Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan partisinin kadın kollarının düzenlediği kongrelerde şöyle bir ifade kullandılar: "Televizyonu ile filmi ile müziği, dizisi ile ve interneti ile daha nice mecralarıyla ailemize yönelik çok büyük operasyonlar çekiliyor"

Buraya kadar her şey normal. Esasında sözün gelişi ''Buraya kadar her şey normal'' desek de bu tablo pek de normal değil. Neden mi normal değil?

Öncelikle RTÜK Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlıdır. Yani RTÜK Hükûmete bağlıdır, hükümetin  başı Sayın Cumhurbaşkanı değil midir? Sayın Cumhurbaşkanı RTÜK'ün Kültür ve Turizm Bakanlığı'na Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da kendisine bağlı olduğunu bilmiyorlar mı?

Kaldı ki, RTÜK'ün görevi aile yapısına zararlı yayınları engellemek değil midir?

Vatandaşın vergileriyle maaş alan RTÜK yetkilileri hükûmet yanlısı olmayan haber kanallarında hükûmet aleyhinde çıkan bazı haberler yüzünden ki, bu haberler kanalların kendileri ifadeleri olmayıp, vatandaşın ağzından çıkanları habercilik anlayışı gereği ekrana getirdiklerinden dolayı zaman zaman inanılmaz cezalar kesilmiştir. Hükûmet yanlısı olmayan  kanallara cezalar kesilirken Sayın Cumhurbaşkanı'nın da ifade ettiği gibi ailemize yönelik çok büyük operasyonlar çekilirken bu yayınlar hakkında niçin yeterince cezalar kesilmiyor, gerekli işlemleri yapılmıyor?

Mevcut televizyon kanallarının  %90-95'nin hükûmete bağlı, hükûmet yanlısı olduğu herkesçe biliniyor, bu durumdan dolayı mı RTÜK gerekli cezaları kes(e)miyor?

Sayın Cumhurbaşkanı muhalefet partisi midir ki kendilerinin mes'uliyetinde olan bir durumdan ötürü eleştiri yapıyorlar ya da şikayet ediyorlar? İnsanların aklına ''Sizler hükûmet misiniz, muhalefet mi'' diye sormak gelmez mi?

Ortada böyle bir hal varsa ya gereği yapılır, gereği yapılamıyorsa da yine gereği yapılarak istifa edilmez mi?

Her iki durumda da Sayın Cumhurbaşkanı gereğini yapmak yerine şikayet etmeyi niçin tercih etmiş olabilirler?

Durduk yere şikayet etmenin kendi kendisini eleştirmenin bir mantığı var mı?

Mantığı yoksa bu durum neyin nesidir?

Doğrusu kadın-erkek, genç-yaşlı, ev hanımı-çalışan tüm kesimlerin ailecek izlediği bu programlar sabah başlıyor akşama kadar, akşam başlıyor sabaha kadar farklı kanallarda ekranlarda oluyor. Rezilliğin binbir türü ekrana geliyor ve Cumhurbaşkanı şikayet etmekle yetiniyor! Tekrar soruyoruz niye?

Televizyon, İnternet'in en çok etkilediği aile bir toplum için olmazsa olmazıdır. Zira devletler toplumlardan toplumlar da ailelerden oluşur. Yani aile toplumun temel taşıdır ve aile temeli sarsıldığı vakit toplum dolayısıyla devlet çöker. Ralph Waldo Emerson'a göre; Aile, kralların bile giremediği bir kaledir.

Anayasa'nın 41. maddesinin 1. ve 2. fıkrası ''Aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet ailenin huzur ve refahı ile ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar'' şeklindedir.

Öyleyse ailenin korunması anayasal bir haksa bugün aileyi korumaya yönelik ne gibi çalışmalar yapılmakta ya da ta tersi bu çalışmalar aileyi korumaya yönelik midir? Faraza 2014 yılında yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi ve akabinde çıkartılan 6284 nolu kanunlar. Bu yasalar Sayın Cumurbaşkanı'nın kendi idaresindeki hükûmetler tarafından çıkartılmıştır.

Velhasıl bu programların ekrana getirilmesinden ne amaçlandığını Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ifade ettiler etmesine de..? neyse...

Sayın Cumhurbaşkanı aileye yönelik böyle bir konuşma yaptıklarına göre 2023 yılındaki ya da muhtemel bir erken seçimden hemen önce İstanbul sözleşmesi ve 6284 nolu kanunları fesheder ve hükûmet yanlısı kanallara bir düzenleme getirirler herhalde!..

Netice itibariyle ''Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.''

Selam ve dua ile....