Ahmet Arslan: Vicdanlar Rahat Mı? Mafya Siyaset Bürokrasi Medya Dörtgeninde Türkiye 

Ahmet Arslan: Vicdanlar Rahat Mı? Mafya Siyaset Bürokrasi Medya Dörtgeninde Türkiye 

Siyasi Partilerin Konya’daki il başkan yardımcıları; siyasi görüşlerini, fikirlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

Gelecek Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Ahmet Arslan 

 

Vicdanlar Rahat Mı? 

Mafya Siyaset Bürokrasi Medya Dörtgeninde Türkiye 

 Ülkenin bekasını iç ve dış tehditlere karşı koruma yetkisi yalnızca devletin resmî kurumları ile olur. 90’lı yılların Devlet-Mafya-Siyaset üçgeninden tam kurtulduk derken; Türkiye Cumhuriyeti yeni bir mafya-siyaset- bürokrasi- medya ilişkisine şahit oldu. İdareciler onca yıl geçmesine rağmen temel sorunu hiç önemsememişler. Bu ülkede bu tür ilişkilerden kurtulmanın tek yolu vardır. Bu yol terörle mücadeleyi legal devlet yapılanmaları ile yapmaktan geçer. Ülkemizde defalarca bu tür kirli ilişkiler yaşanmıştır. Devlet için çalıştığını belirten güçler her dönemde olmuştur. Fakat iyi niyetle bir şeyler yapılıyor olsa bile bir süre sonra bu yapılar kendilerini devletin sahibi olarak görmeye başlamışlardır. Siyasi tarihimize baktığımızda ne zaman ki bu tür kirli ilişkiler gündeme geldi, bilin ki bir süre sonra bu işe karışanların tasfiyesi başlamıştır. Devlet kendinin içerden zehirlenmesine asla müsaade etmez ve etmeyecektir. Devlet adına konuşanlar, devletten yetki almadan hareket edenler bunu ne kadar da vatan ve millet sevgisi içinde yapsalar da milletin ve devletin kendilerine vermediği yetkiyi kullanmaya çalışanlar maalesef ki olayları tüm boyutları ile analiz edemedikleri ve bilmedikleri için yanlış yorumlama ve yanlış eylemler içerisine girebiliyorlar. Çünkü devletin ana yapısını oluşturan unsurlardan biri kurumlar arası diyaloğudur.

 

Gündemi sarsan Sedat Peker olayına bakınca hemen hemen buna benzer şeyleri görmek mümkün. Sedat Peker kendi de videolarında sıkça itiraf etti, “yanlış biliyor muşum, yanlış anlatmışlar” diye. İşte anlatmak istediğim tam da buydu. Devlet adına çalıştığını zannedenler onu kullanan kişinin anlattığı kadarını bilir. Şunu da eklemek isterim devletin uluslararası boyutta bazı eylemleri olabilir. Resmi kurumlarla yapılacak bu eylemler devletimizi uluslararası platformlarda zor durumda bırakabileceği için dışarıdan vatan evlatları üzerinden de yapılabilir. İşte o zaman devlet onları korur ve gereğini yapar. İlişkiler böyle ortalığa dökülmez ve yapılan işi kimse bilmez.

 

Sedat Peker’in bir iddiası da; yıllardır konuşulan SADAT konusundaydı. Nedir bu Sadat?  “Sadat” şirketinin kendi açıklamalarına göre (E) Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi başkanlığında 23 emekli subay ve astsubay tarafından 2012 yılında kurulmuş danışmanlık, eğitim ve ikmal alanlarında faaliyet gösteren bir anonim şirketidir. İddialar çok büyük, yenilir yutulur gibi değil. O yüzden bu SADAT uluslararası savunma Dan. San. Tic. A.Ş.‘nin araştırılması ve kamu vicdanının rahatlatılması şarttır.

