Anılarla Erbakan

Anılarla Erbakan

Prof. Dr. Necmettin Erbakan'la ilgili hatıralarını anlatan Necip Alkan, Erbakan Hoca'nın kimseyi kıramayan bir yapısı olduğunu belirterek, "Hocam rahmetliğin mitinglere genel olarak geç kalıyor olması

SÖYLEŞİ: RASİM ATALAY

[email protected]

Anılarla Erbakan…

YAZI DİZİSİ-3

NECİP ALKAN KİMDİR?

İsmim Necip Alkan, Erzurum'da doğdum. Konya'da büyüyüp, Konya'da yaşamaya başladım. Yaşım 70'in üzerinde. Gençlik yıllarımda Erbakan Hoca'mı tanıdım. Onu tanıdıktan sonra onun davasının bir neferi oldum. Yılmayan, vazgeçmeyen, çok kişi tarafından kırılmasına rağmen kimseyi kırmayan bir adam olan Erbakan'ın bu kutlu davasında ona biraz yardımcı olabilmişsem, ne mutlu bana...

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın 1969 yılında Konya'dan başlattığı Milli Görüş Hareketi'nde onun yanında bulunanlardan Necip Alkan, Erbakan Hoca'yla ilgili hatıralarını anlattı. Erbakan Hoca'nın engin bir hoş görüye sahip olduğunu, parti içerisinde de bu hoş görüyü yaydığını bildiren Alkan, Erbakan Hocayı nasıl tanıdığını ve Hocayla ilgili anılarını şu şekilde anlattı:

Çok kırıldı ama kırmadı

Prof. Dr. Necmettin Erbakan'la ilgili hatıralarını anlatan Necip Alkan, Erbakan Hoca'nın kimseyi kıramayan bir yapısı olduğunu belirterek, "Hocam rahmetliğin mitinglere genel olarak geç kalıyor olması da bundan kaynaklanıyordu" dedi

Erbakan Hoca'mı ilk önce Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı'yken Hürriyet Gazetesi'nden okuyarak tanıdım. Daha sonra 1969 senesinde Şahin Sinemasındaki bir konuşmasını dinledim. Daha sona Hocamı takip etmeye başladım. Yani Hürriyet Gazetesi'nde  hocamın resimleri boy boy basılıyor, Demirel'le mücadelesi anlatılıyordu.

Erbakan Hoca'ya beni çeken bir kuvvet vardı. Hocamız her şeyden önce ahlak ve maneviyattan, Türkiye'nin kalkınmasından, ağır sanayi hamlelerinden bahsediyordu konuşmalarında. Vatansever bir insan olarak tanıdım Erbakan'ı ve takip etmeye başladım.

1969 senesinde sabah erken saatte sandık başına gitmiştim. Sandık görevlisi sandığı teşekkül etmek için bazı insanların da gelmesi gerektiğini söyledi. Bana sandık başında görev yapar mısın diye sordu, yaparım dedim. Hocam da 1969'da Konya'dan müstakil milletvekilliğine adaylığını koymuştu. İlk hizmetimiz böyle oldu. Sandık kurulundan seni Cumhuriyet Halk Partisi'nden yazalım mı dediler, yazın dedim. O zaman da bizim mahallemizde uzun boylu yeşil takkesiyle, yeşil gözleriyle bir ihtiyar vardı. Erbakan hocamın temsilcisi de oydu. Herkes ona takılıyordu. Hocamın hayatı da mücadele ile geçti. Ben de o adama dedim ki senin yanındayım, merak etme. CHP'liler de gelip bana dedi ki, oyları şöyle kaybettireceksin, böyle kaydıracaksın vesaire. Her sandıkta her zaman görev alacağımı bundan sonra söz vermiştim. O dönemde büyük başarı elde etmiştik.

Erbakan Hocam, gerek parti çalışmalarında gerek Konya'ya gelip gittiği sıralarda sürekli olarak kendisi ile görüşüp konuşmuştuk. Erbakan Hoca Milli Selamet Partisi'nde, bugünkü Vakıflar Çarşısı'nın olduğu yerde bulunan il binasına gelmişti. Partiye bir de bayan kardeşimiz geldi başı da açıktı. Erbakan Hocamla görüşmek istediğini söyledi. Ne diyecekseniz bize söyleyin dedik, kabul etmedi illa ben ona söyleyeceğim diyor. Biz de bayanın hocama ne tepki göstereceğini bilmiyorduk, çok tedirgindik. Neticede il teşkilatından birisi hocama gitti, hocam sevinçle karşıladı. Bayana doğru yürüdü, bayana bir arzunuz mu var, buyurun dedi. O hanımefendi, sadece Konya'ya hoş geldiniz demek için bekledim dedi. Bunu anlatmaktaki gayem şu, 1969'larda bizim düşüncelerimiz, kafalarımız neredeydi, şimdi nereye kadar geldik. Partimize gelen herkese hoş geldin diyor, saygı duyuyoruz. Partimize gelenler önce ahlak ve maneviyat için gelir. Şimdi bizim partimize gelenler önce ahlak ve maneviyat için geliyor, biz de saygı duyuyoruz. Bu da bize kazandırıyor. Parti bu anlamda bir okul, Erbakan Hoca'da bu okulun öğretmeniydi.

Erbakan Hocamın ömrü mücadeleyle geçti. Biz de bu mücadeleye katkıda bulunmuşsak ne mutlu bize. Erbakan Hocamın mitinglere hep geç kaldığı zannı vardı. Ama Hocam mitinge giderken önüne geçen insanı asla atlamazdı. Onlarla sohbet ederek gelirdi miting alanına bu nedenle geç kalırdı mitinglere. Bir mitingine de hava muhalefeti nedeniyle geç kalmıştı. Ben de hocam gelmiyor diye geri dönmüştük. Az ilerde eski bir araba vardı. Arabanın içine de baktık ki Erbakan Hocam var. Hemen onunla birlikte bir konvoy oluşturup miting alanına gitmiştik.

Hocam insana gerçekten büyük değer veriyordu. Beyşehir mitinginde ihtiyar birisi şemsiyeyi tuttu ve ucunu hocama doğru itti. Korumalar hemen müdahale etti ama bu amca Erbakan Hocama şemsiyeyi değirdi ve sonra da şemsiyeyi öptü. Biz de bunu gözlerimizle görmüş olduk.

Erbakan Hocamın hastanede yattığını biliyorduk son dönemde. Hocamın yakınındakilere telefon edip haberlerini alıyorduk. Hocam hastanede hasta yatıyorken bile bütün insanlara ahlakı, güzelliği tebliğ ediyordu. Hocam sağ elini yumup şahadet parmağını göstererek vefat etmiş. Yıkanırken de eline sıcak su döke döke elini açabilmişler. Hocamı sevenler, hocama olan muhabbetlerini göstermek için cenazesinde bulundu. Bunun yanında onu sevmeyenler, yanlış anlayanlar da ona geldi. Bu nedenle İstanbul'da milyonlar bir araya gelmişti. Hocama Allah gani gani rahmet eylesin. Onun yokluğunu gerçekten hissediyoruz.
 
 
 
 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.