Ahmet Şan'ın istifa ettiği gün yönetimin de istifa etmesi gerektiğini söylemiştim

Ahmet Şan'ın istifa ettiği gün yönetimin de istifa etmesi gerektiğini söylemiştim

Türkiye Spor Yazarları Derneği Konya Şube Başkanı ve Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Recep Çınar'dan ilk yarı değerlendirmesi.

Çınar, Konyaspor'un ilk yarıda istenilen başarıyı yakalayamadığını, ancak ikinci yarıda yapılacak doğru hamlelerle lige tutunacağını söyledi.  Çınar, özellikle ikinci yarı da şehrin A'dan Z'ye kenetlenmesinin de gerektiğini belirterek, “Konyaspor'da yönetimsel sorun olduğu bir gerçek, ama sorunu çözmenin yolu veya yolları da var.   Siyasiler gerçekten samimiyseler sorunu çözmenin bir parçası olabilirler. Dolayısıyla da siyasilerin sorun üreten değil, sorun çözen tarafta olmaları doğru atılan bir adım olur” dedi.

FT: Atiker Konyaspor'un ilk yarı performansını değerlendirirsen?

RÇ: Bu soruya Demirel'in unutulmaz sözlerinden birisi ile başlamak daha doğru olur diye düşünüyorum.  Bu ülkenin siyasi figürlerinden rahmetli Süleyman Demirel'in veciz bir sözü var. Ben çok beğenirim. Bir toplantıda gazeteci Demirel'e sorar, “ Sayın Demirel, Türkiye'nin durumunu tek kelime ile özetler misiniz? Demirel “iyi” der. Toplantıda bulunan herkes şaşırır, Demirel devam eder ve ama iki kelimeyle özetlememi istersiniz de iyi değil diyerek, ülkenin mevcut durumunu gözler önüne serer. Konyaspor'un durumu da böyle. 9 puanla ligin en altındaki  Karabükspor'dan iyi, ama 22 puanla 10. sırada bulunan Malatyaspor'dan iyi değil. Tabi Konyaspor'un ilk yarıda başarısızlığının çeşitli nedenleri var. Samsun'daki “kelebek bıçak” olayının sonucunda kulübe verilen 5 maçlık ceza, kulüp başkanının başına gelen talihsiz olaylar, yüzde yüzlük hakem hataları, nereden bakılırsa bakılsın yeşil-beyazlı ekibin ilk yarıda 10 puanlık bir kaybına neden olmuştur.  Bu başarısızlığı sadece oyuncuların ve yönetimin yetersizliğiyle ilişkilendirmek ne kadar doğru olur bilmiyorum, ama gerçek olan bir şey varsa, bu sıkıntılı süreçte kenetlenemedik.

FT: Bu başarızlığın altında sadece oyuncuların yetersizliği yatmıyor mu?

RÇ: İhaleyi tamamen oyunculara çıkarırsanız bu adaletli olmaz. Bana göre, sezon başı planlama hataları ile yönetimsel hatalardan kaynaklanan yanlış teknik adam ve yanlış oyuncu tercihleri, ilk yarının başarısızlıktaki en büyük faktörleri diye düşünüyorum.  Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklersen, diğerleri de yanlış iliklenir. Görülüyor ki, Konyaspor'da gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiş!

 22814499_1318886774887650_2947394583507270623_n.jpg

FT:İkinci yarıdan umutlumusun? Yani ikinci yarıda Konyaspor istediği puanları toplar ve bu lige tutunur mu?

RÇ:İlk yarıyı 15 puanla tamamlamak iyi değil, ama 9 puanlı Karabükspor'dan kötü değil diye düşünüyorum. Şimdi  önümüze bakalım, eyvallah. Ama arkamıza da bakıp yapılan hatalardan ders çıkartalım. Önümüzde bir ara transfer dönemi var. Atiker Konyaspor'un da sonuç değiştirecek oyunculara ihtiyacı var. Sezon başındaki gibi, çaplı-çapsız, topçu mu, popçu mu, taklacı mı, baklacı mı tuttuğunu getirirsen, ligin ikinci yarısında da ilk yarıdan bir farkın kalmaz. Dolayısıyla bu konuda başta teknik direktör Mehmet Özdilek olmak üzere bu transferleri kimler yapacaksa, bunu sıfır hata ile yapmalıdır. Sezon başında transfer edilen    ve yüzde 80'i defolu çıkan bu oyuncuları da riske girmeden ve kulübe bir yük getirmeden göndermenin yolunu bulmalıdır yöneticiler. Özellikle futbolcu simsarlarına teslim olmamalılar. Bu simsarlar alacakları yüzdelerin ve cüzdanlarını doldurmanın derdindeler. Konyaspor'da top oynamış, Konyaspor'u seviyormuş, hikaye. Bunların ki vicdan değil, cüzdan meselesi.  Yanlış olan nedir biliyor musun? Kulüplerin futbolcu simsarlarına teslim olmasıdır. Bu simsarları ille de dışarıda aramayacaksınız, içerde de vardır bu simsarlardan. Sorunuza gelince, ihtiyaca göre  yapılacak nokta transferlerle Konyaspor ilk yarıdan çok çok daha fazla puan toplar,  başarılı olur ve bu lige yüzde  milyon tutunur.

