Allah katında en değerli üç aya giriyoruz!
İslam âleminde Recep, Şaban ve Ramazan’ı kapsayan rahmet, bereket ve manevi yenilenme mevsimi üç aylar, bu sene 1 Ocak 2025’te başlayacak. Müslümanlara dini hissiyat ve ibadet yoğunluğu eşliğinde gündelik hayatlarını sorgulama, yenileme ve zenginleştirme fırsatı sunan üç aylar, coşku ile ihya edilecek. Regaib, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi gibi özel zamanların idrak edildiği üç aylarda, oruç tutma, Kur'an-ı Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlerin daha çok yapılması tavsiye ediliyor.
Eğitimci Bekir Tekkaymaz, “Üç aylar Müslümanlar için fırsat aylarıdır. Bu aylarda çokça tövbe edilip dua edilmelidir. Her gün olduğu gibi bu özel günlerde cihat şuurunu kuşanmak ve şehadet aşkıyla aşılanmak gerekir” dedi.
ARINMA VE TEVBE AYLARI
İslam kültüründe üç aylar denildiği zaman akla; Recep, Şaban ve Ramazan aylarının geldiğini ve bu aylarda yapılacak tövbenin edilecek duanın önemini hatırlatan Tekkaymaz, bu ayların Müslümanlar nezdinde büyük değer ifade ettiğine vurgu yaptı. Tekkaymaz, şunları söyledi: “Recep ve Ramazan ayları hem ayet ve hem de hadislerde geçmektedir. Recep ayı, Kur’an’a göre dört haram aydan birisi, (Tevbe, 9/36-37) Ramazan ayı ise, Kur’an’ın indirildiği, orucun farz kılındığı bir ay aydır. (Bkz. Bakara 2/185). Her ne kadar Şaban ayı, Kur’an’da geçmese de Hz. Peygamberden gelen rivayetlerde geçmektedir. Sahih rivayetlerden öğrendiğimiz kadarıyla Efendimiz Hz. Peygamberin Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay, Şaban ayıdır. Kaldı ki Hz. Peygamber bir duasında: “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek/bereketli kıl ve bizleri Ramazan’a ulaştır” buyurmuşlardır. Hz. Peygamberin; “Recep Allah’ın ayıdır, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır” buyurduklarını da biliyoruz. Öte yandan bu üç aylar içerisinde maneviyat dünyamızın zenginleşmesinde büyük rol oynayan ve her biri bir işaret fişeği hükmünde olan mübarek geceler yer almıştır. Üç aylar da olduğu gibi bu geceler hakkında da âyet ve hadisler vardır. İşte bütün bu ayet ve hadislerin yönlendirmesiyle Müslümanlar diğer aylara göre bu üç ayda dini açıdan kendilerini murakabeden ve muhasebeden geçirirler. Bu yoğunlaşma aynı zamanda diğer aylarda da yoğunlaşmayı artırır.”
AHLAKİ OLGUNLUK ELDE EDİLİR
Tekkaşmaz, üç ayları din psikolojisi açısından değerlendirerek, “Dini ve ahlaki hassasiyet bu üç ayda düzgün geçerse, senenin diğer ayları da düzgün geçer. Böylece Müslümanlar hem maneviyat alanında ve hem de ahlaki olgunlukları elde etme alanında yücelmiş olurlar.” Bu aylarda Hz Peygamber (SAV) cihada etmiş seriyyeler göndermiştir. Bu aylarda yapılan ibadetlerin, sadakaların, Kur’an tilavetlerinin, zikir ve tesbihatların yanında belki de daha yoğun bir şekilde Yeryüzünü fesada uğratan şeytani zihniyetler yani Emperyalizm, faşizm ve Siyonizm’le mücadeleye azmetmek, çabalamak gerekmektedir. İslam tarihinin en önemli iki cihadı üç aylarda yapılmıştır. Biri Bedir Gazvesi Bir diğeri Mekke’nin Fethidir.”-
ALLAH’IN KULLARINA RAHMET ETTİĞİ AYLARI
Üç ayların çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Eğitimci Bekir Tekkaymaz sözlerini şöyle tamamladı: “İstiğfar, Kur’an Tilaveti, zikir, itikâf, sadaka, zekat ve cihad gibi ibadetlerde yoğunlaştığı bir aydır. Özellikle Kadir Gecesi’nin bu ayda olması ayrı bir değerdir. Hz. Peygamberin, kim o geceye erişirse, ‘Allah’ım, sen affetmeyi seversin beni de affet’ diye dua ettiği sağlam kaynaklardan bize kadar gelmiştir. İşte başta Kur’an olmak üzere Hz. Peygamberden gelen söz ve uygulamaya dayalı rivayetler tarih boyunca dünya Müslümanlarının bu aylara ayrı bir önem vermelerine sebep olmuştur. Fert olarak, aile olarak ve toplum olarak bu zamanları çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bu aylarda özellikle şahsiyetimizdeki arızaları ( Kibir, hırs, riya, hased, özenti vb) tedavi etmek için gayret etmeliyiz. Kendimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Davranışlarımızı, komşuluk haklarımızı, çocuklarımıza, milletimize, tüm Müslüman kardeşlerimize Gazze başta olmak üzere Doğu Türkistan ve diğer İslam beldelerinde Zulüm gören, cihad eden ve Diğer Müslümanlardan yardım ve destek bekleyen kardeşlerimize karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerekiyor. Sadece temenni ve dua ile değil eylemler, müdahaleler ve yanında nasıl olması gerekiyorsa o şekilde pozisyon belirlemek te bir ibadettir, bir cihattır. Bireysel olarak duaya çok ihtiyacımız var ama tüm Müslüman kardeşlerimize fiili dualarımız yerine getirmek öncelikle olmalı ve çok dua etmeliyiz. Bu manevi mevsim toplumsal istiğfar ve toplumsal arınma mevsimidir. Tüm varlığımızla bu aylarda ümmet bilincimizi diriltmeliyiz. Ümmet olarak önce şeytan ve dostlarına karşı dik durmayı ve mücadele etmeyi kazanmalıyız. Bununla birlikte tek bir vücut gibi dimdik kıyamda, rükûda ve secdede Rabbimizin huzurunda durarak rızasını aramalıyız.”
Kaynak:Sait Çelik
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.