Allah’tan Hakkı ile korkan kişilerde şu yedi şey belli olur:
1. Dilde; Allah’tan korkan kişi, dilini dedikodu, gıybet, iftira, yalan ve lüzumsuz şeylerden uzak tutar. Allah’ı zikirle, ilimle ve Kur’an okumayla meşgul olur.
2. Midede; Allah’tan korkan kişi, midesine haram lokmayı sokmaz. Helal olan rızıkla ve ihtiyacı kadarı ile doyurur.
3. Gözde; Allah’tan korkan kişi, gözünü Allah’ın haram ettiklerine dikmez. Dünyaya ibret gözü ile bakıp, dünyanın süsüne aldanmaz.
4. Elde; Allah’tan korkan kişi, elini asla harama sürmez. Elini attığı her şeyde Allah’ın rızasını aramalıdır.
5. Ayaklarda; Allah’tan korkan kişi, ayaklarını Allah’ın razı olmadığı yerlerde kullanmaz.
6. Kalp; Allah’tan korkan kişi, mümin kardeşlerine buğz etmez ve kin beslemez. Kalbinde Müslümanlara karşı devamlı şefkat ve merhamet duyguları beslemelidir.
7. İtaat; Allah’tan korkan kişi, itaat ve ibadetlerini Allah’tan hakkı ile korkarak yapmalıdır. Kulluğunda ve ibadetlerinde gösteriş ve riya yapmamalıdır. Müslümanlara karşı da asla ikiyüzlü olmamalıdır. İşte bu yedi hususa dikkat edenler hakkında Rabbimiz (c.c) şöyle buyurmuştur:
“Bunların hepsi dünya hayatına ait geçici faydalardan ibarettir, ahiret ise rabbinin katında takva sahiplerine mahsustur.” (Zuhruf, 43/35.)
“İtaatsizlikten sakınmış olanlar için artık murada erme zamanıdır.” (Nebe, 78/31.)
“Allah’a saygısızlıktan sakınanlar ise, Rablerinin kendilerine verdiğiyle mutluluk bularak cennetlerde ve nimetler içinde olacaklardır.” (Tur, 52/17.)
Neyi kazandığımızı neyi kaybettiğimizi asla unutmamamız gerekmektedir. Sürekli muhasebe içerisinde olup, geçmişimiz ve geleceğimiz için hesaplar yapmak mecburiyetindeyiz. Gayemiz faydalı olmak olacaktır lakin bunu da legal yani helal çerçevesinde yapmak zorundayız.
Mesela insanların maddi ihtiyaçlarını karşılamak için faize bulaşamayız. Ya da elimize idarecilik fırsatı geçtiği zaman sırf o koltuğu koruma adına kötü olan şeyleri görmezden gelmemeliyiz. Kötü bir şeyi daha kötü bir şeyle kıyas edip kendimizi rahatlatmamalıyız. Dünyadaki geçici lezzetler için neyi kaybedebileceğimizi düşünerek hareket etmeliyiz.
Şairin şu mısralarıyla bitirelim:
“Burası dünya! Ne çok kıymetlendirdik.
Oysa bir tarla idi, ekip biçip gidecektik.”
Gününüz bereketli olsun.