusunda pek başarılı olamamıştır. Yıllardır bu konuda üretilen politikaların yanlışlığı, diğer bitkilerle rekabet edememe, kolaycılık, alım garantisi olmayışı ve üreticiyi yeterince tatmin edememe gibi faktörlere bağlı olarak, dünyada gösterilen üretim artışı maalesef bize yansımamıştır" ifadelerini kullandı.

KENDİ YAĞ AÇIĞIMIZI KAPATABİLİRİZ

Anadolu'nun aspirinin orjini olduğunu dile getiren Akınerdem, "Bu bitkinin merkezi Anadolu'dur. Aspirin değişik 25 kadar yabani türü olmakla birlikte ülkemizin bir çok yerinde olduğu gibi Konya'da da yabani formlarına rastlamak mümkündür. Her şeyden önce bir yağ bitkisidir. Dolayısıyla aspire hemşehri bitki dememizin hiçbir sakıncası yoktur. Bu bitki Anadolu'da yıllardır bilinen bir bitkidir. Ilgın'da Allı-Güllü, Balıkesir'de Ballı, Konya'da Tiken, Yozgat'ta diken, Gaziantep'te Haspir gibi farklı bölgelerde farklı isimlerle anılmaktadır. Aspir bölgemiz için gelecek vaat eden ürünlerden bir tanesidir" diye konuştu. Türkiye'nin yağ açığını kapatabilecek kapasitesi olduğu belirten Akınerdem, "Bizim iddiamız zaten kırsal şartlarda avantaja sahip olan aspir bitkisinin üretiminin artırılması gerekir. Ülke çapında 5 milyon hektar alan üzerinde nadasa bırakılan arazinin 2 milyon hektarında aspir ekilse, en kötü şartlarda elde edilecek 2 milyon ton ürün karşılığında 500 bin ton, dekara 200 kilogram alınması durumunda 4 milyon ton tohumun karşılığı 1 milyon ton ham yağ demektir. İşte bu haliyle bile kendi yağ açığımızı kapatmamız işten değildir. Bir de buna kaliteli küspenin, ete süte dönüşmesi, yararlılığını birkaça katlayacaktır" dedi.

TARIMSAL ÜRETİMİN YÜZDE 10'U KONYA'DAN

Konya'nın sadece aspirde değil bir çok tarımsal üründe ön sıralarda olduğunu kaydeden Akınerdem, "Konya ili ülkemiz tarımında önemli bir yere sahiptir. Ortalama tarımsal üretimin yüzde 10 kadarı tek başına Konya'dan karşılanmaktadır. Aynı zamanda bir hububat ve şeker pancarı üretiminde daima en önde yer alır. Bizim iddiamız ve hedefimiz bunlara ilave olarak aynı zamanda bitkisel yağ ambarı olma şansı da yakalamaktır. Son yıllarda bölgemizde zaten ayçiçeği, aspir ve kolza üretiminde ciddi bir artış söz konusudur. İlimizde 800 bin hektar alan kadar nadasa bırakılan ve çeşitli sebeplerle ekilemeyen arazi bulunmaktadır. Nadasa bırakılma sebebinin yağış yetersizliğine bağlı olarak tarlanın dinlendirilmesi olsa da nadasa bırakılan bu miktar oldukça yüksek sayılabilir. Bunun 500 bir hektarında aspir ekimi ile 1 milyon ton ürün alma şansına sahip olabiliriz. Karşılığında 250 bin ton yağ, 750 bin ton kesif yem elde edilir. Bu değerlerin parasal değeri çiftçi bazında ham olarak 500 milyon lira, ülke bazında ise 1 milyar lira demektir" şeklinde konuştu.  Konya'nın aspir üretimine müsait iklimi ve toprağı olduğunu söyleyen Akınerdem, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: "10 yıllık projeksiyonla toplam üretilecek 4 milyon ton aspirin, 1 milyon tonu Konya'da üretilebilir. Yapılması gereken, yağ sanayicimiz alım garantisiyle, devlet desteğinin artarak devamlılığı ve üreticimizin de bu bitkiyi üretmekle sorumluluğudur. Böylece aspir üretimini artırma ve alan genişletme çalışmalarına gidilmesi hedeflenmelidir."

BERKHAN PARLAK merhabahaber.com