Aile kurumu çöküyor!

Boşanma sayısında sürekli bir artış yaşanıyor. Boşanmaların büyük çoğunluğu evliliğin ilk yıllarında yaşanıyor. Çağın getirdiği değişimler, toplumun yapı taşı aileye zarar veriyor.  Evlilik kurumunun bitmesine sebep olan birçok faktör bulunuyor.  Boşanma oransal değil, daha çok rakamsal artıyor. Birçok çift boşanma döneminde zor ve stresli zamanlardan geçiyor.  Uzmanlar, boşanmanın nedenlerini; şiddetli geçimsizlik, eğitim seviyesindeki düşüklük, çiftler arasındaki iletişimsizlik, güvensizlik, evlilikten beklentinin artması, ekonomik nedenler ve lüks yaşama isteği, alkol, kumar ve şans oyunlarına düşkünlük, aşırı kıskançlık, kadının çalışması olarak görse de; en büyük nedenini çiftlerin manevi ve geleneksel değerlerinden kopmasına bağlıyor.

BOŞANMA ORANI YÜZDE 10 ARTTI

Konya Baro Başkanı Av. Mustafa Aladağ, Aile Mahkemelerine 2016 yılında 6 bin boşanma dosyasının geldiğini belirtti. Konya'daki boşanma oranının 2015 yılına göre yüzde 10 arttığını kaydeden Aladağ, “Geçmiş yıllarda yaşanan boşanmalarda ailelerin etkisi hayli fazlaydı. Bu oran, 2016 yılı içerisinde azaldı. Çiftler, ailesi ve eşi arasında sıkışıp kalıyordu. Yaşanan baskılar, çiftleri mutsuz ediyordu. Ama artık boşanmaların büyük çoğunluğu çiftlerden kaynaklanıyor. Boşanmada birçok etken söz konusu olabiliyor. Evliliklerin mutlu bir şekilde sürdürülmesi için gerekli olan şeyler vardır. Bilinçli, kanaatkar ve duygusal paylaşım içinde olmak çiftlere çok şey kazandırır. Sağlıklı nesil yetiştirmek çiftlerin önemli hedefi haline gelmelidir” dedi.

EVLİLİKTE MÜKEMMEL OLMAYA ÇALIŞMAYIN

Boşanmanın oransal değil, sayısal arttığına dikkat çeken ve toplumda bu konunun yanlış anlaşıldığına değinen Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Erhan Tecim de ülke nüfusu arttıkça, boşanma sayısının da artacağını söyledi. Boşanma sayısının düşmeyeceğini dile getiren Tecim, “Son 10 yıl içerisindeki boşanma oranı binde 1.4'ten, binde 1.7'ye yükseldi. Günümüz çiftleri, sağlıksız bir iletişim yüzünden sorunlarını halledemiyor. Kendini ifade edemeyen, anlaşılamayan ve çatışmayı yönetemeyen çiftlerin öfkesi daha çok büyüyor. Mükemmel olmaya çalışılmamalı. Mükemmel evlilik diye birşey yoktur. Çiftlerin birbirlerini olduğu gibi kabul etmesi gerekir. İlişkinin zarar görmemesi için bu gereklidir” diye konuştu.

GELENEKSEL DEĞERLERDEN KOPMAYIN

“Geleneksel değerlerden ve maneviyattan uzaklaşmak; boşanmanın en önemli nedenleri arasında yer alıyor” diyen Tecim, Türk toplumunda ailenin önemine de vurgu yaptı. Kanaatkar ve sadakatın evliliği ayakta tutan öncelikli şeyler olduğunu da kaydeden Tecim, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Evliliğin kalıcı olabilmesi için dini terbiye iyi idrak edilmeli. Eşler birbirlerine olan sevgilerini beş on senelik geçici güzellikler üzerine bina etmemeli. Birbirlerine merhamet ile yaklaşmalıdır. Televizyon kanallarında yer alan diziler; ahlak ve maneviyattan o kadar uzak ve aile kurumuna o kadar zarar veriyor ki, farkında değiliz. Televizyon dizileri tarafından oluşturulan gerçeğe inanarak, ünlüleri rol model alarak ve lüks yaşamı arzulayarak evlilikler ayakta tutulamaz.  Son yıllarda boşanma oranlarının artması, aile düzeninin ve birliğinin giderek bozulması, toplumsal deformasyonu da beraberinde getirdi. Yetişen yeni nesillerin ruh sağlığı ve kişilik gelişimleri açısından yeterli ve dengeli olmaları da, aile düzeninin sağlıklı ve huzurlu olmasıyla mümkün.”

EMRE ÖZGÜL