Arkadaşları Linç Edilip Öldürülen Genç: Polisi Aradık, 'Gelemiyoruz' Denildi

Arkadaşları Linç Edilip Öldürülen Genç: Polisi Aradık, 'Gelemiyoruz' Denildi

Kobani'ye destek gerekçesiyle geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da çıkan olaylarda arkadaşları öldürülürken kendisi de yaralı kurtulan Yusuf Er, yaşadıklarını anlattı. Bayramın dördüncü günü 3 arkadaşıyla kurban eti dağıtmaya çıktıklarını...

Kobani'ye destek gerekçesiyle geçtiğimiz hafta Diyarbakır'da çıkan olaylarda arkadaşları öldürülürken kendisi de yaralı kurtulan Yusuf Er, yaşadıklarını anlattı. Bayramın dördüncü günü 3 arkadaşıyla kurban eti dağıtmaya çıktıklarını anlatan Er, "Bir grup yolumuzu kesti. Biz de kaçmaya başladık. Bir binaya sığındık. Polisi aradık. 'Bir binaya sıkıştırılmışız, 'çeteler dışarıda' bizi öldürecekler.' dedik. Polis, 'gelemiyoruz, iyi günler' deyip, telefonu suratımıza kapattı." dedi.

Kobani'ye destek gerekçesiyle Diyarbakır’da Kurban Bayramı’nın son günü yaşanan olaylarda 13 kişi hayatını kaybetti. Kurban eti dağıtan 5 kişilik bir grup, göstericilerin saldırısına uğramış, olayda 4 kişi hayatını kaybetmişti. Olaydan yaralı kurtulan Yusuf Er, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuştu. Er, her hafta derneklerinde İslami sohbetlerinin olduğunu söyledi. Bayramın dördüncü günü kurban eti dağıtmak için bir araya geldiklerini anlatan Er, "Gönüllülerimizle kurban kesimhanesine gittik. Arkadaşlarımız kesimhanede kurbanlıklarını kestiler. Kurbanları, Diyarbakır merkez ve ilçelerine dağıtmak için oradan çıktık. Son partide bizler kaldık,biz oranın temizliğini yaptıktan sonra ikindi namazını kıldık. Sonra telefonla aradılar bizi, Diyarbakır karışmış dernek ve partilere saldırıyorlar. Biz de 3-4 ailenin kurban eti kalmış, onları da dağıtıp derneğimizde oturalım, dedik." diye konuştu.

LAVABOYA SIĞINDI KURTULDU

Kurbanları dağıtmak için yola çıktıklarını belirten Er,"Ben şehit Hasan, şehit Hüseyin, şehit Rihat ve şehit Yasin ile beraberdik. O esnada bir grup yolumuzu kesti, 'Kimsiniz ne arıyorsunuz burada? Diye, soru sormaya başladı. Daha sonra sakalımız olduğu için IŞID'çi, dediler ve taşla silah ve sopalarla saldırmaya başladılar. Biz kaçmaya başladık, yoğurt ve peynir pazarındaki bir binaya sığındık. Binaya girer girmez, kapıyı kapattık. Işığın sönmesini bekledikten sonra, iki kat yukarı çıktık. Bina yöneticisi bir bayan, bu binadan çıkın, gibi söz söyledi. Bizde dedik ki, 'Abla, sakin ol bak bu çeteler bizim peşimizdeler, bizi öldürecekler', tabi ki dinlemedi. Bina yöneticisinin çocukları geldi ve kadını içeri aldı. O sırada iki merdiven çıktık, bir bayan bizi evine aldı. Yukarıdan biri diyor ki, bunlar binaya girmişler. Sonra binanın kapısı teklemeye başlandı ve silah sıktılar, kapının kırılması için. Çeteler çatıya çıktılar, orada olduğumuzu düşündüler. O esnada, ev sahibi içeriye gelmeye başladı. Sonra bize dediler; 'Siz kimsiniz?' ve bıçağını çekti. IŞİD'çi muamelesi yapıp, bizi kapıya doğru yöneltti. Sonra ev sahibi, dışarıdaki birini telefonla aradı, benim evimdeler binayı terk edin, bunlar da çıkıp gidecekler. Telefon kapanır kapanmaz, dışarıdakiler gelin bu evdeler. O esnada kapıyı kırmaya başladılar, dış kapıdaki sinekliği kırdılar, bizde kapıdan uzaklaşmaya başladık. Kimseye zarar gelmesin diye. O sırada, bir üst kattan iple mutfak balkonuna indi ve sonra salona girdi, 'Kimsiniz?' De di, sonra ateş etti ve şehit Hasan yaralandı. Şehit Hasan'ı sürükleyerek başka bir odaya çektiler. Ön tarafta ben kaldım, sol çaprazda eli silahlı kişiler vardı. Sağıma baktım bir çekpas sapı vardı, onu elime aldım bana yaklaşmasınlar, diye sallamaya başladım. Sıvı deterjan vardı, fırlattım ona silahı düştü ve sonra ikinci bir silah çekti, o esnada ben sopayı sallamaya devam ediyorum. Bana silah sıktı ben de lavaboya kaçtım. Bana silah sıkıldığı esnada ev sahibi, anahtarı silahlı kişiye fırlattı. Kapı çaldı, hepsi içeri girdiler kimse lavaboda olduğumu bilmiyor. Orada 4 kişiyi şehit ettiler, silah sesleri de bana geliyordu. Şehidlerin inleme sesleri geliyor. Bıçaklarla, satırlarla ve keserlerle, şehit ettiler ve binadan attılar. Sonra tam çıkacakken, beni yaralayan kişi diyor, 'Lavaboda bir kişi var." Sonra geldiler camı kırdılar, içeriye girdiler bana vurdular, düştüm. Kafama bıçak çektiler. Beni salondan çıkardılar. Biri bana bıçak sapladı, sonra da kendime geldim, baktım ki havadayım. Sonra çırpındım, yere düşürdüler beni. Bir boşluk bulup, merdivenlerden aşağıya indim. Orada da darp edildim, sonra iki kişi koluma girdi, dışarı çıkardılar manzara dehşet vericiydi. Manzarayı görünce ayaklarımın bağı çözüldü." ifadelerini kullandı.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.