Sedat Peker videolarının izlenme oranlarına bakılınca insanımızın bu konuya olan ilgisi ortaya çıkmaktadır. İşin ilginci ülkenin İçişleri Bakanına inananların oranı oldukça az. Özellikle katıldığı televizyon programından sonra içişleri bakanının inanılırlığı iyice zayıflamış durumda. Şunu da diyebiliriz; Sayın Cumhurbaşkanı’nın 25 gün Süleyman Soylu ile ilgili herhangi bir açıklama yapmaması Ak parti seçmenindeki kuşkuları da iyice arttırmıştır. Süleyman Soylu meselesi daha çok su götüreceğe benziyor ama bugün net ortaya çıkan şey var oda çevremde gördüğüm Süleyman Soylu ’ya Cumhurbaşkanlığını yakıştıran kitlenin artık olmaması.

 

Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu iddialar gündeme geldiğinde bir sözü vardı.  “Terör örgütleri gibi suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir, onlarla aynı çuvala girerseniz daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz” demişti. Bu sözün açık adresi Süleyman Soylu olarak algılandı ama ne hikmetse üzerinde durulmadı veya durdurulmadı. İçişleri bakanı ve mafya lideri arasındaki kirli ilişkiler yumağı oldukça karışık bir halde… Bu böyle bırakılacak bir konu değil! Bugün Cumhurbaşkanı’nın 25 gün sonra ortaklarının zoruyla sahip çıkması ileride bu konuların araştırılmasına engel olamayacaktır. Gönül ister ki bugünden bir araştırma komisyonu kurulup konu aydınlatılsın. Doğru, yanlış ne varsa ortaya çıksın. Ama iktidar gücü buna müsaade etmeyecek gibi. Peki, vicdanlar rahat mı?

Hayat böyle işte birilerine kumpas kurup kirli ilişkilere girersen gün gelir o ilişkiler ayağına dolanır. Atalarımız “Etme bulma dünyası” diye boşuna dememiş.

Sedat Peker ve Süleyman Soylu arasına giren malum gazetecilere hiç değinmeyeceğim bile. Çünkü onlarda atalarımızın bu sözü üzerine bu haldeler.

Asıl önemli bir iddia ülkenin atanmış son Başbakan’ının oğlu üzerinden başlatıldı. Halkın vicdanı bu konuda hiç rahatlamadı, anlıyorum ki rahatlayacak gibi de görünmüyor. İnşallah Gelecek iktidarın da bu konular bir bir araştırılacak ve haklı haksız ortaya çıkacaktır. Koca bir Başbakan’ın yaptığı açıklama çok basit ve küçük oldu. “Venezüella’ya kit ve maske götürdü.” Ne diyelim biz de yedik o zaman.

İddialarda ismi geçen Berat beye ve Pelikancılara konu ne zaman gelecek diye bekleyenlere de diyorum ki sizin aklınızdan geçen neyse bendeki de o…

2016 yılında parti içi darbe yapanların haline bakar mısınız? İnanın bunlar daha iyi günleri. Allah’ın adaleti muhakkak tecelli edecektir ve ediyor da.

Ahlakla, makamla, parayla olan tüm imtihanlarını başarıyla geçmiş ve onurlu bir gelecek için beyaz gömleğini giymiş köy köy dolaşan bir genel başkanımız var. Hain diyen zümre ise Sayın Ahmet Davutoğlu gibi dürüst bir liderin Ak Parti’de niye barındırılmadığını gün geçtikçe daha iyi anlamaktalar. Etraftan gelen “Hoca doğru yapmış, bunların arasında olmazdı zaten” sözlerini duydukça Geleceğe ümitle bakıyoruz.

Partiyi ilk kurduğumuzda bir zümre tarafından “Vatan Hainiydik” sonra sadece “Hain” olduk. Şimdi ise Gelecek kadroları ve Genel Başkanımız halk kahramanı olma yolunda emin adımlarla koşmaktadır. İnşallah ülkenin Geleceği; temiz, dürüst, ahlaklı lider Ahmet Davutoğlu ile sağlam temellere oturtulacaktır.

“Temiz Siyaset ve Temiz Gelecek” diyor,  Konya ve Ülkemize temiz siyaset, temiz gelecek temenni ediyorum.

Kalın sağlıcakla…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.