Arslan: Gazeteler varolacak

Basın İlan Kurumu (BİK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan, Ordu'da Altaş TV'nin konuğu oldu. Programda medya alanında önemli açıklamalarda bulunan Mustafa Arslan, gelişen internet medyası karşısında gazeteciliğin devam edeceğini belirtti. “Söylenildiği gibi internet karşısında gazete yok olmayacak” diyen Arslan, şunları kaydetti: “Gazeteciliğin en önemli yanı şüphesiz kamu denetimi görevidir. Aynı zamanda toplumu yön vermek gibi önemli bir işlevide vardır. Bu anlamda kamu adına denetim yapıyoruz. Bürokrasiyi ve yerel yöneticileri halk adına denetliyoruz. Bir yerde çukur varsa ve belediye bu çukuru kapatmamışsa bu sorunu gündeme getiriyoruz ve yaptığımız haber doğrultusunda belediye o çukurun kapanması için çalışma başlatıyor. Şehrin ekonomik anlamda gelişmesi, sanayinin büyümesi, işletmelerin markalaşması ve değerlerin yaşaması için yayıncılık faaliyeti yürütüyoruz. Dolayısıyla kamu adına bu işleri yaptığımız sürece yazılı basın varlığını sürdürecektir. Belki gelecekte AVM gibi büyümeyeceğiz ama bakkal da olmayacağız” dedi.

İNTERNET MEDYASI DENETİM ALTINA ALINMALI

İnternet medyasınında sağlıklı bir mekanizma için düzenleme altına alınması gerektiğini dile getiren Arslan, şöyle konuştu: “Toplum hayatında karşılığı olan ve fakat yasal düzenlemeye muhatap olmayan internet medyası sağlıklı bir zeminde yürüyemeyecektir. Burada düzenlemeden sadece ceza anlaşılmasın. Sonuçta kamu adına yayıncılık yaparken internet medyasının da televizyon ve gazete gibi denetim mekanizması içinde bulunması gerekmektedir" dedi.

Basın özgürlüğü noktasında açıklamalarda bulunan Arslan, basın özgürlüğünün dünyada tartışılan bir konu olduğunu kaydetti. Basın özgürlüğü anlamında basın mensubunun da cesur, özel hayata girmeyecek kadar meraklı olması gerektiğini ifade eden Arslan, “Ayrıca habere yaklaşım tarzı da önemlidir. Bunun yanında siyasal değerlendirme gerektiren basın özgürlüğünde öz denetimde önem taşımaktadır. Medya mensubunu oluşturan değerler nedir? Alt yapısı nedir? Kendi özel hayatında ne kadar özgürdür? Bunlarda özgürlük anlamında medya mensubunun habere yaklaşmını etkilemektetir. Aslında özgürlük anlamında en büyük sorun tekelleşmedir. Medya arasınadki gruplaşmalar olumsuz bir durum oluşturuyor. İleride medya savaşına dönüşecek bir potansiyeli bünyelerinde bulunduruyorlar. Böyle bir yapı içinde medya mensubu özgür haber yapma noktasında sıkıntı yaşayabiliyor. Ancak Anadolu medyası biraz daha rahattır. Çünkü yerel medya içinde bulunduğu toplumdan besleniyor. Ekonomik sıkıntılar başta olmak üzere çok sayıda sorunu bulunsada Anadolu medyası daha özgür bir yapıdadır” diye konuştu.

GAZETELERİ SADECE BİK DENETLEYECEK

Büyükşehir Yasası ile Mardin'de, Kahramanmaraş'ta, Aydın'da, Muğla'da şube açtıklarını ifade eden Arslan, şunları kaydetti: “Büyükşehir Yasası’ndan önce ilçedeki gazetelerin denetimini valilik yapıyordu. Ancak yasa ile şubeler ilin tamamında yetkili kılındı. İl sınırlarındaki bütün gazeteler BİK tarafından denetlenecek. Bunun yanında gazetelere yönelik bir takım düzenlemeler ve kriterler getirdik. Ancak zor şartlarda çıkan ilçelerdeki gazeteler mevcut standartlarıyla devam etmesi ve böylece ilçe gazetelerini yaşatmak için ek tedbirleri de aldık.”

Ajans haberciliğinden ziyade sahaya inip haber yapılmasının yerel medya için önemli olduğunu dile getiren Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kurul Üyesi ve Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ajanslara kendimizi teslim ederek özgürlüklerimizi de ortadar kaldırmış oluyoruz. Ajansın yaptığı haber kendi bakış açısını, dünya görüşünü yansıtmaktadır. Bu yönüyle ajansa bağlı kaldığımızda okuyucularımıza, izleyicilerimize karşı saygısızlık yapmış oluyoruz. Haber şehrin içinden çok rahat çıkartılabilecek bir konudur. Yeterki medya mensubu hayata haber gözüyle baksın. Ajans mantığından çıkıp, toplumun içinden özel haber yapılması gazeteye bir saygı getireceği gibi, yerel medyanın geleceği açısından önemlidir”

İLETİŞİMCİLER İSTİHDAM EDİLMELİ

BİK olarak iletişim fakültesi mezunlarını vasıflı eleman olarak kabul ettiklerini ve mezun olduktan sonra kadroya aldıklarını ifade eden Arslan, şöyle konuştu: “İletişime gelen her öğrenci hemen Mehmet Ali Brand, Uğur Dündar olmak istiyor. Ancak 4 yılın sonunda polis olmak için çalışıyorlar. Bu açıdan kendilerini geliştirecekleri yer medyadır. Medyada yeterince iletişim öğrencisi de istihdam edilmiyor. Biz ise onların doğrudan kadroya girmesi için önlerini açtık. Yüksek okulların iletişimle ilgili bölümlerinden mezunların olanların 6 aylık çalışmadan sonra nitelikli eleman olmalarını sağlıyoruz. Amacımız medyada daha fazla iletişimcinin istihdam edilmesidir.”