Recep Çınar

Recep Çınar

Alışkanlıklar!

Alışkanlıklar!

Albay emekli olmuş...

Gitmiş, mahalle bakkalına...

“Ben” demiş, “hergün gelip senin dükkanı denetleyeyim. Üstüne de her denetleme sonrasında 100 lira vereyim!”

Bakkal sevinerek, “tamam” demiş...

Emekli albay her gün gelip bakkalı denetleyecek, hem de üstüne 100 lira para verecek!

“Her gün gelecek bu 100 lira, dükkanı bir saat erken kapatmak” diye düşünmüş bakkal amca...

Ne var ki, üçüncü gün caymış bu kararından...

Durup dururken niye cayar insan...

Albay 3 günde bakkal amcayı canından bezdirmiş...

Sonra, bir kırtasiyeci bulmuş emekli albay...

Kırtasiyeciye de hergün geliyor,  içtimasını yapıyor, denetliyor, tekmilini alıyor, işi bitince de  100 papeli bayılıp gidiyor...

Kırtasiyeci bu işten memnun, ama albay o kadar memnun değil...

Daha önce gittiği her iş yeri sahibinden aradan 3 gün bile geçmeden kapı dışarı edilen albay, “bunca vakittir gelip burayı denetliyorum, olur olmaz bağırıp çağırıyorum, buna rağmen sen bana nasıl tahammül ediyorsun?” diye sormuş adama...

Kırtasiyeci, “ben de emekli başçavuşum komutanım!” demiş...

Albay denetlemeye, başçavuş da denetlenmeye alışkın olunca, maraza çıkmamış.

xxx

Alışkanlıklar vardır insan hayatında...

Vazgeçmezler...

Daha doğrusu vazgeçemezler...

Otobüs şoförleri gibi...

İzin günlerinde bile, otobüsten inmez, şoför arkadaşlarının yanında akşamı yaparlarmış...

Öyle derler...

Alışkanlık işte...

Benim de var bazı alışkanlıklarım...

Eve giderken mutlaka Sedirler'den giderim...

Çok mu seviyorum?

O nu da bilmiyorum...

Alışkanlık işte...

Vazgeçemiyorum..

Ne yapabilirim?

xxx

Yaşadığımız dünyada hangimizin alışkanlıkları yoktur ki?

Kimimiz, benim gibi hergün aynı yerden evine ya da işine gider gelir, kimimiz belli saatlerde çay veya kahve içer, kimimiz ise mutlaka bir sevdiğini görmeden, günü tamamlamaz...

Alışkanlıklar zararlı olmadığı sürece sıkıntı yok...

Ancakkkk...

Hem kendine, hem de karşındakine zarar veren, inciten, yaralayan alışkanlıklardan da kaçınmak lazım...

Örneğin, dedikodu yapmak...

Örneğin, fitne fesat çıkarmak...

Örneğin, olmamış birşeyi olmuş gibi göstermek...

Örneğin, bir insanın yüzüne söyleyemediğini, arkasından söylemek gibi...

Örneğin, iyi polisi, kötü polisi oynamak gibi...

Örnekleri çoğaltabiliriz...

Dolayısıyla, alışkanlıklardan vazgeçmek kolay değil...

Fıkradaki albay gibi...

Önemli olan iyi alışkanlıklarımızı sürdürmek, kötü alışkanlıklara ise nokta koymaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi