Ali Rıza Işın Hoca gençliğe yatırım yaptı

Necmeddin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) İlahiyat Fakültesi emekli öğretim üyesi ve Konya’nın manevi mimarlarından Kurra Hâfız Ali Rıza Işın Hoca 91 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 2 evlat babası merhum Ali Rıza Işın Hoca, sevenleri ve talebeleri tarafından toprağa verildi. Ali Rıza Işın Hoca, Hacı Veyis Zade Mustafa Efendinin yakın akrabası ve icazetli talebesiydi.

BABAM NAMAZ VE ABDESTİNE ÇOK DİKKAT EDERDİ

Merhum Ali Rıza Işın Hocanın oğlu Ahmet Işın, babasını gazetemize anlattı. Ahmet Işın, “Babam, birçok gence ışık oldu” dedi. Merhumun aldığı ilim ve irfanı aktarmak adına gecesini gündüzüne kattığını dile getiren Ahmet Işın, “Babam, İslam ahlakı ile yaşamaya özen gösterirdi” şeklinde konuştu. “Biz, kendisinden razıydık. Talebelerinin de razı olduğunu gördük. Allah da ondan razı olsun” diyen Ahmet Işın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Babam, devamlı kendisinin yaşadığı hayatı yaşamamızı istedi. Örnek olarak yaşadı. Hayatı boyunca doğru ve dürüst yaşamaya özen gösterdi. Babam, namaz ve abdestine çok dikkat ederdi. Bol bol Kur'an-ı Kerim okurdu. Hayatını İslama adamıştı.”

YALMAN: ÇOK DERİN BİR İLMİ VARDI

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi ve merhum Ali Rıza Işın Hocanın talebelerinden Lütfi Yalman, Ali Rıza Işın Hocanın çok alim bir zat olduğunu söyledi. Merhumun Hacı Veyis Zade Mustafa Efendinin en has ve en özel talebelerinden biri olduğunu hatırlatan Yalman, “Kur'an'ın her haline vakıf bir insandı. Onun ahvaline bakan insan, bunu kestiremezdi. Gizli bir insandı. Derin bir ilmi vardı. Hangi konu ile ilgili soru sorulursa sorulsun hepsinin cevabını verirdi. Merhum Hocamız, İmam Hatip Okulunu dıştan bitirdi. Felsefe imtihanı varmış. Felsefe kitabı bulmuş, 1 günde çalışmış ve tam puan almış. Süper zeka insandı. İlmi ile arif, hafızı Kur'an pek muhterem bir insandı. Çok şey öğrendik ondan. Bizim Kur'an dersimize girerdi. Sabah ezanı okununca yurda gelirdi, herkesi namaza kaldırırdı. Allah, rahmet eylesin” şeklinde konuştu.

HER ÇİLEYE RAZI OLMUŞTU ŞİKAYET ETMİYORDU

Konya Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin ise şunları aktardı: “Merhum Ali Rıza Işın Hocamız, Konya'da yetişen ve Kur'an eğitiminde müstesna yeri olan bir insandı. Biz, kendisini örnek alırdık. 1940'lardan itibaren din eğitimine yakından şahitlik etmişti. İlmin yasaklandığı dönemlerde hiç şikayet etmeden hep ilimle meşgul olmuş. Yasaklı dönemlerde donanımını mükemmelleştirdi. Hafız idi. Yaşayan bir Kur'an idi. Hayatında Kur'an'ın ilkelerini de uyguluyordu. Herkes buna şahit oldu., Arapça'ya çok hakimdi. Her çileye razı olmuştu. Çilelerden dolayı şikayeti olmayan bir ilim sevdalısıydı. Hayatını ahlak ve insanlık yoluna vakfetmişti. Allah rahmet eylesin.”