 

FT: Konyaspor'da yönetimsel bir sıkıntı olduğunu siz bizden daha iyi biliyorsunuz. Soru şu: Konyaspor yönetiminin acil olarak genel kurula gitmesi, kulübe ne kazandırır, ne kaybettirir?

RÇ: İşte zurnanın “zart” dediği yer burası. Ahmet Şan'ın istifa ettiği gün, ben şahsi fikrimi belirtmiş ve yönetimin saniye geçirmeden olağanüstü genel kurul kararı almasının kulübün yararına olacağını yazmış ve söylemiştim. Bazı arkadaşlar buna karşı çıkmışlar ve bunun yanlış olacağını ifade etmişlerdi. “Kervan yolda düzülür” mantığı ile hareket etmişlerdi. Ama olmadı işte. Bazen iki kere iki dört  etmiyor.  Aslında doğru olan Ahmet Şan istifa ettiği gün, “arkadaşlar beraber geldik, beraber gidelim” ya da yöneticilerin, “başkan biz seninle geldik seninle gideriz” demeleri gerekirdi. Doğru olan buydu. O dönem benim “genel kurula gidilsin” çıkışım hem Ahmet Şan, hem de mevcut yönetim tarafından  hoş karşılanmadı. Ama, aynı Ahmet Şan'ın yönetimin genel kurula gitmesi için kulisler yaptığı ve transfer komitesi oluşturduğu söyleniyor. Bu kulüpte dönem dönem görev yapmış eski yöneticilerle istişare yaptığı belirtiliyor. Bu yöneticilerden 2-3'ü ile de bizzat görüştüm. Ben bu yönetimin yetersiz olacağını ve hemen genel kurula gitmesi gerektiğinin altını çizerken, şimdi bu yönetimi genel kurula götürmeye çalışanlara ne demek lazım? Gerçek olan şu: bir konsesyum sağlanmalı ve şehrin ileri gelenleri Konyaspor'u bu girdaptan nasıl çıkarırızın çabasını vermeli. Yönetimler, genel kurullar, gitmeler gelmeler sonraki iş.  

 

FT: Tam da yerine geldik. Geçtiğimiz hafta içerisinde, yani Fenerbahçe maçından birgün önce Ak Parti İl Başkanı Hasan Angı'nın yönetimle ilgili sert ve yaralayıcı bir açıklaması vardı. Özellikle zorlu bir maç öncesi bu açıklama doğru oldu mu?

RÇ: Fenerbahçe maçı öncesi böyle bir açıklama bana çok doğru gelmedi. Sanki biraz duygusal bir açıklama gibi olmuş. İçeriğinin ağırlığını, yaralayıcığılını geçiyorum, önemli bir maç öncesi, hem de bu şehrin iyi yerlere gelmesi için gövdesini taşın altına koyan birinin böyle bir açıklama yapması düşündürücü. Bilirsiniz boğaz dokuz boğumdur, 'dokuz düşün bir konuş' derler. Hele pek bilmediğin ya da yabancısı olduğun konular ile ilgili konuşurken, söylerken, ortalığa çıkarken doksan dokuz düşünüp bir söyleyeceksin. Evet; Konyaspor iyi gitmiyor. Bunu bu şehirde yaşayan 7'den 77'ye herkes biliyor. Aykut Kocaman'ın gidişinin üstüne bir de kulüp başkanı ile ilgili yaşanılan sıkıntı ve yönetimsel tecrübeye yakışmayan transfer hatalarının yanı sıra Avrupa, lig ve kupa üçlemesinde yaşanılan yorgunluklar bizi 'iyi gitmiyor' dedirtecek noktaya getirdi. Bu durumda elbette taraftar, medya, sanayici, siyasetçi kısacası Konyaspor'luyum diyen herkese söz düşer. Kaygılarını ifade etmek, düşüncelerini söylemek ve kırmadan dökmeden, hakaret etmeden eleştirmek Konyaspor'luyum diyen herkesin hakkıdır. Bu şehri yaşatanın da, bu şehirde yaşayanın da sonuna kadar hakkıdır. Burada bir sıkıntı yok.  Ama Fenerbahçe gibi bir takım ile üstelik Konyaspor tarihinin en büyük başarılarına imza atmış Aykut Kocaman'ın Fenerbahçe'si ile oynanacak ve alınacak yarım puanın bile ikinci yarı için çok büyük önem taşıdığı bir maç öncesi gaza gelip manşetlik açıklamalar yapmanın ne kadar doğru olduğu tartışılmalıdır.    Seversiniz ya da sevmezsiniz, artıları ve eksileri ile kulüp tarihinin en başarılı sezonunu geçirip Türkiye Kupası ve Süper Kupayı kazanan takımın yöneticilerine, bana göre  çok, ama çok ağır eleştiri yapmak, dahası onursuzlukla yan yana getirmek biraz değil, oldukça ağır olmuş. Siz herhangi biri değil,  iktidar partisinin il başkanısınız. Hasan Angı'nın bunu ıskalamaması gekekirdi. Ya da  çıkıp  “ben böyle bir cümle kurmadım” diyebilirdi.  Ama, şimdiye kadar sayın Angı'nın, “ben böyle bir söz etmedim” gibi bir açıklamasını da şahit olmadım.  Yani Hasan Angı bunu yalanlamadı. 

