Asansör Faciasına, Kocaeli’nden Tepki

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’li bir grup, gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla, İstanbul Mecidiyeköy’de yıkılan Ali Sami Yen Stadı’nın arazisine yapılan ve Torunlar Holding’e ait rezidansta yaşanan asansör faciasına tepki gösterdi. Grup adına açıklama yapan Vedat Küçük, “Soma’da ölen 301 madencinin katliamı karabasan gibi toplum üzerinde dururken, şimdi de İstanbul’un ortasında Mecidiyeköy’de park ve deprem korunma alanı olarak düşünülen bir alanda başka bir katliam yaşandı. Bu alana rezidans yapılan Torun Center’de 10 işçi asansörün 32. Katından düşmesi sonucu öldüler.”dedi.

6331 sayılı yasanın 2 yıl önce çıktığını hatırlatan Küçük, şöyle devam etti: “ Yasadan beklenen işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında iyileşmelerin gerçekleşmesi ve olumsuzlukların giderilmesiydi. Ama sonuç ne? Ölümlü iş kazalarında en az yüzde 20 artış oldu. Ülkemizde inşaat sanayisi büyüyor, biriktiriyor ve rekabet ediyor. Öyle bir büyüyor ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de bir yılda gerçekleşen tüm iş kazalarının yüzde 10’u sürekli iş göremezliklerin yüzde 25’i ve ölümlü iş kazalarının yüzde 34’ü inşaat işlerinde gerçekleşmektedir. 2014’ün ilk 8 ayında bin 300’ün üzerinde arkadaşımızı aramızdan alan ‘kader-fıtrat’ değil taşeronlaşmadır, güvensiz çalıştırmadır. Taşorenlaştırma ve güvencesiz çalıştırma koşulları, kuralları çalışma ilişkilerini parçalamış ve işçi sağlığı ve iş güvenliğini hiçe sayan kuralsız çalışma biçimleri çalışanlar üzerine bir kâbus gibi çökmüştür.” Küçük, işçilerin ölümünün asıl sorumlusunun, işçileri, başta yaşam hakkı olmak üzere kazanılmış tüm haklarını ortadan kaldırarak çalışmaya mahkûm eden bir insanlık suçu olan taşeron çalıştırma düzeni olduğunu kaydetti.

Küçük, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Torun Center’de yaşanan katliam gibi bir iş cinayetinde ölen emekçilerimizi rahmetle anıyor, ailelerine sabırlar diliyoruz. Tüm iş kollarında artık gün geçmiyor ki, iş cinayetleri Türkiye’nin her ilinde yaşanıyor. Kağıt üzerinde çıkan yasalar çalışmalar koşulları doğru denetlenmediği için ucuz, güvencesiz ve kuralsız çalışma cennetine dönüştürenlerin bu iş cinayetlerinde sorumlulukları kaçınılmazdır. Yüksek kar hırsı, taşeron cenderesine sıkıştırılan evine ekmek götürmek için mücadele eden emekçileri iş cinayetleri sonucunda kaç ailenin ocağına söndürdüklerini hiç düşündüler mi? Artık yeter diyoruz. İş cinayetleriyle ölmek istemiyoruz. Soma katliamının ateşi soğumadan yaşanan iş cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Hükümetin, bütün sorumluların yargı önünde hesap vermeli ve toplumun vicdanında mahkum olduğunu ifade etmek istiyoruz.”

Grup, zaman zaman ‘İşçiler ölüyor, sermaye büyüyor’, ‘İşçi katilleri yargılasın’ diye slogan attı. Grup, açıklamanın ardından dağıldı.

CİHAN