Sonucu play-off olan, oldukça stresli ve oldukça sıkıntılı bir maratonun ilk ayağı tamamlandı. Konyaspor ilk iki hedefinden şaşınca, ikinci hedefi olan play-off’a kalmayı başardı. Öncelikle emeği geçenleri, bu yolda ter dökenleri tebrik etmek istiyorum.
Şimdi ilk etaptan daha zorlu ve stresli bir etaba giriş yapılmış oldu. Bunun detayları belki sayfa sayfa yazı olur ancak kısaca özetlemek gerekirse asıl mücadele bundan sonra başlıyor. Gerek sahada gerekse saha dışında.
Saha içinde olanı teknik patron Ziya Doğan ve öğrencileri mutlaka biliyor ve düşünüyorlardır. Ancak saha dışında olanları düşünmesi ve çözmesi gereken de hiç şüphesiz yönetimdir.
Konyaspor’un içinde bulunduğu maddi sıkıntı durumunu bilmeyen kalmadı, mesele de zaten bundan ibarettir. Dün stadyumda yaşanan sevinç ve coşku gerçekten özlediğimiz güzellikleri hatırlattı. Şimdi insan bu tabloyu görünce “neden bunun devamı gelmesin?” diye sormadan geçemiyor.
Bunun devam etmesi için ise yapılması gerekenler açık ve net ortada olarak karşımızda duruyor. Öncelikle yönetimin bu şehirle bütünlüğü sağlaması ve gereken desteği oluşturması gerekiyor. Her kesimin bu taşın altına elini koyması sağlanmalı, bunun için de yönetimin öncelikle birliktelikle hareket etmesi gerekiyor. Bu şehir bu takıma destek vermediği sürece bu takım asla ve asla gerçek hedefine ulaşamaz. Özellikle play-off gibi bir turnuvada rakipleri de göz önünde bulundurduğumuzda algılanması gerekenlerin ne olduğunu ifade etmeme gerek yoktur sanırım.
Bu nedenle kısa ve öz olarak yeşil beyazlı takımın parasal konusu çözüme kavuşmalı.  Çözüme kavuşmalı ki play-off’ta akacak terlerin karşılığı ŞAMPİYONLUK olsun.
Geçtiğimiz haftalarda yazdığım yazılarda Konyaspor’un bu mantalite ile play-off’larda yüzde yüz şansa ihtiyacının olduğunu belirtmiştim. Bugün bu söylemimin ardında yine duruyorum. Ancak Giresunspor karşısında mücadele eden Konyaspor’u görünce, bu takımın play-off’larda da başarılı olacağına kanaat getirdim.
O nedenle bu takıma şehir olarak herkesin, hepimizin desteği gerekiyor. Play-off’taki rakiplerin de mutlaka sıkıntıları, sorunları vardır. Ancak bunlar bizim ilgi alanımıza girmemesi gerekiyor. Onun için biz kendi işimize bakalım ve üç maçı kazanmanın mücadelesini verelim.
Bu önemli noktaları hatırlattıktan sonra dün oynanan karşılaşmaya da değinmemek haksızlık olur. Öncelikle başta Teknik direktör Ziya Doğan sonra teknik kadro ve oyuncuları gerçekten kutlamak istiyorum.
Bizlere ikinci yarının en güzel futbolu diyeceğimiz bir oyun izlettiler. Ancak burada Giresun’un payını da unutmamak gerek, çünkü ihtiyacı olan 3 puana ulaşmak adına açık futbolu tercih eden rakip takımın cömertliğini, yeşil beyazlılar ancak 2 golle değerlendirdi.
Şayet biraz daha becerimiz olsa bu skor gerçekten çok farklı olurdu. Özellikle Erdal’ın gol atamama stresi hem bu oyuncuya hem de takıma zarar veriyor.
Onun için paslaşmak kadar paylaşmayı da becermemiz ve meşin yuvarlağı filelerle buluşturmamız en büyük dileğimiz.