“KENDİSİ ÇOK FEYZ ALDIĞIM BİR İNSANDI”

Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Kaplan, merhum Ali Rıza Işın Hocanın manevi tarafının çok güçlü olan bir insan olduğunu ifade etti. Merhumun manen istifade edilen biri olduğuna dikkat çeken Kaplan, “1993 yılında hazırlıkta dersimize girmişti Ali Rıza Işın Hoca. Kendisi çok feyz aldığım bir insandı. Cezeri lakabı vardı. Herkes çok severdi, hürmet ederdi. İki hafta önce de eşini kaybetmişti. Gençliğe büyük yatırımlar yaptı. Allah, rahmet eylesin” dedi.

ALİ RIZA HOCAMIZ AYAKLI KÜTÜPHANE İDİ

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyeliği yapan ve merhum Ali Rıza Işın'ın üniversitede talebelerinden biri olan Rıfat Oral da şunları ifade etti: “Biz İmam Haip Lisesinde okurken onu Kur'an ve Kur'an ilimleri hocası olarak duyardık. Ona CEZERİ derlerdi. Biz de onun isminin Cezeri olduğunu zannederdik, halbuki Ali Rıza hocaya Kıraat ilmindeki derinliği ve İmam Cezeri’nin kıraatla ilgili kitabını ezbere bilmesi sebebiyle kendisine Cezeri denilirmiş. Bunu Yüksek İslam Enstitüsü’ne 1980 yılında başladığımızda öğrendik. Birçok dini ve edebi metni ezberdi. 1975 yılında Konya İmam Hatip öğretmenlerinden Süleyman hocanın dersimizde anlattığına göre; bir gün Hacı Veyiszade hoca ders yaparken öğrencisi Ali Rıza Işın bir kelimeyi bilemiyor. Bunun üzerine Hacı Veyiszade; 'Hay Ali Rıza, Ahter-i Kebir’i ezberleyiversen' demişti. Bu tavsiye üzerine Ali Rıza hoca o çok önemli olan Arapça-Türkçe sözlük Ahter-i Kebir’i ezberlemişti. Ali Rıza Hocamız da bir ayaklı kütüphane idi. İlahiyat Fakültesi dönemlerinde bize Kur’an dersine gelmiş ve İmam Cezeri’nin Mukaddime’sini ezberletmişti. Ali Rıza Hocamız bugün İlahiyatta ve Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan birçok ilim adamının da hocasıdır.”

“ASMALI MESCİT'İN BAHÇESİNDE PEYGAMBER YATIYOR”

Merhumun 2013 yılındaki bir söyleşisi ortaya çıktı. Ali Rıza Işın Hoca, Hacı Veyis Zade Mustafa Efendinin yakın akrabası ve icazetli talebesiydi. Merhum, söyleşisinde Hacı Veyis Zade Efendinin bir söylemini aktarmış. Ali Rıza Işın Hoca, söyleşisinde Asmalı Mescit'e bugünkü adıyla Asmalı Hatıp Sultan Camii'ye işaret ederek, şunları dile getirmiş: “Asmalı Mescit. Sonradan Camii oldu. Asma üzümler falan vardı, salaş bir yerdi. Sonradan bu hale geldi. Bahçesinde de bir mezar var. Çeşmenin altında. Haci Veyis Zade Mustafa Efendi 'Bir peygamber yatıyor orada' derdi” demiş. Asmalı Hatıp Sultan Camii, Konya'nın tescilli mabetleri arasında yer alıyor. 2015 senesinde Konya Büyükşehir Belediyesi marifetiyle tekrar onarımdan geçirilerek bugünkü halini almış. Konya Ansiklopedisi’nde, Asmalı Mescid ile ilgili şu bilgiler yer alıyor; “Asmalı Mescid, derinlemesine dikdörtgen planlı ve kırma çatılıdır. Üzerinde yer alan tarihe göre 1821 yılında yaptırılmıştır.” Araştırmacı-Yazar Ahmet Çelik, 2019 yılında Konya’da en az 14 Peygamberin bulunduğuna, Konya’nın Türkiye’de en çok Peygamberi bağrında barındıran şehir olduğuna dikkat çekmişti.

EMRE ÖZGÜL