Ak Parti'den Kılıçdaroğlu'nun 60 Maddeyi Geçirelim Önerisine Olumlu Cevap

Ak Parti'den Kılıçdaroğlu'nun 60 Maddeyi Geçirelim Önerisine Olumlu Cevap

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Anaysa Uzlaşma Komisyonu’nda üzerinde mutabakata varılan '60 maddeyi geçirelim' teklifine AK Parti’den olumlu cevap geldi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Anaysa Uzlaşma Komisyonu’nda üzerinde mutabakata varılan '60 maddeyi geçirelim' teklifine AK Parti’den olumlu cevap geldi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Hüseyin Çelik, “Kılıçdaroğlu’nun böyle çıkış yapmasını biz de olumlu bir gelişme olarak değerlendirdik.” dedi. Diğer partilerin istememesi halinde AK Parti ve CHP’nin birlikte çıkarabileceklerini söyleyen Çelik, “Bu yüzde 75 halk desteği demektir. Burada hiçbir usul problemi olmaz, burada meşruiyet problemi olmaz. Bizim birinci tercihimiz esas arzu ettiğimiz şey uzlaşma komisyonunda üyesi bulunan mecliste de esasen grubu bulunan 4 siyasi partinin birlikte bunu yapmasıdır. CHP bunu teklif ettiğine göre biz hemen diyoruz bizim grup başkan vekillerimiz CHP grup başkanvekilleri irtibat kuracaklar. Bayramdan sonra bu hemen gündeme gelebilir. Ama o zamana kadar kararlarında bir değişiklik olmazsa. Yalnız bu meselede herhangi bir pazarlık söz konusu olmayacak, bir önşart olmaksızın uzlaşma komisyonun üzerinde anlaşmaya vardığı maddeleri geçirebiliriz.” dedi.

AK Parti Genel Merkezi’nde AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantının sona ermesinin ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Hüseyin Çelik, Genel Merkez’de basın toplantısı düzenledi. Hüseyin Çelik, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Çelik’e burada CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal’ın, başörtüsü düzenlemesi için Danıştay’a yaptığı başvuru soruldu.

'CHP’YE VATANDAŞLA BİRLİKTE YÜRÜMEK NASİP OLMAYACAK'

Çelik bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı: “Yüksek yargıya müracaat etmek veya yargıya müracaat etmek tabi ki milletvekillerinin de partilerin de vatandaşların da en tabii hakkıdır. Ama bu tipik bir CHP klasiğidir. Yıllar yılı CHP bunu yaptı. Yıllar yılı vatandaşın temel hak ve özgürlüklerini ya darbelerle önlediler ya darbelerin oluşturduğu bürokratik zihniyetle o temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasına mani oldular. Bunların hiçbirisi olmadığı zaman da bunu yargıyla yaptılar. 411 milletvekili üniversitelerdeki başörtüsü serbestliği ile ilgili olarak karar verdiği zaman CHP yine anayasa mahkemesine götürdü. Bunu yaparken de malum bazı medya kuruluşları ile işbirliği ağızbirliği halinde bunu yaptılar. Onlar '411 el kaosa kalktı' diye manşet atarken onlar da Anayasa Mahkemesi’ne götürdüler. Anayasa Mahkemesi belki hukuk tarihine geçebilecek olan en tartışmalı kararlarından birisini verdi. Bir hukuk garabeti işledi. Esastan anayasa değişikliklerini ele alma yetkisi olmadığı halde esastan meseleyi ele aldı ve iptal etti. Türkiye bunu da yaşadı. Şimdi sözünü ettiğimiz milletvekili arkadaşımız kamudaki başörtüsü serbestliğini götürmüş, bu CHP’nin hep yaptığı şeydir. CHP’ye herhalde halkla birlikte kamu vicdanı ile birlikte vatandaşla birlikte yürümek nasip olmayacak. CHP böyle nasipsiz bir partidir. Bunu hiç yadırgamadım. ‘Böyle bir şey bekliyor muydunuz?’ CHP bunu yapmazsa çok garip olurdu.”

KÜRT TV’SİNDEKİ SÖZLERİNE YALANLAMA

Ardından Hüseyin Çelik’e şu soru yöneltildi: “Bir TV programında PKK silah bırakırsa KCK’lıların serbest kalmasını konuşuruz şeklinde bir ifadeniz yansıdı. Bu konuda da yargıya müdahale şeklinde bazı yorumlar da yapıldı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?”

Bunun üzerine Hüseyin Çelik, sözlerinin çarpıtıldığını belirterek, “Benim o ifademi benim ağzımdan duydunuz mu? Ben böyle bir ifade asla kullanmadım. Sözünü ettiğiniz televizyon Kuzey Irakta yayın yapan Rudaw televizyonudur. Benim orada tam olarak söylediğim şudur: PKK’lılar tamamen çekilirlerse, tamamen silah bırakılırsa o zaman bana ‘ne olacak bu PKK’lılar sorusu sorulduğu zaman, o zaman eve dönüş yasası mı devreye girer pişmanlık yasası mı devreye girer başka türlü düzenlemeler mi olur o zaman konuşulacak konulardır dedim. Ben hiçbir televizyon mülakatında veya gazeteye verdiğim mülakatta sizin dediğiniz gibi bir ifade kullanmadım. Türkiye’de sözleri çarpıtmak söyleneni çok farklı mecralara çekmek gibi maalesef yaygın bir ahlaksızlık var. Bu da onlardan birisidir. Bu belli odalarda belli mercilerde üretilir sonra servis edilir. Sosyal medyaya servis edilir. Biri yazar biri diğerinden kopya alır biri retweetler sonra kendisi de buna inanır. Benim ağzımdan böyle bir şey duyamazsınız böyle bir şey söz konusu değil çünkü. Ben başından beri bunlar sorulduğu zaman diyorum ki bunlar düz ovada siyaset yapıyorlar ellerine hiç silah almadılar ki sorusu sorulduğu zaman hep şunu söyledim. Terör sadece birine tetik çekip birini öldürmek değil. O silahı satın alıp eline vermek, insan kaynağı, lojistik destek sağlamak, terörü meşrulaştırmak çabası içinde olmaktır. O insanın adam öldürmeye azmettirmek diye bir kavram var hukukta. Siz o fiili birlikte işliyorsunuz demektir. Ben hiçbir mercide böyle bir şey söylemedim.” şeklinde konuştu.

DEKOLTE SORUSUNU CEVAPLAMADI

AK Parti Genel Başkan Yardımcısına ardından kamuoyunda çok tartışılan bir soru yöneltildi. Hüseyin Çelik’in bir sunucunun elbisesini eleştirdikten sonra o sunucunun işinden alınması üzerine başlayan tartışmalar hatırlatılarak, “Sözlerinizin sunucu değişikliğinde etkili olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusu yöneltildi. Çelik, soruya kısa bir cevap verdi: “Galiba siyasi magazin peşindesiniz. Bugün o departman kapalı.”

Hüseyin Çelik’e ardından “Q, w, x harfleri demokratikleşme paketi ile alfabeye geliyor. Resmi yazışmalarda ya da nüfus kağıtlarında kullanılacak mı?” şeklinde bir soru yöneltildi. Bunun üzerine Çelik, “Q,w,x kullanımının serbestliği sağlanmış durumdadır, yasak olmaktan çıkmıştır. Kanunla alfabemizdeki 29 harf belirlendiği için bunun dışındaki harfler sakıncalı harf olarak görülmüş birileri tarafından. Bütün web siteleri üç w ile başlar, her tarafta x de kullanılır q’nun da kullanıldığı yerler vardır. Bu yasak ortadan kalkmıştır. Burada şurada kullanılabilir şurada kullanılmaz. Bizim harflerle kelimeler klavyelerle kavgamızın olmaması gerekiyor. Yıllar yılı lüzumsuz yere enerjimizi tükettik.” ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU’NUN 60 MADDEYİ GEÇİRELİM TEKLİFİNE OLUMLU YANIT

Ardından Hüseyin Çelik’e CHP Kemal Kılıçdaroğlu’nun anayasa uzlaşma konusunda mutabakat sağlanan 60 maddeyi birlikte geçirelim teklifi soruldu. Çelik, “Kılıçdaroğlu’nun böyle çıkış yapması biz de olumlu bir gelişme olarak değerlendirdik. Şu anda uzlaşma komisyonunun üzerinde mutabakata vardığı, zaman zaman gidiyor geliyor…Şimdi mesela sayın Süheyl Batum komisyona döndükten sonra ben şu 60 maddenin şurasına karşıyım kabul etmem deyince diğerlerinin de kafası karıştı. Dedim ya CHP var CHP’den içeri. Bu komisyonlarda da görülüyor. İster 59, ister 58, ister 50, ister 60, uzlaşma komisyonun üzerinde mutabakata vardığı uzlaştığı bu maddeleri arkadaşlar buna 60 madde diyelim, şimdi gönül ister ki AK Parti, CHP, MHP, BDP yani uzlaşma komisyonunda bulunan dört parti ile birlikte en kısa zamanda seri bir şekilde meclisten çıkaralım. Ama ola ki Sayın Bahçeli daha önce açıklamalarda bulundu. MHP ve BDP derse ki yokuz bu işte AK Parti olarak biz bunu AK Parti ve CHP olarak yapabiliriz. Daha önce de bunu söyledik. Bu yüzde 75 halk desteği demektir. Burada hiçbir usul problemi olmaz burada meşruiyet problemi olmaz. Bizim birinci tercihimiz esas arzu ettiğimiz şey uzlaşma komisyonunda üyesi bulunan mecliste de esasen grubu bulunan 4 siyasi partinin birlikte bunu yapmasıdır. CHP bunu teklif ettiğine göre biz hemen diyoruz bizim grup başkan vekillerimiz CHP grup başkanvekilleri irtibat kuracaklar. Bayramdan sonra bu hemen gündeme gelebilir. Ama o zamana kadar kararlarında bir değişiklik olmazsa. Yalnız bu meselede herhangi bir pazarlık söz konusu olmayacak, bir önşart olmaksızın uzlaşma komisyonun üzerinde anlaşmaya vardığı maddeleri geçirebiliriz.” dedi.

BAZI VİLAYETLERİ İÇİN ADAY AÇIKLANMASI İLLE DE TEMAYÜL YOKLAMALARININ BİTMESİNE BAĞLI DEĞİL

AK Parti Sözcüsüne yaklaşan yerel seçimlere ilişkin bir soru da yöneltildi: “Adayların açıklanması temayül yoklamalarının tamamı bittikten sonra mı olacak, yoksa temayül yoklamaları bittikten sonra biten şehirlerin adayları açıklanacak mı? Süreç nasıl olacak?”

Çelik, bu konuda ise şu bilgiyi verdi: “Aday açıklamak en azından bazı vilayetleri için aday açıklanması ille de temayül yoklamalarının bitmesine bağlı değil. Biz parti olarak partinin ilgili kurulları bir araya gelip şu ilimizde mevcut başkanla yola devam edebiliriz, şu bizim il başkan adayımız olsun dediğimiz anda dersek açıklarız, hiç ona bağlı değil. İlle de her ilde bu olacak gelecek anlamına gelmez. Mevcut belediye başkanımızın temayüle girmesini de istemeyebiliriz, eğer oraya karar verdiysek. Ama neticede bu temayüller yapılacak. Bu da çok uzun bir süre değil. Bayramdan sonra bir hafta olacak. Ama bu temayülleri alacağız. İlçeler de buna dahildir. Sadece büyükşehir belediyeleri değil. Büyükşehirlerdeki ilçeler de dahildir. Onu göz ardı etmemenizi rica ederim.” CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.