FT: Hasan Angı'nın bu açıklamasını yanlış mı buluyorsunuz?

RÇ: Açıklamanın tamamına katılmasam da, doğru olan yerleri de var. Katılmadığım yerleriyle birlikte zamanlamanın da yanlış olduğunun altını çizmeye çalışıyorum.  İlk yarı sonu itibari ile ikinci yarıya yönelik ara transfer takviyeleri, iyi bir hazırlık kampının yanı sıra elbette olağanüstü kongre ile yönetimin güçlendirilmesi de alınabilecek tedbirler arasındadır, ama bunun gazete manşetler ile yapılmaya çalışılması ve yaparken de insanların rencide ediliyor olması zannederim doğru bir  tercih değildir. Tarzın  yanlış olduğunu düşünüyorum. Şu da bir gerçek ki, bilerek veya bilmeyerek yapılan bu açıklama  işe de yaradı. Ben bir de bardağın dolu tarafından bakmak istiyorum.

FT:  Nasıl yani? Hem “zamanlama yanlış” diyorsun, hem de  “işe yaradı” diyorsun. Sen de bir karar ver abi..

RÇ: Bu açıklama Hoca ve oyuncu grubunun üzerlerinde değil, arkalarında bir baskı oluşturmuş olabilir. Futbolda vardır böyle şeyler. Baskıyı üzerinize değil, arkanıza alırsanız, takıma ya da sporculara büyük katkısı olur. Aynen Fenerbahçe maçında olduğu gibi. Cumartesi günü oynanan maçta Mehmet Özdilek ve takımdaki olağanüstü hırsı görünce, ne kadar eleştirsek de, mevcut yönetimden biraz olsun tecrübesi olan ya da farklı bir futbol aklına sahip olan, daha doğrusu bunu fırsata çevirmeyi bilen bir veya bir kaç yönetici Mehmet Özdilek ve en azından takım kaptanları başta  olmak üzere futbolcuların önüne bu gazeteleri koyup "kurtarın onurumuzu" diyerek, oyunculara artı bir güç takviyesi yapmış olabilirler. Yani, oyuncuları gaza getirip, daha iye motive etmiş olabilirler. Yöneticiler, önlerine konan istifa çekini imzalamayıp futbolculara ciro etmişler gibi geldi bana. Yani oyuncuları hırslandırmış olabilir bu açıklama. Kimbilir.  Ben de bunun için “işe yaradı bu açıklama” diyorum.

FT: Konu komşu diyor ki, Konyaspor'u siyasi malzeme yapıyorlar. Siz de konu komşunun bu dediklerine katılıyor musunuz?

RÇ: Güzel soru. Siyasetçilerimiz Afrika'dan gelmiş değiller. Bu şehrin ve şehrin takımının hak ettiği değeri görmesi için çabalayan insanlar. İl Başkanları olsun, Milletvekilleri olsun, İl ve İlçe Belediye Başkanları olsun, mutlaka bir tarafları Konyaspor'ludur. Ne kadar zor olursa olsun, sorunlara çözüm odaklı adım atmalılar. Yani sorunun değil, çözümün parçası olmalılar. Bir şair “insanlar, hangi dünyaya kulak kesilmişse diğerine sağır olmuşlardır” der. Sadece soruna odaklanırsa insanlar, çözüm yollarını gözden kaçırabilirler.  “Yönetim gitsin” demekle iş bitmiyor. Çözümün bir parçası olmak varken, sorunun bir parçası olmak kimseye bir şey kazandırmaz. Dolayısıyla Konyaspor noktasında sorun üreten değil, sorun çözen tarafta olmalarını arzu ederim. Bunun içindir ki, ben sorun çözen siyasetçilerin spora müdahale etmelerine hiçbir zaman soğuk bakmadım. Hasan Angı'nın yaptığı bu açıklamayı da sorun üretmek için değil, sorunu çözmek için yaptığına  inanmak istiyorum. Ne İl Başkanı Hasan Angı'nın, ne Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'in ne de Konya Ak Parti Milletvekillerinin, Konyaspor'un geleceğine siyasi ipotek koyacaklarını düşünmüyorum. Konyaspor bu insanlar için bir araç değil, bir amaç diye kendime telkinlerde bulunuyorum açıkçası. İnşallah yanılmıyorumdur. İnşallah siyasi geleceklerini Konyaspor üzerinden inşa etmiyorlardır.

FT: Abi teşekkür ediyorum, güzel mesajlarınız için.

RÇ: Ne demek. Konyaspor bizim ortak paydamız. Buradaki söylediklerimden alınanlar olabilir. Ben kendime göre doğruları söyledim. Benim bu söylediklerim başkalarına ya da ismi geçenlere doğru gelmeyebilir, buna da saygı duyarım.

 

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.