Allah’tan büyüyoruz..!

Bir köylü, yaşlı güngörmüş Pir-î fani bir ihtiyarın yanına gelerek, şikâyete başladı;

“Ne olur bana yardım edin, yoksa çıldıracağım…

İki göz bir evde yaşıyoruz.

Ben, karım, çocuklarım…

Herkesin siniri tepesinde, birbirimize bağırıp duruyoruz... Ev sanki bir cehenneme döndü… Bize geniş bir ev lazım, ama yapmaya gücümüz yok.”

***

“Sana söyleyeceğim şeyi yapacağına söz verir misin?” diye sordu Pir-î fani…

Köylü heyecanla;

“Yemin ederim, ne söylerseniz yapacağım...” dedi…

İhtiyar sordu;

“Pekâlâ, kaç hayvanın var?”

Köylü;

“Bir inek, dört keçi ve altı tavuk…”

İhtiyar zat;

“Onların hepsini evinize alın… Bir hafta sonra yanıma yine gel…”

***

Köylü çok şaşırmıştı, ama itaat edeceğine söz vermişti bir kere, böylece, hayvanları da ahırdan evin içine aldı… Bir hafta sonra ihtiyarın yanına geldiğinde perişan haldeydi…

Acı ve kederle inliyordu;

“Mahvolmuş durumdayız.

Pislik! Koku! Gürültü! Hepimizin aklını kaçırmasına ramak kaldı..!”

***

İhtiyar;

“Şimdi git ve hayvanları evden çıkar” dedi zat...

Adam eve kadar hiç durmadan koştu…

Ertesi gün o zatın yanına geldiğinde gözleri mutluluktan parlıyordu;

“Hayat ne kadar güzel, biz evde, hayvanlar ahırda… Evimiz, öyle sessiz, öyle temiz ve öyle geniş ki, sanki bir cennet..!”

***

Nereye bağlayacağız…

Tabi ki içinde bulunduğumuz gündeme…

Birileri her ne kadar “Uçuyoruz, kaçıyoruz, büyüyoruz...” diye bağırsa da, bugünün dertlerine bakarak beş- on yıl önceki dertlerimizi özler duruma gelmişiz…

“Olmaz…” dediklerimiz oluvermiş karşımızda bize sırıtıyor adeta…

Bir döne bilsek on yıl geriye;

“Cennette yaşıyormuşuz mübarek...” diye bağıracağız nerdeyse…

***

Son on yılda her seçimde;

“BÜYÜK TÜRKİYE” sloganlarıyla sanki küçülüp gidiyoruz gibi…

Büyüme maalesef çok farklı alanlarda obezleşip gidiyor;

“Mülteci sayısı,

İç dış borç yükü,

Boşanma oranları,

Mahkemelerdeki dava sayısı

İşsizlik ordusu…”