Ahşap da teknolojiye yenildi

Kapu Camii yakınlarındaki iş yerinde ağaca şekil vererek çeşitli eşyalar yapan İsmail Işıkçeviren, mesleğin artık son halkası olduğunu ve kendisinden sonra bu işle ilgilenen olmazsa mesleğin artık tarihe karışacağını ifade etti.
HAYATIMIZIN HER ALANINDA PLASTİK VAR
Çam, kavak, gürgen gibi ağaçlara çeşitli şekiller vererek ahşap kaşık, çatal, tokmak, spatula, elbise askısı, rustik perdelik, oklava, senit ve benzeri ev eşyaları yapan İsmail Işıkçeviren, mesleğinin artık eskisi kadar rağbet görmediğini belirtti. Yaşanan teknolojik gelişmelere bağlı olarak ağaçtan yapılmış ev eşyalarına bağımlılığın da azaldığını kaydeden Işıkçeviren, “Sağlık açısından pek de uygun olmayan plastik, maliyeti daha ucuz olması nedeniyle hayatımızda daha çok yer edinmeye başladı. 20 yıl öncesine kadar kullandığımız eşyaların birçoğu ahşapken, şimdi ahşabın yerini plastik aldı. Plastik eşyaların kullanımı yaygınlaştıkça, bizim de işlerimiz durgunlaştı, hatta bitme noktasına geldi” ifadelerini kullandı.
ÇOCUĞUMUZA AHŞAP OYUNCAK ALALIM
Ahşaptan yapılan ev eşyalarının yanı sıra ahşap oyuncakların da çocukların sağlığı açısından önemli olduğuna değinen Işıkçeviren, “Ahşaptan yapılmış oyuncaklar, çocukların sağlıklı bir şekilde eğlenmesini ve eğlenirken de öğrenmesini sağlar. Bu nedenle ailelere, plastik oyuncaklar yerine ahşaptan yapılmış oyuncakları almalarını tavsiye ediyorum. Ancak çeşitli ev eşyalarında olduğu gibi oyuncakta da plastik hakim. Önceden, ahşap oyuncaklar çocukların en büyük eğlence kaynağı olurdu. Bunların başında da topaç gelirdi. Ahşaptan yapılan topaç ve benzeri oyuncaklar hemen hemen her çocukta bulunurdu. Ama şimdi, maalesef oyuncakta da plastik hüküm sürüyor. Sağlıklı olmayan plastik oyuncaklar daha çok tercih ediliyor” dedi.
Ahşap eşyaların plastik eşyalara göre avantajlı bir diğer yönünün de daha sağlam ve uzun ömürlü olması olduğuna dikkat çeken İsmail Usta, “Bazı el ustaları plastik eşyaları ahşaba benzeterek ahşapmış gibi satıyor. Vatandaşta bunun farkına sonradan varıyor ama bir kere almış bulunuyor. Örneğin, ihtiyarların kullandığı bastonun bile plastiğini yapmışlar. Bazı yaşlı müşteriler, sağlam diye aldık çürük çıktı diye bize şikayete geliyor. Halbuki bilmiyorlar ki, ucuz olduğu için aldıkları o bastonun ham maddesi ahşap değil, plastik. Kimisi de, parasına kıyıyor ve en kaliteli olanı alıp rahat ediyor. Benim de müşterilerime tavsiyem bu yönde, bir malı alırken iyisini alın bir kez alın” diye tavsiyelerde bulundu.
Mesleğinin bazı vatandaşlar tarafından küçümsenmesinden ve iki tahta parçası değil mi niye bu kadar pahalı diyenlerden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Işıkçeviren, “Aslında yaptığım bir çok eşyayı maliyeti kurtarabildiğim fiyatlara veriyorum. Ama mesleğimi küçümseyerek nihayetinde bir tahta parçası değil mi? Neden bu kadar pahalı diyenlere de kızmadan edemiyorum. Evet, aslında birçok şey küçük bir ağaç parçasından ibaret. Ancak, ağaç parçası o haliyle kalmıyor. Ben ona güzel bir şekil vermek ve o ağaç parçasını kullanılabilir bir hale getirmek için emek harcıyorum. Bana ‘nihayeti bir ağaç parçası değil mi?’ diyen müşterilerime işlenmemiş bir ağacı göstererek, bu da bir ağaç parçası, ne işine yarar bu haliyle diyorum. Ondan sonra harcadığım emeği anlayabiliyorlar” diye konuştu.
Ahşap ustası İsmail Işıkçeviren, teknolojik gelişmelere paralel olarak mesleğinin eski popülerliğini yitirdiğini yineleyerek, kendisinden sonra belki de bu işi kimsenin yapmayacağını ve zamanla mesleğinin kaybolup tarihe karışacağını sözlerine ekledi.
RASİM ATALAY