Askeri Bilgi Ve Belge Temin Etme Davasına Devam Edildi

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, 357 tutuksuz sanığın bulunduğu, tehdit ve şantajla gizli askeri bilgi ve belge ele geçirme davasına devam edildi. Geçen hafta pazartesi günü başlayan ve aralıksız 6 gün süren duruşmanın bugünkü oturumunda Bilgin Özkaynak, Narin Korkmaz, Safiye Köten, Coşkun Başbuğ'un da aralarında bulunduğu tutuksuz sanıkların bazıları ile avukatlar hazır bulundu. Sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından Cumhuriyet Savcısı Ali Ertan, taleplere ilişkin mütalaasını yazılı olarak verdi.

SAVCI, MSB'NİN DAVAYA KATILMA TALEBİNİN REDDİNİ İSTEDİ

Savcı Ertan, Milli Savunma Bakanlığı'nın suçtan zarar görme ihtimali bulunmaması sebebiyle davaya katılma talebinin reddini, bazı sanıklar hakkındaki yurtdışına çıkış yasağı ile adli kontrol ve önlemlerin kaldırılması ve duruşmadan vareste tutulması taleplerinin kabulünü, ele geçirilen dijital materyaller üzerinde parmak izi ve DNA incelemesi yapılması taleplerinin kabulünü, sanık Onur Süer ile ilgili arama işlemine katılan kolluk amirinin çağrılarak duruşmada dinlenmesi, her iki iddianame kapsamında sanıklardan ele geçirilen dijital ortamların arama ve el koyma sırasında imajlarının (yedeklerinin) alınıp alınmadığı, alınmamışsa neden alınmadığı konusunda İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılarak, kendisinden dijital ortam ele geçen her bir sanık açısından liste halinde bilgi verilmesinin istenmesini, imaj işleminin daha sonra yapılmış olması halinde bunun da ayrıca listede belirtilmesinin istenmesini, dijital ortamların üç kişilik bilgisayar ve programları konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek, TÜBİTAK'a yazılan yazıda belirtilen hususlar ile ileri sürülen itirazlar kapsamında rapor alınmasını, birinci ve ikinci iddianameye konu, elde edilen verilerin bilirkişi ve TÜBİTAK raporlarının, Genelkurmay Başkanlığı cevabi yazılarının, emekli Dniz, Hava, Kara kurmay subaylar ile emekli üst düzey bürokrat ve bilgisayar programları konusunda uzman kişilerden oluşan 5 kişilik bilirkişi heyetine teslim edilerek, bu verilerin TCK 327 ve 334 maddelerinde tanımlanan bilgilerden olup olmadığı ve yine bu türden bilgilerse TCK 327/2 ve 334/2'de belirtilen nitelikte bilgilerden olup olmadığı, bu bilgilerin elde edildiği sanıklar da gösterilmek suretiyle tablo halinde rapor düzenlenmesinin teminini, raporun düzenlenmesi sırasında sadece kendisinden veri elde edilen sanıkların ele alınmasını, başkasından ele geçen veride ismi geçen kişilere bu bölümde yer verilmemesini talep etti.

Ayrıca sanıkların deliller üzerinde parmak izi ve DNA incelemesi talebi üzerine İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin CD, sabit disk, USB bellek ve yazılı belge niteliğindeki materyaller üzerinde DNA ve parmak izi tespiti yapılıp yapılmadığı, iki çalışmanın birbirini ve delillerin kullanılabilirliğini etkileyip etkilemediğine ilişkin İzmir Adli Tıp Kurumu'na yazılan yazının cevabı da sanık ve avukatlarına dağıtıldı. İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan mahkemenin talebi üzerine gelen cevapta, üzerinde DNA bulunan delillerin kuru, güneş ışığı görmeyen, soğuk, bütün fiziki ve kimyevi etkenlerden uzak bir ortamda muhafaza edilmesi halinde DNA'nın uzun zaman yapısını koruduğu belirtildi. Saklama şartları bilinmeden DNA yapısı hakkında bir yorum yapılamayacağı ve kesin olarak bir DNA profili elde edilip edilmeyeceğinin belirlenemeyeceği bildirildi. İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nda parmak izi çalışması yapılması gerektiği kaydedildi. DNA çalışmaları ve parmak izi çalışmalarının birbirini etkilediği, önce yapılan çalışma bir sonraki çalışmayı bozduğundan DNA veya parmak izi çalışmasının hangisinin daha mühim olduğuna mahkeme tarafından karar verildikten sonra çalışmaların başlatılmasının uygun olacağı tavsiye edildi.

Savcı Ertan'ın mütalaasının ardından söz alan sanıklar ve avukatları, mütalaaya katıldıklarını belirterek beraat talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, sanıklar ve avukatlarının 700 sayfayı bulun taleplerinin değerlendirilerek karar verilmesi için duruşmayı 30 Ekim 2014 gününe erteledi. CİHAN