Alternatif törenler aslına uygun olmuyor!

Hazreti Mevlana vuslatının 747. yıl dönümünde anıldı. Törenler pandeminin gölgesinde biterken, Konya'ya alternatif Şeb-i Arus etkinlikleri için çeşitli organizasyonların tüm uyarılara rağmen düzenlenmesi de tepki çekti. Kuralları çerçevesinde icra edilmeyen Sema gösterilerinin yanlışlığına bir kez daha vurgu yapıldı. Kemâle doğru manevî bir yolculuğun anlatıldığı Semanın, İBB ve Evrensel Mevlana Aşıkları Vakfı tarafından organize edilen etkinliğin özüne uygun olarak icra edilmediği gerekçesiyle kutlanması da tepki çekti.

İSTANBUL'DAKİ ETKİNLİK TEPKİ ÇEKTİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Evrensel Mevlana Âşıkları Vakfı ile birlikte İstanbul'da Mevlana’nın vefatının 747'inci gecesi münasebetiyle Şeb'i Arus etkinliği düzenledi. Mevlevi geleneğinde bulunmayan kadın-erkek bir arada sema gösterisi yapıldı. Bu durum akıllara geçmişte de tartışmalara konu olan kadın semazen olur mu? Kadın-erkek bir arada sema yapılır mı sorularını yeniden alevlendirdi. Etkinliği izleyen çok sayıda sosyal medya kullanıcısı kadın-erkek sema gösterisi ve Kur'an-ı Kerim'in türkçe okunmasına tepki gösterdi. Kuran’ı Kerim Aşr-ı şerifin Türkçe okunmasının yanı sıra girişteki naat kısmı Farsça aslından değil usule aykırı olarak Türkçe okundu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya hesaplarından paylaştığı etkinliğe bir çok kişi büyük tepki gösterdi.

KONYALILAR TÖRENLERE SAHİP ÇIKTI

Konya'ya alternatif olarak Şeb-i Arus etkinliğinin düzenlenmiş olması, bir taraftan yeniden “Şeb-i Arus Konya'nındır” tartışmasını ateşledi. Diğer taraftan da “Sema eğlence kültürüne dönüşüyor” tartışması başladı. Konyalılar da bu etkinliğe karşı çıkarak yetkililere “Törenlerin aslı sadece Konya'da yapılır. Bu tasvip edilmeyen görüntülerin oluşmasına müsaade etmeyin” çağrısında bulundu. Yine vatandaşlar Konya ile bütünleşen Şeb-i Arus törenlerinin başka hiçbir isim altında farklı bir şehirde yapılmamasını istedi.

TÖREN KONYA'YA AİT İFADESİ DOĞRU DEĞİL

“Törenler Konya'ya aittir” ifadesinin, sadece Hz. Mevlana'nın anlayışını daraltmaktan ibaret olacağını söyleyen Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Temizel, “Törenler Konya'ya ait denince bu işin boyutunu daraltmış oluruz. Semayı kısıtlamak doğru değil sadece icra ediliş şekline müdahale edilebilir. Sonuç olarak insan dünyanın her yerinde Allah'ı zikredebilir” dedi. Amacın Hz. Mevlana'nın anlayışını herkese ulaştırmak olması gerektiğini dile getiren Temizel, “Mevlana, ben Kur'an-ı Kerimin kölesiyim, Peygamberimizin kapısının tozuyum. Kim, bunun dışında benden bir şey naklederse rahatsız olurum' diyor. Mevlana, 1230 numaralı Rubaili dörtlükte kendisinin aslında kim olduğunu söylüyor. Mevlana'yı Kur'an yolunda bir vaiz, din adamı, öğretmen olarak görmek zorundayız. Mevlana'yı batılı felsefik düşüncelerle yorumlamak doğru olmaz. Müslüman bir alimi, biz batılı felsefi değerlerle açıklayamayız. Hz. Mevlana hoşgörü deyince de İslamın dışına çıkın demiyor” şeklinde konuştu.

KADINLI ERKEKLİ YAPILIYORSA BİZİMLE ALAKASI YOKTUR!

“Sema folklorik bir gösteri değil, zikirdir” diyen Temizel, daha sonra şunları kaydetti: “Semada

dönerken hem vücutla hem kalple hem de dille Allah zikredilir. Sema yapan kişi abdestli olur. Semaya Kur'an-ı Kerim okuyarak başlanır, sema Kur'an okunarak bitirilir. Sema kadınlı erkekli yapılıyorsa bunun bizimle alakası yoktur. Açılış törenlerinde, düğünlerde semayı kendi amaçlarına alet edenler var. Kim kimi kandırmaya çalışıyor? Bunun zikirle alakası yok.”

EMRE ÖZGÜL