Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

ALKIŞLAR ARASINDA

ALKIŞLAR ARASINDA

Meşhur hikâyedir ama hatırlatmakta fayda vardır prensibince biz bir kez daha hatırlatalım

Şehrin en ünlü tiyatrosunda oyun devam ederken tiyatronun kulis bölümünde küçük bir ihmalden dolayı çıkan yangın büyümeye başlayınca oyunda palyaço rolünü üstlenen oyuncu üzerindeki palyaço elbisesi ile yangını haber vermek için sahneye çıkagelmiş.

Tiyatro izleyenler önce bu davranışın sahnelenen oyunun bir parçası olduğunu zannetseler de diğer aktörlerin davranışlarını görünce bunun bir şaka olduğunu sanıp alkışlamaya başlamışlar ve yangını ihbar eden palyaço canhıraş bir şekilde kendilerini uyarmaya devam ettikçe seyirciler de alkışları daha da artırmışlar ve sonunda salon kapısının alev almasına kadar böyle devam etmiş.

Sanırım bu corona musibeti ile ortaya konulan aşı olayının dünyadaki insan neslinin sonu olmasa bile azaltılması konusunda bir uluslararası düzeyde plan olduğunu görerek yakın çevrelerinden başlamak üzere uyarıda bulunanları komplo teorisi üretmekle suçlayarak aşı ve ilaç üretimini alkışlarla karşılayanların akıbetleri bu gidişle tiyatro seyircilerinden farklı olmayacak.

Çünkü virüs musibetini bu güne kadar anlamadılar ve bu gidişle de hiçbir zaman anlayamayacaklar.

Virüsün ne olduğunu ve bu canlı mı cansız mı olduğuna karar bile veremedikleri virüsün arkasındaki eli ve pandemi den plandemiye dönüşen sürecin nasıl ve ne yönde seyrettiğini de hesaplayamıyorlar.

Bundan dolayıdır ki virüsün hangi milletleri ve devletleri gerçekte nasıl etkilediğinden emin olup ortaya bilimsel denilen cinste somut sonuçlar ortaya koyamadıkları için maske konusunda bile kafalar karışık durumdadır.

Sadece maske değil ilaç konusunda da aynı durum söz konusudur. Çünkü bir seferde 5 adet hap içenlerin midesini zehirlenme sebebiyle yıkayanlar corona söz konusu olduğunda günde 2 defa 8 er adetten toplam 16 adet hapın gönül rahatlığı içinde içilebileceğini söyleyerek aslında hiçbir şey bilmediklerini ortaya koymuş oluyorlar.

Nasıl bilmezler diyenler sıkı durun. Sağlık Bakanlığı'nın Covid 19 tedavisinde kullandığı Favipavir'in yan etkileri kısmında “teratojeniktir” diye bir ifade var. Teratojeniğin ne olduğunu araştırdığınızda ise karşınıza insan neslini tehlikeye atacak ölçüde dünyaya gelecek çocuklarda genetik hastalık yapıcı bozukluk oluşturduğunu ve fetüsün anomaliyle doğacağı çıkıyor.

Şeytani düzenlerini dünya genelinde kurmak isteyenler bu kadarı yeter mi? Yetmedi.

Bu sebepledir ki Florida'daki Uygulamalı Moleküler Evrim Kuruluşu'ndaki bir ekip, NASA'nın desteğiyle gerçekleştirdikleri bir çalışma kapsamında, DNA'ya benzeyen yeni bir enformasyonel moleküler sistem üretmeyi başararak insan DNA’sındaki 4 nükleotide ek olarak 4 başka nükleotid daha içeren yeni moleküler sistem geliştirirler.

Sekiz harfli DNA anlamına gelen “Haçimoji DNA” adı verilen bu yeni icat ile insan DNA’sına ekleyecekleri 4 yeni sentetik baz ile var olan 4 bazımızı 8’e çıkaracak ve insanlar uzaktan kodlanan sentetik insanlara dönüşecektir.

İster aşı savunucusu olarak isterse de aşı karşıtı olarak karşı cephede yer alan insanlara bağırmak, çağırmak veya Pandeminin gerçekte plandemiye dönüştürülen bir süreç olduğunu söyleyenleri cahillikle suçlayarak hakaret etmek süreci planlayanların açıklamalarındaki gerçekleri örtemiyor.

“Dünya Nüfusu Çok Fazla” diyen birilerinin üreteceği aşı ile üreticileri olan doktorları dünyanın kurtarıcı olarak görenler var ya korkarız ki sürecin sonunda covid 19 adını kullanarak kendilerine dünya çapında bir tuzak kurulduğunu ve insanlara aşı vurulduğundan emin olmak için aşıların içlerinde Lusiferaz adında ışık taşıyan ve QR kodu gibi telefona okutulan dijital kimlik özelliği taşıyan bir enzim taşıdıklarını göreceklerdir.

Trans hümanizm oluşturmanın ilk adımı olarak toplum sağlığı açısından risk oluşturabileceği göz önünde bulundurularak şehirlerin meydan, park, mesire, piknik alanları ile sahil bantlarının bile insanlara kapatılması ile özellikle çocuklar ile 65 yaş üstü yaşlıların gözünde şehirlerini ve ülkelerini kendileri açısından belirli saatlerde avluya çıkılıp volta atılan açık cezaevlerine döndürülmüş durumdadır.

Normale dönüş ise başka hiçbir seçeneğe yer vermeyecek şekilde bütün insanların aşılanması yolu ile dünya nüfusunun en az %10 - 15 azaltmaktan sonra olacağını sadece Aşı çalışılmalarının gülen yüzü olarak gösterilen Bill Gates değildir.

Sağlık Bakanlığınca oluşturulan Bilim Kurulu Üyesi aynı doğrultuda "aşı olmayanlar içinde HES kodu gibi bir uygulama yapılarak aşı olmayan kişilerin kalabalık alanlara, toplu taşıma kullanmalarına bu gibi toplum içindeki tüm alanlara girmesi engellenebilir." Demekten geri durmamaktadır.

Hatta daha da ileri gidenler ise aşı olmayı ret edenlerin insanları öldürmeye teşebbüsten yargılanarak cezalandırılmalarını bile isteyebilmektedirler.

Hastalıktan korunmak için insanların nefesini kesen maskeyi çare diye dayatmaları sonucunda insanların nefes almasını engelleyerek öldürdüklerini saklayabilmek için topluma panik ve korku pompalamaktan başka bir şey yapmayanlar paçalarından akan yalanlarını gizleyebilmek için daha ne desinler ki?

Son sözümüz maskeden sonra bu defa evcil hayvanların kulağına takılan küpe gibi insanlara dijital kimlik takılmasını alkışlayanlaradır.

Uyanın artık. Vurgun yediğin yerlere alkış tuttuğunuz yeter.

Sonra vuracak dizleriniz de kalmayacak bu gidişle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi