Aileye zarar veriyor

Aileye zarar veriyor
Evlilik programı sonunda gerçekleşen evliliklerin kısa sürede bittiğini belirten Psikolog Doktor Cüneyt kaya, “Artık evliliklerin yüzde 50'si boşanmayla sonuçlanıyor. Bu tür programlarla Türk aile yapısının içini boşalttılar” dedi

Televizyonlarda yıllardır devam eden evlendirme programları, Türk aile yapısına büyük oranda zarar veriyor. Evliliğe sadece “ekonomik” yönden bakılan programlar, yeni evlenecek çiftlerin evliliğe olan bakış açısını değiştiriyor. Televizyondan gördükleri kişilere talip olan adaylar, programda ilk olarak maddiyatı ön plana çıkarıyor. Bu şekilde evlilikler aynı zamanda, uzun soluklu olmuyor ve kısa süre içerisinde boşanma ile sonuçlanıyor. Konu hakkında gazetemize bilgi veren Psikolog Doktor Cüneyt Kaya, “Türk aile yapısında evlilik önemli bir kurum ama günümüzde sağlam temellere dayalı olmayan evlilikler çok çabuk yıkılmakta ve insanlar yeniden eş arama ihtiyacı hissetmekteler. Bunu da televizyonlardaki programlar ile yapmaktalar. Ancak günümüzde medyada yer alan programlar hayır amaçlı bir görevden ziyade reyting amaçlı bir şov programına dönüştüğü için amacından sapmış bulunmakta. Oraya çağrılan insanların özel anlarıyla, duygularıyla, yaşadıklarıyla dalga geçilerek, inciterek, yanlış insanları birbirleriyle karşılaştırılarak sadece kendi reytinglerini düşünmekteler. Yapılan program insanlarımıza zarar vermekte ve izleyicilerde insanların zor zamanları ya da üzüntülü durumlarını izleyerek kendinde pay çıkartmaktadır. İnsanlar bunları izleyerek o sorumluluğun altına kendi elini de sokmaktadır” dedi.

DIŞ GÖRÜNÜŞ VE EKONOMİK KAYGI

Bu programların sağlıklı bir yapı üzerine kurulmadığını ifade eden Kaya, “Dışarıdan bakıldığı zaman insanları birbirlerine kavuşturan bir program gibi olarak gözükse bile karakter analizi yapılmadan ve insanların geçmişte yaşadıkları ve özel hayatının ulu orta serilmesi orada adeta bir hesaplaşma ortamı hazırlanmaktadır. Bu da oradaki insanları kişilik olarak zayıflatıyor ve diğer insanların evliliğe olan bakışını değiştiriyor” diye konuştu.

Evliliğin sünnet olduğunu ve insanların doğru eşlerle bir araya gelmesi gerektiğini belirten Kaya, “Evlilik programları evlenmek için doğru bir program değildir. İnsanların sadece kısa süre içerisinde kendilerini tanıdıklarını zannederek dış görünüşlerine, sadece ekonomik düzeyine bakılarak tanımaya çalışmaktadır. Bu durumlar gelecekte tekrar sıkıntılara neden olmaktadır. Evlilik kararı alırken hayatımızı birleştirdiğimiz insanın bizim için doğru bir yapıya sahip olup olmadığıdır. Bu durumda yanlış yere baktığımız zaman hatalı seçimlerde bulunup, ikinci kez, üçüncü kez evlilik krizinin yaşanmasına neden olmaktayız. Bu programlar sonucunda evliliklerin nasıl devam ettiği ya da nasıl yürüdüğü ile ilgili esasında hiç istatistik bir bilgi bulunmamaktadır. Bunlar insanlara yansıtılmamakta ya da yansıdığı kadarıyla birbirlerini tanımadan evlenen insanların kavga ettiklerini görmekteyiz. Ancak bu durum bu programlara yansıtılmadığı için akış devam etmektedir. Her şey kameradan görmekten ibaret değildir. Eş seçiminde çok daha dikkatli kararlar alınmalıdır. Yayıncı kuruluşların ise her şeye reyting uğruna yapıyor” şeklinde konuştu.

EVLİLİK YAŞI HER GEÇEN ARTIYOR

Son zamanlarda hızla yaygınlaşan Evlilik Okulu Projesi hakkında da bilgi veren Kaya, “Çiftlerin birbirlerinin dilinden konuşup konuşmadıklarını bilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Evlilik okulları aracılığı ile yapılan bu projeler vatandaşımızı evlilik gibi bir birlikteliğe, oluşuma hazırlanmaktadır. Bu da doğru bir iletişim için çok önemlidir. Eşler arasındaki sevginin, saygının ve dürüstlüğün devamı açısından çok önemli bir kavramdır. Evlilik Okulu projeleri ya da alanında uzman kişilerin desteği ile destek alarak evlilik yapan çiftlerin çok daha uzun soluklu ve kalıcı olduğunu, evlilik sürecinde yapılan sorunların minimuma iniğini ve var olan sorunların çok daha tramvazite sonuçlar yaratmadan kolaylıkla çözülebildiğini görmekteyiz” dedi.

DAHA GEÇ EVLENİYORLAR

Konya'da evlenmeden önce bu gibi projelerin henüz oturmadığına dikkat çeken Kaya, “Dişimiz nasıl çürüyüp sancı yaptıktan sonra diş hekimine gidiyorsak bize de evlenmeden önce gelmeyip, düğün hazırlıklarını daha önemli buluyorlar. Ama evlendikten sonra yaşanan sorunlarla boşanma sürecinde bu sorunu nasıl aşabilirim diyerek başvurmayı tercih ediyorlar. Üzülerek belirtiyorum ki sorun yaşanmadan önce değil yaşandıktan sonra bize ulaştırılıyor. Sağlıklı kişilerden oluşmayan bir topluma dönüşmeye başladığımız için bu bireylerin oluşturduğu evlilikler de sorunlu ve sancılı evliliklere dönüşüyor. Evlilik yaşı daha geç oluşmaya başladı ve artık insanların birbirlerine olan güveni sarsıldığı için insanlar evlenmek istemiyor. Evlenen insanların da yüzde 50'si boşanmayla sonuçlandığı için bu konuda maalesef ciddi darbeler almakta. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı evlenmeden önce insanların ciddi bir eğitimden geçirilmesi konusunda yeni projeler hazırlaması gerektiğini düşünüyorum. Evlilik öncesi nasıl sağlığı şart koşuyorsak. Bedensel anlamda kan tahlilleri isteniyor. Bu insanların evliliğe hazır olup olmadıklarıyla ilgili eğitim alıp almadıkları şart koşulmalı diye düşünüyorum. Muhakkak insanlar evlenmeden önce evlilik okulundan geçmeli, sınıftan kalanlar evlenmemeli” ifadelerini kullandı.

TAHAMMÜL ETMİYORLAR

Artık kadının ve erkeğin ekonomik özgürlüğü arttıkça birbirlerine tahammül konusunda çok ciddi sıkıntıların oluştuğunu kaydeden Kaya, “Erkeğin geliri arttıkça bunu eşine hükmetme aracı olarak kullanıyor. Belki geçmişte sorun ve sıkıntılar vardı. Ancak kadın haklarını savunamadığı ve ayakları üzerinde duramadığı için mevcut evliliğe katlanmak zorunda kalıyordu. Şimdi kadın haksızlık karışında boyun eğmiyor. Aynı zamanda görücü usulü evliliklerde insanlar birbirlerine duygusal bakıp değerlendirmeden ziyade objektif bir şekilde dışarıdaki insanların doğru bilgilere uluşmamazı  sağlıyor. Bundan dolayı görücü usulü evlilikler daha uzun soluklu oluyor. Tanışarak evliliklerde duygusal seçimler mantığın önüne geçtiği için hatalar yapılıyor. Bunun sonucunda yanlış eş seçimine daha fazla sahip oluyoruz. Tanışarak evliliklerde duygusal seçim, görücü usulü evliliklerde ise mantıksal seçim ön plana çıkmaktadır” açıklamasında bulundu.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.